𝐂𝐈𝐍𝐍𝐀𝐌𝐎𝐍 𝐆𝐈𝐑𝐋

329 31 112
                                    

YEAR: July, 2012
PLACE: NEW YORK-CALİFORNİA

"Bu tatil inanılmaz olacak!" Yaptığım işlerden sonra, tüm setlerime ara verilmişti ve ben bunun sonucunda Taylor ile onun squad'ı ile birlikte babamın miamide bulunan yazlığına gidiyorduk. Bugün hepimiz onun evinde buluşacak, ben anahtarı aldığımda yola çıkacaktık.

Bu cidden inanılmaz iyi olacaktı. Onlarla vakit geçirmek çok güzel olacaktı ve Taylor'ın koyduğu kurala göre o evde kimse erkek arkadaşını alamayacak, onları eve almayacaktı. Herkes tamam demiş, ben zaten teklife balıklama atlamıştım. Ondan önce sevgilimi görecektim. Kendisi albüm çalışmaları ile ilgileniyordu ama bugün boş günüydü.

Telefonumu alıp bavulumun üzerine oturarak bacak bacak üzerine attım. Zayn'i aradım ve telefonu kulağıma götürdüm. Aradım aradım ama cevap vermedi. Gerilerek boynumu ovarken, bir kaç kez daha aradım. Hiçbirini açmadı. Zayn'nin annesini aradığımda, hemen açtı ve gülümsedim.

"Trisha! Nasılsın?" Trisha'nın sesi neşeyle bana ulaştı. "İyiyim güzelim sen?" Gergin olmamaya çalışarak sesimi sakin tuttum. "Zayn seni bugün aradı mı? Tatile çıkacağım. Gitmeden önce sürpriz yapayım dedim." Ah kesinlikle yalan söylediğimi anlamıştım. "Evinde olmalı. Ne sürpriz yapacaksınnn?"

Sesi heyecanlı gelirken yanlış anlaşıldığımı fark ettim ama bozmadım. "Orası bana kalsın. Teşekkür ederim güzelim. Anahtar saksının altında değil mi?" Beni onayladı. Telefonu kapattım ve yanıma alıp dışarıya çıktım.

İçimde panik vardı. Normalde telefonumu açmadığı çok nadir olurdu ama hemen ardından albüm çalışmaları yaptıklarından söz ederdi. Ne öyle bir mesaj almıştım, ne de aramalarıma cevap. Kalbim çarpmaya başladı. Arabama atlayıp Zayn'nin evinin konumunu girerek evimden ayrıldım.

Kontrollü sürmeye çalışıyordum ama aklıma dolan sahnelerle daha da gaza bastığımı hız yaptığım zaman fark ediyordum. Yeme bozukluğu vardı, iç dünyası karmaşık biriydi. Bu ne doğurmuştu, ona ne olmuştu görmem gerekiyordu.

Panikten konuşamıyordum bile. Kendi kendime düşünüyor, ona ne olduğunu hayal ediyor ve gözlerimden yaşlar geliyordu. Daha onu görmemiştim, eğer telefonuna keyfi bakmadıysa yemin ederim elimden çekeceği vardı. Bana böyle davranmaya hakkı yoktu çünkü.

Ama ya bakamayacak bir pozisyondaysa?

Dalgınlıkla gaza basarken, yük kamyonuna çarpmama çok az kalmıştı. Ani fren yapıp arabayı kenara çekerek kazadan kurtuldum. Fren yüzünden öne doğru fırlayınca başımı çarpmıştım. Geri çekilip saçlarımı kenara attım ve sürmeye devam ettim. Eğer gerçekten keyfi bakmadıysa beni bu kadar panik yaptığı için çok büyük kavga edecektik.

Daha hızlı sürdüm. Sanki az önce kazaya sebep olmama çok az kalmamış gibi, ona ulaşmak için gaza bastım. Korku her yerimde dolanıyordu, panikten soğuk soğuk terliyordum. Az kalmıştı. 5 dakikaya orada olacaktım. Hala mesaj yoktu. İyi olduğuna dair en ufak bir mesaj bile almamıştım. Delirecek gibiydim. İçime bir kere kuşku düşmüştü.

Her türlü şeyin var olabileceğini düşünüyor, ambulansı arayıp aramama arasında gidip geliyordum. Eğer ambulansı arasam ne diyecektim? Sevgilimi aradım, açmadı. Bana normalde hep dönerdi ama şu an dönmedi. Dünyanın sonu geldi oraya birini gönderir misiniz mi? Hiç zannetmiyorum.

Benden daha acil olan kişilerin yardımı engellemek dışında yaptığım hiçbir şeye yaramazdı. Sonunda dakikalar bitti ve ben arabamı Zayn'nin bahçesine park ettim. Panikle arabadan ayrılıp koşarak, neredeyse düşerek kapıyı çaldım. Kimse açmıyordu. Kalbim hızlandı. Neredeydi bu neredeydi?

𝐆𝐄𝐓𝐀𝐖𝐀𝐘 𝐂𝐀𝐑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin