Orchis | Taekook √

9|Zorla öpüşme

"Hoş geldiniz bay Kim,her zamanki
yeriniz de mi yemek istersiniz."
"Hayır içeri de olsun."
Garson kız şaşırsa bile belli etmemeye çalışarak,diğer masalardan daha büyük masaya ilerlememizi sağladı.
Ben etrafı incelerken karşıma oturmuş olan alfa da beni izliyordu.

"Ne istersiniz efendim?"
"Omega?"
"Ben çok aç değilim."
"Karışık pizza içecek olarakta,portakal suyu bana da her zamankinden."
Kız hızlıca yanımızdan ayrılırken,masanın izin verdiği ölçü de ona yaklaştım.
"Portakal suyu sevdiğimi nerden biliyorsun?"
"Seni ilk gördüğüm de masanızda birkaç kutu vardı."
"Yaa hatırlıyor musun?"
Heyecanlamış halime hafifçe sırıtarak kafasını salladı.

"Buraya hep geliyor musun?"
"Burası babamın omega,girişteki isme de mi bakmadın."
Ağzım şaşkınlıkla aralandığında,karşımdaki "Kim" damgalarını gördüm,arkasına yaslandı.
"Hakkımda hiçbir şey bilmediğini düşüneceğim."
Neredeyse çok az şey biliyordum hakkında,ruh eşim olması zaten beni gererken,hareketlerini tam olarak tahmin edememek daha çok korkmama sebep oluyordu.Mesela hala benimle ruh eşi olma konusunda ne düşündüğünü bilmiyordum.Elim istemsizce boynumun aşağısında ki çiçeklere gittiğin de hafifçe okşadım.

"Tanrım çek elini oradan."
Alfanın bir anda sertleşen sesi ve artan feromonlarıyla elimi hızla kucağıma koydum.
Sanırım etkilenmişti.Hızlanan nefesleri ve artan feromonları birkaç bakışın bize dönmesine sebep olurken,başka birinin alfasının kokusunu hissetmesi bir anda,çok da barışık olmadığım omegamın uyanmasına sebep oldu.
"Feromonların,sahip çık onlara."
Elini su bardağına uzatarak,aldığı bardakla büyük bir yudum içti.Feromonlar azaldığında rahatlamış bir şekilde arkama yaslandım.

"Bir şeyleri konuşmanın zamanı geldi gibi hissediyorum."
Konuşacağımız konulara az çok hakimdim,her ne kadar uzun bir zaman geçirmemiş olsakta kurdum ya da ruhum,reddedilmek istemiyordu.
Kafamı sallayarak onayladım.
"Ruh eşi olmamız konusunda ne düşünüyorsun omega."

"Ben gerçekten seni zor durumda bırakmak istemem,bir alfa olsam benim gibi bir omega ile ruh eşi olmak istemezdim.Tanrının sana verdiği bir ceza gibi hissediyorum kendimi.Özür dilerim eğer beni istemezsen hiç üzülmem gerçekten."
Bir anda kendimi hızlı hızlı açıklamaya başlamıştım,cümlenin sonlarına doğru sesim titrerken alfa sertçe yutkundu.

"Kapat çeneni,seni istemediğimi söylediğim her hangi bir cümle kurduğumu hatırlamıyorum."
"Ne yani,reddetmiyor musun?"
Masada ona yaklaşarak konuşmam ile bakışları üzerimde dolanmıştı.
"Ruh eşiyiz biz omega,ve tanrı aşkına alfam omegana tapıyor.Normal bir derecede değil bu sevme."
Farkında olmadığım gerçekle gözlerim biraz daha açılırken,anlamaya çalışıyordum.
"Neden ki?"

"Başka bir isteğiniz var mı efendim? "
Garsonun elinde tabaklarla gelmesi konuşmayı sonlandırırken,soruma cevap vermemişti.
"Mühür,mühür ne olacak peki?"
Kafasını ellerinin arasına alarak biraz bekledi.
"Biraz vakit gerekiyor,sadece kurdumun değil benim de senden etkilendiğim bariz bir şekilde belli,senin net olmanı bekleyeceğim."

Benden etkilendiğini söylemesi kalp atışlarımı hızlandırırken,gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.
"Teşekkürler."
"Kızgınlığın,ne kadar kaldı."
Yanaklarım kızarırken başımı eğdim,bu konuşma ne zaman bitecekti.
"Bir haftadan fazla var."
"İyi ben de hemen hemen senden sonra gireceğim,çok şiddetli geçer mi?"
"Biraz,bir kaç kez hastanelik oldum."
"Tanrım bünyen çok hassas."

Kızgınlık dönemim genelde hastanede bitiyordu,alfalardan haz etmediğim için kesinlikle cinsel bir ilişkiyi reddediyordum.Acaba alfa ne yapıyordu başkası ile olma düşüncesi kaşlarımı çattırırken,kurdum sormamız gerektiğini bu yetkinin biz de olduğunu söylüyordu