𝐏𝐈𝐀𝐍𝐎𝐒

531 52 84
                                    

"Pianos that hide black and white

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Pianos that hide black and white."

DATE: April, 2011
PLACE: LOS ANGELES

Uzaklardan gelir ses. Yaklaşır bana, tutar kollarımdan. Ellerimi sarar ve gücünü verir bana. İyi mi kötü bilemem. Karar veremem. Güçlü müyüm bilemem. Bilinmezcilik ruhumdan akar ve duyamam. Konuşamam. Dilsizimdir, birazcık sessizimdir.

Kalemi bırakıp not defterimi çantama attım. Aram bitmişti ve hocam birazdan gelirdi. Dünkü hareketli konserin ardından buraya gelmek ölüm gibiydi ama film için çekilebilecek bir zulümdü. Gerçekten çok heyecanlıydım. Daha önce korku filminde, dram filmlerinde, fantastik film ve dizilerde rol almış birisi olarak bunun hakkından kolayca gelebilirdim. Ama yinede heyecanlanmaktan kendimi alı koyamıyordum.

Bunca yaşa böyle işler başarmak ve potansiyelinin varlığını hissetmek, güvenli bir duygunun damağımdan yağ gibi kayması kadar güzeldi. Kendimle gurur duyuyordum. Başarı tablom yavaş yavaş genişliyordu. Bu olanlar ise kendimi daha az değersizmişim gibi hissetiriyordu. Evet, öyleydi.

Şimdi ise eşofmanımın iplerini bağlayarak bilekliklerimi taktım ve cırtcırtlı kısmını bağladım. Aikidonun özel kıyafetlerini pek tercih etmiyordum ama etmem gerekiyordu. Güvenlik açısından bir sürü kuralı vardı lakin ne olursa olsun Aikido yapmayı seviyordum. Karşındaki saldırganın kolayca hamlelerini savurabiliyor, kendini güzel koruyordun.

Eğer pratik düşünürsen, kaçmayı bilirsen ve zekice hareket edersen hayatta kalırdın. Gücün öne çıkmadığı bir sanat olması ise ayrıca hoşuma giden bir şeydi. Süper kahraman filmlerinde sahne çekerken inanılmaz kolaylık sağlıyordu. Bu da beni teşvik ediyor, sabit bir moralle çalışmama sebebiyet veriyordu.

Hocam da benim gibi eşofmanla içeriye geldiğinde kısa bir sohbet ettik. Hemen sonra matın üzerine geçtim. Ellerimi iki yana açtım. Tahta çubuğu gösterdiği gibi tuttum ve ona saldırmaya çalıştım. Elime ufak bir baskı yemem, ardından dirsek içlerime vurulması ile düşmekten son kez kurtuldum. Olduğum yerde hamleden kaçarak dönüp başının hemen altına vurmaya çalıştım.

Ani bir hareketle koluma gelen baskı ile geri çekildim. "İlk geldiğim zaman defalarca kolumu sakatladığımı düşünürdüm." İtirafıma karşılık bacağıma vurdu ve başımdan tutup mata attı. Kolayca düşerken, alt dudağımı dişlerimin arasına alıp yüzüme zarar gelmemesi için elimi koydum. "İstersem seni kolayca yıkabilirim. Sakın ustalaştığını düşünme Rowena."

Bay Ethan asla iyi olduğumu söylemezdi. Sadece onu yere sermeye yaklaştığım zaman gülümserdi o kadar. "Biliyorum biliyorum kibir hata yaptırır." Yinede iyiydim bence. "Hiç biliyormuşsun gibi gelmedi. Sahiden biliyor musun?" Kolumu ters çevirdi. Dirseğim de işin içine girdiğinde, kendimi koruyabilmek için karın boşluğuna tekme savurdum.

𝐆𝐄𝐓𝐀𝐖𝐀𝐘 𝐂𝐀𝐑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin