15. BÖLÜM:『"NE EKSİK?"』

1.1K 47 19
                                    


Musmutlu okumalar ✨

Bölüm 15

Aynanın karşısında kendimi inceliyordum. Siyah kalem dar etek beyaz gömlekle tam bir asistan görünümü veriyordum. Kahve tonundaki saçlarımı dağınık bir at kuyruğu yapmıştım. Yüzümda abartılı bir makyaj yoktu. Ama yinede dikkat çekiyordu. Kiremit rengindeki rujumu elime alarak dudaklarıma yaydım. Dolgun dudaklarım kiremit rengine boyanınca hazırdım. Lavanta kokulu parfümümü iki defa sıktıktan sonra siyah çantamı alarak odadan ayrıldım.

Merdivenlerden inereken Mervan teyzenin kahvaltı hazırladığını fark ettim. "Günaydın Mervan teyze!" Dedim büyük bir neşeyle. Beni farkedince yüzünü tatlı bir gülümseme yerleştirdi. "Gel kızım sana kahvaltı hazırladım." Dedi tebessüm ederken. Masaya varınca şöyle bir inceledim. Yok yoktu. Her şey dört dörtlüktü. "Mervan teyze Asaf çıkmadı değil mi?" Diye sordum kahvaltı masasından bağımsız olarak kısıkça. "Yok kızım daha hazırlanıyor." Kafamı sallayarak elime dilim dilim olan domateslerden bir tane aldım. Ve ağzıma attım. "Teyze benim çıkmam lazım. Asistanım ya patronumdan sonra işe gidemem." Dedim Asaf'ı kast ederek. Mervan teyze umutsuzca masaya baktı.

"Ama yavrum bunları kim yer?" Dedi. Omzumu silktim. Şu an benim çıkmam gerekiyordu. Burada durmam zaman kaybıydı. "Bilmiyorum teyze ya... Sen ye. Sen ve diğer çalışanlarıda çağır birlikte yiyin." Mervan teyze ağzını açıp konuşacağı sırada gözü merdivenlere kaydı. O an anladım ki Asaf gelmişti. Arkamı dönerek ona baktım. Tok ayakkabı sesleri ile tüm heybeti ve iri bediniyle merdivenlerden iniyordu. Siyah takım elbisei mükemmel görünüyordu. Kömür karası saçlarına muntazam bir şekil vermiş o indikçe ağır erkek parfümü yaklaşıyordu. Tanrım kafamın karışmaması gerekiyor.

"Günaydın." Dedi tebessüm ederken. Gamzesi belirginleşince bende yüzüme bir gülümseme yetleştirdim. "Günaydın." Dedim. Dün biraz beni zorladıktan sonra rahat bırakmıştı. Hiç bir şey olmamış, hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmakta üstümüze yoktu. Yanıma vararak uzaktan şöyle bir beni süzdü. Gözü her detayımı inceliyordu. Yutkunduğunu fark ettiğim an tam not aldığımı anlayarak sırıttım. "Nasıl görünüyormuşum?" Dedim dalga geçerek. Gözleri direk yüzümü bulunca gözleri kısıldı. Bir eliyle kirli sakallarını ovdu ve bana doğru iyice yürüdü. Gerildim çünkü burada Mervan Hanım vardı. Beni bir anda belimden kavrayak kendine çekti gözlerimin içine bakarken birden kulağıma eğildi. "Bir şey eksik." Diye fısıldadı.

'Ne eksik?' der gibi baktım suratına. Gülümseyerek saçımdaki tokamı yavaşça saçımdan sıyırdı. Saçlarım omzuma bir bir düşerken kaşlarımı çattım. O saçı yapmak için tam yarım saatimi harcamıştım. Yanağımı öperek, "Şimdi tamam." Dedi. "Saçlarımı açtın?" Dedim emin olmak için. Çünkü bu muydu eksik olan şey?

Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak, "Yok ya öyle mi yapmışım?" Dedi. Beni yürümeye teşvik ederken. "Gül sen gül! Son gülen iyi güler Asaf Bey." Dedim sahte bir kızgınlıkla. En son dayanamayıp gülünce beyaz ve düzgün inci gibi dişleri gözüktü. "Vay çoktan asistan havasına girmişsiniz Asu Hanım. Birde ben mi seninle çalışacağım diyordun dün." Evet öyle diyordum ama dünden bu yana o kadar çok şey değişti ki...

Eski Asu gitmişti. Duygularıyla beraber mezara gömülmüştü...

"Bırak sen şimdi dünü de senin zaten bir asistanın yok muydu? Ona ne olacak?" Diye sordum yürürken. Yürüyerek villadan çıkmış şu an bahçeye gelmiştik. "Onu başka bir yere yönlendirdim. Sen çalışacaksın zaten o kim ki?" Diye homurdandı. Lüks arabaya binerken şoförden anahtarı alarak 'ben kullanacağım' dedi. Rahat bir şekilde arabanın ön koltuğuna yerleştim. Kemerimi bağlarken Asaf'ta sürücü koltuğuna oturdu.

ÇELİŞKİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin