28|kişilik bozukluğu

2K 226 143
                                    





Adının Hoseok olduğunu söyleyen,genç ama benden büyük olduğuna yemin edebileceğim betaya bakarken yutkundum.Bu adam kimdi ve bana neden iyi davranıyordu?

Şüphelerini anlamış olacak ki yüzündeki ifadeyi daha da yunuşatmış,yan tarafında duran sağ elini omzuna koymuştu.
"Merak etme,Bay Kim seni vermemi isteyene kadar burada benimle güvendesin ufaklık."
"Bay Kim,hangi Bay Kim?"
"Kim Joonhyk hani şu hapisten yeni çıkan."

İsmini söylerken gözlerini devirmiş sonrasında beni ittirerek küçük kulübeden çıkmamı sağlamıştı.
"Ah normalde seni buradan çıkarmam yasak ama farelere yem olmanı istemiyorum.Hadi gel birileri gelene kadar benim kaldığım yere gidelim."
Gülerek söylenmesi biraz da olsa gerginliğimi azaltsa da hala burada zorla ve Taehyung'dan uzakta olmam yeterince sinirlerimi bozuyordu.

Güneş ışığı ne zamandır,karanlığa alışmış gözlerini acıtırken huysuzca ellerimi siper ederek beni ittiren betaya ayak uydurdum.Şu anda beni nasıl bir eve götürüyor olursa olsun kesinlikle bu pis eski evden daha güzel olurdu.

"Hala ismini bana söylemedin,adının ufaklık olarak kalmasını mı istiyorsun yoksa?"
"Jungkook,Jeon Jungkook."
"Güzel isimmiş.Ah tanrı aşkına senin böyle bir adamla ne işin var?"
Beyaz büyük bir evin önüne geldiğimizde derin bir nefes aldım,kesinlikle daha yeni ve temiz duruyordu.

Az önceki sorusuna umursamazca omuz silkerken kapının kilidini açmasını bekledim.
"Kendisi ruh eşimin öz babası oluyor,beni de onu tehdit etmek için buraya getirmiş olmalı ama merak etme Taehyung beni kurtarır."
"Taehyung? Şu baskın alfa olan mı?"
"Evet."
Bana koltuğa oturmamış gösterirken amerikan mutfak şeklinde olan kısıma geçmiş bir bardak su içerek tekrar yanıma gelmişti.

"Taehyung'u pek tanımam ama patronumu tanırım.Buradan çıkman için kesinlikle denilenin yapılması gerekiyor."
"Buradan gitmeme izin vermez misin ki?"
Bir umut sorduğum soruya gülerek kafasını geriye yasladığında gözlerimi devirdim.Sadece şansımı denemek istemiştim.
"Aklından bile geçirme Jungkook,o adama borcum var ve sen burada kalarak o borcu ödeyeceğim."
Kollarımı karnımda bağlarken başımı düşürdüm,kurdumun alfasına ihtiyacı vardı.

Gözlerim etrafı incelerken genel olarak beyaz modern eşyalarla kaplı ferah ev oldukça güzeldi.Birkaç koltuk karşı karşıya dizilmiş ortasında ufak çikolatalar konmuş masa vardı.Şu an karşımda olan adama gram güvenmediğim için o çikolatalardan cebime birkaç tane almayı aklıma kazıdım.

"Su alabilir miyim?"
Kapalı gözlerini açan Hoseok,kaşlarını kaldırarak kıkırdadı.Az önceki ifadesinden ve samimiyetinden eser olmayan beta ufak korkutucu bir kahkaha attı.
"Hayır,açlıktan ve susuzluktan ölsende tek bir şey vermeyeceğim."

"Sadece bir bardak su ne olacak ki?"
Ayağa kalkıp masanın etrafında sırıtan yüzüyle dolaşan adam az öncekine nazaran gözüme hiçte iyi gelmiyor,olduğum koltukta yerime sinmeme sebep oluyordu.

Hafif topuklu botlarının parkede sesi yankılanırken tam karşımda durdu ve suratı suratıma denk düşecek şekilde eğildi.
"Oradan seni çıkarmamın tek sebebi fareleri sevmemem küçük fare."
Büyük beyaz elleri boğazımı bulurken oldukça yüzüme yaklaşmış,dudaklarıma doğru konuşmuştu.

Elinin altındaki damarlarım bile titrerken sıkmasa bile korkumdan ağlayacak kıvama gelmiştim.
Bir anda ne olmuştu bu adama böyle.

Uzun tırnaklarından biri boynumun kenarında gezinirken bir şey yapmayacağını düşünmüş rahat bir nefes alacakken,manikürlü olduğu belli olan tırnağını sertçe boğazıma bastırdı.Ağzımdan çıkan acı dolu izlemeye engel olamazken bir yandan da ellerim ile onu itmeye çalışıyordum.

Orchis | Taekook √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin