𝐏𝐄𝐎𝐏𝐋𝐄 𝐖𝐀𝐓𝐂𝐇𝐈𝐍𝐆

428 41 71
                                    

DATE: January, 2012
PLACE: NEW YORK, MANHATTAN

Yetişemiyorum, dokunamıyorum, yakalayamıyorum, nefes alamıyorum. Düşüyorum. Zemine hızla çakılmama az kaldı.

Defterimi kenara atıp sularını içip başlamaya hazırlanan eğitim ekibine doğru ilerledim. Bugün Fragile'in eğitimi vardı. Ayda bir olan eğitimler artık haftaya bir olarak değişmişti. Toplandığımız haftalarda, Fragile'in parmak esnekliği konusunda eğitimler almıştım ama aynı parmak esnekliğinin haricinde bedenimi nasıl kontrol etmem konusunda çalışmam gerekiyordu.

Eğitmenlerimin söylediğine göre, bir sporu ustaca yapmam ve bunun özellikle aikido olması işimizi kolaylaştıracaktı. "Rowena ilk olarak parmaklarını hareket ettirdiğin yöne doğru ilerleyecek, hamleni yaptıktan sonra geri çekileceksin. Deneyelim mi?"

Derin bir nefes aldım. Onlar yanımda biri dururken bu hareketleri yapmamı sevmediğimi bildiğinden geriye doğru giderken, parmaklarımı hareket ettirip yüzüme sinirli bir ifade eklemeye çalıştım. Bedenimi küçük bir açıyla kıvırken, parmaklarımı ileriye doğru atıp kendime çektim ve olduğum yerde doğruldum.

Eğitmen başını salladı. "İşte böyle! Çok güzel. Çabuk öğreniyorsun Rowena." Gözlerimi yumup teşekkür ettim. "Bunu söylediğin için teşekkür ederim!" Kadın gülümsedi. Hareketi tekrardan aldık. Bir kaç kez tekrar ettik ve ara verdik. Arayı verdiğimizden bir kaç dakika sonra yanıma genç bir oğlan yaklaştı. "Merhaba."

Mataramdan su içerken, suyu kenara bıraktım. "Merhaba." Çocuk düşünceli bir şekilde selamımı aldı. "Şey rahatsız etmiyorsam, bir şey sormak istiyorum. Sen I'm Sam filmindeki başrol küçük kızsın değil mi? Bir kaç gündür sormak istiyorum, rahatsız olursun diye çekindim."

"Çekinmene gerek yok ve haklısın, ben oradaki o şanslı çocuğum. Sana bir sır vereyim o halde. Bu zamana kadar bir sürü iş yaptım ama en sevdiğim o filmdi. Çok güzeldi. Hiçbir sette o kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Çok keyif almıştım. Aranı alıyorum muhtemelen. Fotoğraf çekilmek istiyorsan gel." Sean Penn'i bir ara gerçekten babam zannediyordum. Her şeyin o kadar masum olduğu anları o kadar özlüyorum ki.

"Yoo aram bana faydalı bir şekilde geçiyor. Ama ben senin aranı alıyorsam, lütfen söyle." Başımı olumsuz anlamda salladım. "O filmden bahsetmeyeli uzun zaman oldu. Ne kadar güzel hissettirdiğini unutmuşum. Sorduğun için teşekkür ederim. Hadi gel bir sürü fotoğraf çekelim."

Çocuk bana yaklaştığında uzattığı kamerayı aldım ve kendisine sarılıp deklanşöre bastım. Bir kere daha çekildiğimizde kendisine bakıp gülümsedim ve bir kaç tane daha poz verip öyle çektim. Çocuk kamerayı aldı. "Ben Peter. Teşekkür ederim Wendy."

𝐆𝐄𝐓𝐀𝐖𝐀𝐘 𝐂𝐀𝐑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin