10. BÖLÜM:『UMUTSUZ VAKA』

1.8K 59 20
                                    

Arkadaşlar, her yazar gibi bende emeğimin karşılığını almak istiyorum. Sizde. Ricam bölüme başlamadan önce oy vermeniz ve okuyup düşüncelerinizi belirtmeniz.

Beni takip ederseniz sevinirim.

Mutlu okumalar 💗

Bölüm 10

Bir kaç gün daha Asaf ile beraber ormandaki kulübe evde kaldıktan sonra eve gidecektik. Bugün son günümüzdü. Çok iyi vakit geçirmiştim burada.

Her ne kadar buraya yaka paça getirilsemde pişman değildim.

Asaf odun toplamaya ormana gitmişti. Gün geçtikçe burada hava soğuyordu. Burada giyecek kıyafetlerim olmadığı için Mert'in kıyafetleriyle idare ediyordum.

Neyseki son günümdü yarın bu güzel doğaya elveda edeceğim için ne kadar üzülsem de bir o kadar mutluydum.

Bir süredir iyi anılarım olmuştu. Güzel vakitler geçirip doğanın rahatlatıcı güzelliğine kendimi veriyordum. Gün batımına doğru Asaf'la beraber tepeye tırmanıyor gün batımını izliyorduk.

Bana kendimi özel hissettirmesinden yanı sıra çok kibar davranıyordu. Aramızda sadece cinsel bir ilişkiden öte bir şey olamayacağını iyi biliyordum. 

Kokusunu içime çekmediğim gece gözüme bir damla uyku girmiyor, rahat uyuyamıyordum.

O geceden sonra bir daha sevgi konusu açılmamıştı.

Bir süre koltukta oturup düşünürken kapının çalması ile düşüncelerim buhar misali dağıldı.

Midemde kelebeklerle kapıyı açmaya yöneldim. Bana bakışı, mimikleri, hareketleri ve sözleri kalbimin hızlanmasına neden oluyordu. Bunu ona belli etmiyordum ama bu beni heyecanlandırıyordu.

Kapıyı açınca afalladım. Kapıda zifiri karanlık gözleri görmeyi bekliyorken zehir akıtan koyu mavi gözlerle karşı karşıyaydım.

Bu Selen'di. Benim hakkımda söyledikleri aklımın her köşesinde dans etmeye başlayınca kapıda duran ellerim yumruk olmuştu.

Kendini beğenmiş bir edayla çenesi dikti. Gözlerinden de alay akıyordu. Bu kadın burayı nasıl bulmuştu? Ne ara burada olduğumuzu öğrenmişti? Neden buradaydı?

Kaşlarım ben farketmeden çatılmıştı. Annemi hatırladım...

"Annesi zaten merdiven temizlikçisi..."

Hayır... Bu sefer onun önünde kriz geçirmeyecektim. Hakaretlerine boyun eğip, ona itaat etmeyecektim. O kadar güçsüz değildim.

"Sanada günaydın garson kız." Omzuma çarparak içeri girdi. Evin içinde göz gezdirip bana baktı. Tiksinir gibi beni baştan aşağı süzdü. Yüzünü buruşturup, "Birde gecelik giymiş. Üzerine yakışsa içim yanmaz."

Benimle değilde kendiyle konuşuyor gibiydi. Söylediği cümlelere göz devirdim. Giydiğim gecelik üzerime tam oturmuştu. Beni kışkırtmak için kullandığı kelimelere çıldıracak bir insan değildim artık. Benim geldiğim yerde bunlardan daha beter aşağılamalar vardı. Bu neydi ki?

Kapıyı sertçe kapatıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Kafamı yan yatırarak aptal cümlelerini dinledim. "Ah! Burası ne kadar da temiz böyle." Zehirli mavilerini kısarak bana baktı,

ÇELİŞKİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin