Orchis | Taekook √

11|Özellikle istedim

Araba da yükselen hafif müzik ve kısıtlı ortamdan dolayı,feromonlarımızın yoğunluğu beni mayıştırmış bir şekilde yan koltukta oturan Taehyung'a şarkıyı mırıldanıyordum.Yaklaşık bir iki saattir yoldaydık bir sürü şey konuşmuş,eğlenmiştik arada benim için abur cuburlarla doldurduğu torpidodan bir şeyler yemiş,onun da yemesine yardım etmiştim ama oturmaktan sıkılmıştım,baskıdan dolayı ağrıyan kalçamı hafifçe kaldırıp tekrar oflayarak yerime oturdum.

"İyi misin?"
"Hıhım,oturmak biraz canımı acıtmaya başladı."
Direksiyonu çevirerek yolun kenarında durduğunda etrafa bakmaya başladım,ormana gidiyorduk sanırım.Birden ayaklarımda hissettiğim eller tutup beni kendine çektiğinde, bacaklarım ve bedenim koltukta alfaya döndü, iki bacağımın ortasına vitesin gelmesini sağlayarak bacaklarımı kucağına aldı.Ayakkabılarımı çıkarttığım için rahattım ama açık pembe çoraplarımın,çok da güzel bir görüntü oluşturduğunu düşünmüyorum.

"Hey ne yapıyorsun?"
"Uykun geldi,daha yolumuz var rahatça uyu."
"Sen rahat olamayacaksın."
"Düşünme beni."
Arkada ki koltuğa dönüp bir şeyler kurcaladı, bulduğu yastığı arkama koyup hala dümdüz duran beni hafifçe ittirdiğinde yerimde kıvrılarak koltuğa sığdım,silikçe gülümsedi.
Gözlerim kapandığında duyduğum son şey kısıkça tatlı rüyalar dileyen sesiydi.

***

Yüzüme vuran ışıkla gözlerimi aralandığında,tamamen siyahla çevrili yatakta,diğer tarafa döndüm.Bozulan yastık şekli ve yoğun kokudan Taehyung'un yanımda uyuduğunu anlayıp gülümsedim,yataktan oflayarak kalktım,neredeydi acaba?
Hızlıca karşımda duran banyoya giderek işlerimi hallettim,çıktığımda koltuktaki kıyafetleri ve ufak not kağıdını görerek ilgimi oraya yönelttim.

Giyinip aşağı inmemi,kıyafetlerin benim olduğu yazıyordu.Not kağıdını giymediğim pantolonun cebine koyarak,siyah hafif dar pantolonu ve beyaz tişörtü hızlıca giyindim,yan da duran siyah kaskla sırıttım,at binecektik.

Kaskı elime alarak odadan çıktım,ufak bir malikane gibi olan çiftliğin eski olduğunu belli eden bir yapısı vardı,güneş ışığı girmediği için oldukça karanlıktı.Hafif gıcırdayan merdivenlerden inerek alt kata indiğimde etrafıma bakınmaya başladım.Neredeydi?

"Buradayım omega,gel."
Yan taraftaki odalardan gelen ses ile koşarak sesin geldiği yere girdim.Kurdum kokusunu soluyup sakinleşmek istiyordu.Bu kadar kısa süre de ona alışmamız beni ufaktan korkutuyordu.

"Nereden anladın geldiğimi?"
"Kokun arttı."
Elindeki bıçağı,kesme tahtasına koyarak,girişteki bedenime yürüdü.
"Sonunda uyandın,otur masaya bir şeyler yemen lazım."
Alnıma bıraktığı öpücükle dumura uğrasam da,gösterdiği masaya oturdum.
Bir sürü şey hazırlamıştı,her konu da yetenekli olması gerçekliğini sorgulamama sebep oluyordu.

"Bu kadar şey yapmasaydın,yumurta peynir yeterdi."
Elindeki meyve suyu ve çatallar ile karşıma oturdu,kaşları çatılmıştı.
"Fazla zayıfsın,uyumaktan yemek yemeye vakit bulamadığını düşüneceğim."
"Hey sadece Jimin ile olduğumuzda yemek yemeye gerek duymayıp tatlı yiyoruz."
"İyi ki çok geç tanışmamışız,yoksa hastane de falan karşılaşırdık."

Ona gülerek yemeğe başladığımda,elinin gerçekten lezzetli olması iştahımı açmıştı.
"Mutfakta nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun?"
"Annemi izlemeyi seviyorum."
Annesine olan sevgisi gözlerinden belli oluyordu,ufacık gülümsememe sebep olmuştu.

"Saf saf sırıtmayı bırak yemeğini ye,sonra at binmeye gideriz."
"Nereye gideceğiz?"
Heyecanlı sesime sırıttım ve çayını yudumladı.
"Binme alanı var ama madem güzel zaman geçirmek önemli,piknik için bir şeyler hazırladım çayıra ineriz."
Ellerimi çırptım,fikir çok hoşuma gitmişti ama bütün şeyleri onun hazırlaması bir tık üzmüştü.