𝐑𝐎𝐖

338 35 46
                                    

YEAR: June, 2012
PLACE: NEW YORK-CALIFORNIA

Gözlerimi kapatıp Zayn'e doğru ilerledim. "Tamam ilk kavgamızı ettiğimize göre rahat rahat ilerleyebiliriz diye düşünüyorum." Söylediği sözlerle kahkaha attım. "Ne? Seninle devam edeceğimi düşünmedin değil mi? Benden buraya kadar Zayn. Keşke senden hoşlanmasaydım, o kadar aptalım ki Tanrım o kadar salağım ki."

Çok saçma bir konu üzerinden kavga ediyorduk ama haklı olan taraf bendim. "Bak neden anlamıyorsun? O benim sadece arkadaşım." Kendisi Kendall ile bir davette karşılaşıp görüntülenmişti. Hem de benim onlarla ne olaylar yaşadığımı bile bile bunu yapmıştı. "AĞH! Bana aklı kıt diyen bir kadınla o gün sohbet ettin mi etmedin mi?"

"Ettim ettim ama-" Susturdum. "O zaman konuşma bitmiştir." Sinirle saçlarını sıvazladı. "Özür dilerim özür dilerim anlıyor musun? Gerçekten seni kaybetmek istemiyorum." Elimi ellerinin arasına alıp defalarca öperken, buna devam etmesini istediğim için kendimden utanmıştım.

"Ya konu bu değil bırak beni." Bunu söylememe rağmen elimi çekmiyordum o ise vicdanımla daha çok oynayıp göz yaşı döküyordu. "Lütfen... Şu an hayatımda doğru giden tek şeysin bunu mahvetme." Elimi sonunda çekip çöktüğüm yerden kalkarak kapıya doğru ilerledim. "Tanrım! Rowena lütfen."

"Tamam tamam düşüneceğim." Dışarıya kendimi atıp göz yaşlarımı silerek arabaya atladım. Çok kırılmıştım. Bana bunu reva gören adama çok küskündüm. Göz yaşlarım ise ona olan kırgınlığımdan değil de kalbimin acısından dolayı böyle çok geliyordu. Selena'yı aradım. Burun çekip yanaklarım kızarırken onu aramak belki benim için en iyi tercihti.

"Efendim?" Sakin ve güven verici sesi gelirken, gözlerimi yumarak hıçkırıklarımı yutmaya çalıştım. "Selena" Başarısız olup hıçkırarak ağlak bir tonda konuştuğumda, az önceki sakin sesten eser kalmamıştı. "Ben, ben çok kötüyüm. Ne olur bir şeyler yap dayanamıyorum."

"Heyy hey ne oldu? Anlat bana lütfen." Cevap vermeye çalıştım ama konuşmakta bile zorlanıyordum. "Biz Zayn ile kavga ettik. O Kendall ile samimi görüntülenince, ben çok sinirlendim... Biliyorsun olayları." Selena güven verici sesiyle önemli bir tavsiye verdi. "Sakin ol ve derin nefes al. Bu anlarda nefesin ne olduğunu unuturuz. Nefes al güzelim."

Dediğini yapıp derin bir nefes aldım. Bu daha iyi hissetirmemişti. Sokağa çöküp içli bir şekilde ağlamaya başladım. "Rowena!" Zayn'nin sesi gelince ayağa kalkıp kaçmaya çalıştım. Arabama kadar süren koşuşturmaca sonunda, gözlerimi silip ona döndüm. "Bak seni çok seviyorum tamam mı? Gerçekten değer veriyorum. O yüzden bırak ki sana geri dönebileyim. Lütfen Zayn işleri zorlaştırma."

"Peki, sen nasıl istersen." Bu kadar çabuk vazgeçmemeliydi. Zaten ben vazgeçmesini istedim. O yüzden ona sinirlenmeye hakkım yoktu. Selena ise bunları duymuştu. Bu utanç vericiydi. Kimse arkadaşını böyle görmeyi hak etmezdi. Gaza basarken telefonu kapatmadan mikrafona aldım ve torpido gözüne attım.

"Neden bana bunu yapıyor? Aklımı karıştıyor Sel. Onun hakkında kötü düşünmeme sebep oluyor. Bunu yapmamalı." Selena sakin kalarak cevap verdi. "Sakin ol. Sakin, rahatla. Boşver Zayn'i. Şimdi konu sensin anladın mı? Senin sakin olman. "

"Olamıyorum anlıyor musun? O böyle davranmaya devam ederse de olmam pek mümkün değil." Yutkunarak devam ettim. "Aşk istemiyorum demiştim ben sana. Sevgi oldu da ne oldu? Ne kazandım? Koca bir üzüntüden başka ne elde ettim? Söyleyeyim mi? Kalbimi kırıp parçalarına ayırabilecek bir boşluk."

"Ah aşık olunca bunlar olur ki zaten. Kim sana aşkın kolay olabileceğini söyledi? Zorlanacaksın Row. Bunlar doğanın kanunu. Her zaman mutlu olamazsın." Gözlerimi silip burnumdan akan sümüğü kolumla sildim. "Ama istiyorum. Hep mutlu olmak istiyorum. Mutsuzluk için çok bedel ödedim."

𝐆𝐄𝐓𝐀𝐖𝐀𝐘 𝐂𝐀𝐑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin