15. Kronos'un Laneti

2.7K 297 222
                                    

Afrodit ve Ares

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Afrodit ve Ares

Biz geldik ve biraz önemli bir bölümle geldik.

Artık bazı şeyler açığa kavuşmaya başlıyor. O yüzden kemerlerinizi bağlayınız.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

İyi okumalar 💜

Kahvaltıyı öylece bırakmış, şöminenin başındaki koltuklara yerleşmiştik. Bense hiç çekinmeden Hermes'i süzüyordum. Pek güven veren bir aurası yoktu, zaten ona güvenmemi gerektirecek bir durum da yoktu.

"Hangi rüzgar attı seni buraya?" diye sordu Jungkook, sesi sık sık bu ziyaretlere maruz kaldığı için bu duruma alışmış gibi çıkmıştı. Sağ bacağını sol dizinin üzerine attı ve olduğu yere biraz daha yayıldı Hermes. Adım atmadığı tek yer olmadığındandır belki, üzerinde durduğu her yerde hak iddia edebilecek bir havası vardı.

"Bilirsin, her zamanki işler." dedi geldiğinden beri elinden düşürmediği asâsını oturduğu koltuğun kopçasına dayarken. "Birileri haber göndermek ister, ben de bir posta güvercini gibi süzülüp haberi iletirim."

Jungkook içten olmayan bir şekilde kıkırdadı. "Sonra da köşene çekilip ortaya çıkarttığın kaosu izlersin."

Pekâlâ.

Başından beri ortamda süzülerek havayı kirleten gerginliğin farkında olmayacak kadar alık bir insan değildim ama şu anki gerginliği olabildiğine alık bir insan bile fark edebilirdi. İki kardeşin birbirlerini avını süzen bir şahinin edasıyla izliyor oluşu olduğum yerde dikleşmeme neden olmuştu. Sanki hemen bir şeylere müdahale etmem gerekecekmiş gibi diken üstündeydim.

"Yanılıyorsun kardeşim. Kaosu ben çıkarmam. Birileri çıkarır, ben sadece kaosun elçisiyim." dedi Hermes, aksi bir savı asla kabul etmeyeceğini belli eden bir tonda. Ne yazık ki bu ses tonu Jungkook'u biraz daha güldürdü. "Bire bin katarak anlatan bir elçi... Olimpos'taki kuklalar senin gerçek yüzünü bilmiyor olabilir ama beni kandıramazsın kardeşim. Sandığından daha fazla bilgiye sahibim, hatta babamızdan bile. Sahi biricik babamız da biliyor mu bu huyunu, oğlunun ortalığı karıştıran çakma bir Eris olduğunu?"

Hermes yayıldığı yerde hızla dikleşti, gözleri öfkeyle parladı. Jungkook'un içini delebilecekmiş gibi bakmaya başladı. "Haddini bil! Yaşıyorsan benim sayemde! Tek sözümle o kararı tekrar yürürlüğe sokabilirim, biliyorsun!"

Jungkook birden yerinden kalkıp Hermes'in üzerine doğru yürüdü. "Doğru, yaşıyorsam senin sayende ama atladığın küçük bir detay var. Ölüm kararı da senin yüzünden alınmıştı!"

Jungkook'u durdurmak için ayaklansam da kulağımda çınlamaya devam eden cümle baştan aşağı öfkeyle doldurmaya yetmişti beni. Olimpos'ta Jungkook'un ölümü için karar mı alınmıştı? Ne uğrunaydı?

Eleusis • JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin