Eğer kimseyle evlenmezsek // Hyunmin

16: ilk seferimizde golü attın

Seungmin hıçkırığını tutamadan ağlamaya başlayınca Hyunjin kapıyı çaldı tekrar. "Seungmin? İyi misin? Neden ağlıyorsun?" derken kapının kolunu indirmiş ama kilitli olunca girememişti.

Seungmin sadece ağlarken hiçbir tepki vermiyordu. "Güzelim kapıyı açmazsan kıracağım!" diye seslendi içeri doğru.

Seungmin elindeki testi sıkarak yere çökmüş, dizlerini kendine çekip ağlamasını bastırmaya çalışmıştı.

"Umarım kapının arkasında değilsindir." dedi Hyunjin. Ardından birkaç adım gerilemiş ve kapıya omuz atıp kilidi kırarak içeri girmişti. Seungmin başını dizlerine gömerken Hyunjin elindeki testi görüp yeee çökerek oğlanı kendime çekti. Sımsıkı sarılırken sonucuna göz ucuyla bile bakmamıştı.

"Şşhh, sakin ol. Neden bu kadar ağlıyorsun?" dedi yumuşacık bir sesle. Seungmin sadece ağlayarak ona yaslandığında Hyunjin onu kucakladığı gibi salona götürmüş ve koltuğa oturup kucağına çekerek başını öpmüştü. Seungmin'in sıktığı yumruğunun arasından zorlukla testi alırken çift çizgiyi görünce yutkundu.

"Seungmin..."

"Korkuyorum." Seungmin iç çekerek başını kaldırmış ve titreyen bedemiyle eşine bakmıştı. Fısıltıyla devam etti. "Karnımın içinde bir bebeğin büyümesinden çok korkuyorum."

"Şşhh, ben yanındayken hiçbir şeyden korkma." dedi dudaklarını alnına bastırıp. "Ağla istediğin kadar, sarıl, kolumu sık, ama sonra sakinleşip elimizi yüzümüzü yıkayalım, hm?" Seungmin onaylarken eşine sımsıkı sarılmış  yüzünü boynuna gömüp içli içli ağlamaya başlamıştı.

Hyunjin onun belini okşarken Seungmin titreyen sesiyle konuştu. "Özür dilerim."

"Neden?"

"Bebeğimiz olacak ve ben sevinmek yerine korktuğum için ağlıyorum."

"Seungmin, saçmalama ve için rahatlayana kadar ağlamaya devam et. Eşlik edeyim mi?" dedi Hyunjin tatlı tatlı. Seungmin dediğine gülüp omzuna hafifçe vururken Hyunjin alnını öpmüştü.

"Sıkma kendini bebeğim."

"Her hareketini hissedecek miyim? Çok korkunç bu." dedi Seungmin.

"Bir süre sonra alışacaksındır." dedi Hyunjin. "Başta korkunç gelir ama doğduktan sonra yokluğunu hissettiğnde bir garip olacak."

"Bilmiyorum ki." dedi Seungmin. "Hayal edince aşırı korkunç ve rahatsız edici." derken burnunu çekmiş ve gözlerini ovmuştu.

"O zaman başka şeyler hayal edelim." dedi Hyunjin. "Biraz büyümüş, karnın şişmiş, sabah kalkıyorum böyle sen yeni uyanmışsın bebeğimiz kıpır kıpır... Karnını okşarken tekme atıyor, ikimiz de hissediyoruz."

"Bu da çok korkunç." dedi Seungmin yüzünü buruşturup.

"Şeyden keyif almaz mısın? Gecenin bir yarısı bir şeyler aşerip bana dünyanın en abidik gubidik yiyeceğini aratmaktan falan?" dedi Hyunjin keyifle.

"O eğlenceli biraz." dediğinde Hyunjin güldü.

"Az iş yapmak, yorulduğunu söylediğin gibi oturmak, iki büyüğün evinde de el üstünde olmak... Bunlar da hoş değil mi?" dedi Hyunjin. Seungmin onaylarken Hyunjin gencin karnını okşadı.

"Doğduğunda kucağına alıp kokusunu içine çekmek, küçücük ellerini tutmak, gece onunla uyumak... Çok tatlı değil mi hepsi? Küçücük bir.insan dünyaya gelecek ve sen en kutsal görevi yapacaksın onun için. Dünyaya gelmesini sağlayacak en önemli kişi sensin. Ben olmadan da dünyaya gelir ama sen onun için en değerli şeysin." Hyunjin eşinin boynuna dudaklarını sürterek anlatırken Seungmin iç çekmeleri de bitirmiş ve normal bir şekilde nefes almaya başlamıştı.