21. Tarafsızlar

2.4K 245 117
                                    

Hay biçız

Ay burda çok konuşmadan sizi bölüm ile baş başa bırakacağım

Bir an önce atmak için birkaç defa kontrol edemedim, umarım çok hatam yoktur.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar 💜

Bedenimde tatlı bir yorgunluk salınırken gözlerimi açtığımda, karşımda gülümseyerek beni izleyen Jungkook'u görmek ölümsüz yüreğimin bir kuş gibi çırpınmasına neden olmuştu. Burnumun ucunu işaret ve orta parmağı ile oyuncu bir şekilde sıkıştırıp ardından da minik bir öpücük kondurmuştu. "Günaydın uykucu."

Genişçe gülümseyip "Bu ne güzel sabah! Sana da günaydın sevgilim." dedim ve bedenimi Jungkook'un üzerine atıp sıkıca sarıldım sevgilime. Çıplak tenlerimizin buluşması ile dün gecenin hatıraları hafızama doluşurken Jungkook'un eli de kalçamı okşamaya başlamıştı. "Nasılsın?" dedi baldan tatlı sesi ile. Burnumu boynuna sürtüp hoş kokusunu ciğerlerime çektikten sonra "İyiyim, hatta çok iyiyim." diye mırıldandım. "Ama çok açım." diye eklemeden önce.

Üzerinden kalkmam için kalça yanağıma bir şaplak atıp "Kalk bakalım, sana kahvaltı bulup gelsin kocan." dediğinde kıkırtılarım eşliğinde kendimi Jungkook'un üzerinden kenara doğru attım. Hayatımın en kaygısız geçen dakikalarını yaşıyordum sanki. Jungkook dışında her şeye kapalıydı duyularım. Sadece Jungkook'u görüyor, sadece onu duyuyor, sadece onun kokusunu alıyordum. Onun dışındaki her şey fazlalıktan ibaretti sanki, ihtiyacım olan tek şey Jungkook'tu.

Yatakta öylece kendi kendime uzanırken derin bir nefes aldım, yüzümdeki gülüş tıpkı bir dövme gibi olduğu yeri sahiplenmişti bu sırada. Çok geçmeden Jungkook peşindeki üç beş görevliyle birlikte odaya girmiş, başı yerden kalkmayan görevliler de ellerindeki tepsileri bırakıp hızla dışarıya çıkmışlardı.

Jungkook'un ağırlığı yeniden üzerimi örterken burnunu boynuma yasladı ve "Ben seni yemeden önce sen bir şeyler ye hadi. Hem daha çok işimiz var, enerjiye ihtiyacın var." diye kışkırtıcı bir tonda fısıldadı boynumdaki bir noktayı dudakları arasına alıp emmeden önce. "Ne diye enerjiye ihtiyacım varmış benim? Yatıp uyuyacağım ben daha." diye sızlandım. Jungkook ise onaylamaz bir mırıltı çıkarıp "Daha seni yormadım bile." dedi yüzüme bakmak için geriye çekildiğinde. Arsız yönüm benim kontrolümden kaçarken "Nasıl yoracakmışsın beni?" dedim çıplak göğsünü gözlerimle süzerek. Hoş bir kahkaha atıp yanaklarımı parmakları arasına alıp çekiştirdi ve burnumun ucuna bir öpücük kondurduktan sonra "Bugün dövüş derslerine başlarız diye düşünmüştüm ama senin planların biraz farklı gibi." dedi.

Ağzım şaşkınlıkla açılıp kapanırken "Ne dövüşü?" diye sordum. Daha dün evlenmiştik, hemen savaşmaya mı başlayacaktık?

Biraz sevişsek olmaz mıydı öncesinde?

Eleusis • JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin