Eğer kimseyle evlenmezsek // Hyunmin

13: annem içine ginseng karıştırmış

bu bölüme bayağı yorum bekliyorum

"Tatlıdan yemeyin." dedi Minho kardeşine yaklaşırken. Seungmin şaşkınlıkla ağabeyine baktığında Minho başını iki yana salladı.

"Şaka yapıyorsun."

"Keşke bebeğim, libidonuzu tavana çıkaracak kadar ginseng koydu içine." dediğinde Seungmin eşinin çoktan tatlıyı yemeye başladığını fark etmişti.

"Yani tam olarak sıçtım mı?" diye fısıldadığında Minho onaylamıştı.

"Burada kalın oğlum, geç oldu zaten." dedi annesi. Hyunjin yarın işe gitmeyecekleri için hemen onay verirken Seungmin homurdansa da kabul etmişti.

Yaşlı kadın kahvesinden koca bir yudum almış, keyifle yaptığı tatlıdan yiyen damadına bakmıştı.

Torun istiyordu ama oğlanlardan asla iş çıkmayınca sinirleniyordu.

"Kalsınlar, kalsınlar." dedi Minho da. "Seungmin'le uyumayı özledim bu gece benim koynumda yatsın yeter kocasına sırnaştığı."

"Olmaz öyle, kocası buradaysa kocasıyla yatmalı." diye çıkıştığında Minho annesine ters bir bakış attı. "Yani oğlum, ha onunla uyumuş ha seninle uyumuş sonuçta uyuyarak geçecek vakit. Uyanınca oynaşırsınız." diyerek kıvırmaya çalıştı kadın. Eh, tabii uzun süredir Seungmin'e hem ağabeylik hem babalık yapan büyük oğlu yutmamıştı bu numarayı.

"Anne, tatlı müthiş olmuş." dedi Hyunjin son kaşığı yemeden önce.

"Afiyet olsun oğlum, bir tabak daha ye." dedi kadın keyifle. Seungmin ise direkt araya girmişti.

"Yeter ona o anne, çok şeker tüketti bugün." dediğinde Hyunjin ona kaşlarını çatarak bakmıştı. Seungmin mutfağı işaret ettiğinde Hyunjin bardağını ve tabağını götürmek için mutfağa gitmiş, Seungmin de kalan boşları toparlamıştı.

İkisi mutfağa kaçtığında Seungmin elindekileri lavaboya bırakıp fısıldadı. "Annem içine ginseng karıştırmış." dediğinde Hyunjin öksürmüştü."

"Yok artık?" dedi Hyunjin inanmayan bir ifadeyle.

"Bizim seviştiğimizden emin olmak istiyor." dedi sinirle. "Hyunjin, kızgınlığıma ya bu akşam ya yarın akşam gireceğim ve sen deli gibi ginseng tükettin."

"Bu gece ağabeyinle uyu." dedi Hyunjin direkt.

"Aynen, annem de öyle diyordu." demiş ve alnını kaşımıştı. Aklına gelen şeyle duraksadı. "Siktir, benim ilacım yok ki."

"Burada vardır."

"Yoktur, annem sevişelim istiyor ilaç mı tutar evde?" derken iç çekmişti. "Eve gitmemiz lazım."

"Neden gidecekmişsiniz?" Seungmin mutfağa giren annesiyle yerinde sıçrarken arkasına döndü.

"Anne, kızgınlığım geldi." dedi hızlıca. "Ağabeyimin yanında şey mi yapalım, öldürür bizi." dedi aceleyle.

"Hiçbir şey diyemez, evlisiniz artık. Ne olacak kızgınlığın geldiyse? Odan çatı katında hepinizden uzakta zaten." demiş ve homurdanarak salona dönmüştü kadın.

Seungmin iç çekerken Hyunjin gence döndü. "Tehlikeye nasıl göğüs gereceğiz?"

"Direnebildiğimiz kadar direneceğiz. Ne annem bizi eve gönderir ne ağabeyim bizi bir tutmak ister. Birini sevişeceğimize birini sevişmeyeceğimize ikna edip sevişmemek için direneceğiz." derken Hyunjin kalçasını tezgaha yaslamıştı.

"Gece ağabeyinin odasına fırlarsın. Kızgınlığa girsen bile orada sakinleşirsin."

"Öyle olacak gibi." dediğinde mutfağa ağabeyi girince Seungmin tekrar yerinde sıçradı.