Orchis | Taekook √

19|Ne istediğimi biliyorum

Bütün bakışlar Lisa ve Taehyung'a döndüğünde hemen yanımda ayakta duran alfaya bakıp duruyordum.Ne yani öz oğlunun,benimle yani tüh eşiyle mi tehdit etmek istemişti.
"Taehyung,ne oluyor?"
"Anlatacağım yavrum."
Bakışları şişmiş gözlerini hızlı hızlı kırpıştırarak bakan bana döndüğünde,hafifçe gülümsemeye çalışmış ve tekrar Lisa'ya dönmüştü.

"Taehyung'un çantasını getirin hemen,ben birine telefon edip geleceğim."
Cevap vermemizi beklemeden hızlıca kapıdan çıktığında Lisa da nöbetci öğrenciden çantamı istemişti.
"Ben hiçbir şey anlamadım."
"Ben de Jimin,ben de."

Bacağımın acısı attığın da dişlerimi sıkarak gözlerimi kapadım.Nöbetci öğrenci çantamı bırakmış ve büyük ihtimal oldukça yoğun salgıladığım feromonlardan rahatsız olarak odadan çıkmıştı.
"Jungkook,şey çok üzerine gitme olur mu?"
Lisa bana yaklaşarak rica ettiğinde tam böyle bir şeyi söylemesine gerek bile olmadığını söyleyecekken içeri giren Jennie ile laf ağzıma tıkıldı.

"Biriniz bile haber vermediniz,ben de o uyuz kadın ile matematik sorusu çözeyim zaten."
Koştuğu hızlanan neferlerinden belli olan omega kız hızla yanıma gelmiş,vücuduma ufak bir tarama yaptıktan sonra rahatça nefes vererek geri çekilmişti.
"Oh şükürler olsun."
Minnetle gülümsediğimde arkadan kıza yaklaşan Lisa başını eğerek omegaya baktı.

"Çok yorulmuşsundur benziyorsun.Gel sana elmalı soda alayım."
Hınzır gülüşü dudaklarında sorduğu soruyla Jiminle aynı anda kıkırdamıştık.Ne tepki vereceğini bilmediğimiz Jennie ilk önce şaşırmış dursa da gülümseyerek başını sallamıştı.
"Karpuzlu tercihim."
"Yaaa,lip balmımda karpuzlu biliyor musun?"
"Ee,hayır?"
"Bak **** markanın aşırı güzel nemlendiriyor,rengine bak mükemmel tadına bakmak ister misin?"

Aralarında ki garip sohbetle odadan çıktıklarında Jimin'e döndüm.
"Jungkook,çiftleşme dönemi falan mı geldi?"
"Sanırım."
"İyi misin şimdi?"
Gözleri yarısından fazlası kremle kaplı bacağımda gezinirken dudaklarını büzerek soru vermişti.
"Hıhım."

Kapı tekrar açıldığında ofladım,ne çok kapı açılıp kapanmıştı öyle.Çenesi kasılmış,gerildiği belli olan Taehyung'u görünce gülümsedim.Direkt yanıma gelerek Jimin'in az önce eline aldığı çantayı omzuna takmış tekrar bana dönmüştü.
Ellerimi yukarı kaldırıp sarılmak istediğimde hafifçe gülümeyerek eğildi.

Sarılmak yerine ellerimi kalçamın altından geçirerek kucağına aldığında,elinin değdiği bacaklarımın acısı artınca inlememek için dişlerimi bastırdım.
"Jimin,bir şey olursa ara."
"Tamam hyung."
Doğrulup kapıya ilerlerken başımı omzuna yasladım.

"Ben yürürdüm,belin ağrımasın."
"Güzelim,yeterince kötü duruyorsun şu haline bak bir de yürüyecek misin?"
"Ya iyiyim,bak."
Boynuna sulu bir öpücük kondurup yüzüne baktım.
"Nasıl özlemişim."
Dudaklarıma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi.

Okuldan hızlıca çıkarak bahçeye indiğimizde tenefüsün yeni çalmış olmasından dolayı herkes dışarıdaydı.Çoğu insan Taehyung'a bakıp dururken kaşlarımı çatmıştım.Doğruca arabaya bakarak yürüyen adam eğilerek yüzüme baktı.
"Elin müsait şu an,arka cebimden arabanın anahtarını verir misin? Çanta düşmesin."

Kafamı sallayarak elimi kucağımdan çektim.Yukarı kaldırarak elinden aşağı kaydırıp cebine elimi soktum.Kafamı yasladığım kalbi hızlandı.Sırıttım,heyecanlanmıştı.Elime değen anahtarı es geçerek biraz cebinde dolandım.
"Yavrum ne yapıyorsun,okuldayız."
"Hiçbir şey anahtarı arıyorum.Hem ben yaralıyım iftira atma lütfen."
Elim hala sıkı kalçalarındayken oflayarak anahtarı aldım.Açma düğmesine basıp arabadan gelen sesi duyduğumda homurdandım.