6. BÖLÜM:『SENİ İSTİYORUM』

5.1K 81 3
                                    

Keyifli okumalar.

Bölüm 6

Her insanın kötü anıları olduğu kadar iyi anılarıda vardır. Benim diğer insanların aksine her zaman kötü anılarım olmuştur. Hayatım boyunca varacağım yeri düşünmeden koştum, düşünce kalkamadığım oldu. Benimle koşup beni geçenler oldu. Ama hiç bir zaman ben düşünce elimden tutup birlikte koşalım diyenler olmadı.

Sevgi gösterdikçe dayak gördüm. Şefkat gösterdikçe aşağılanmaya layık görüldüm.

Gün içinde her saniye kendime şu soruyu sormama neden olanlar vardı, 'ben kimim ki?' Evet, babamın, abimin keza komşularımızın beni küçük görmekten, ve iftira atmaktan başka bir şey yaptıklarını hatırlamıyorum.

Belki, vücudumdaki yara izleri bir şekilde geçti. Peki ya ruhum? Ruhumdaki yaralar ne zaman kapanacak? Geceleri, gözlerimi kapatınca o günlere tekrar tekrar dönmek istemiyorum. O kadar mı değersiz bir varlıktım?

Benim günahım neydi?

|•••|

Asaf'ın evinde kalalı sekiz gün olmuştu. Bu sabah bana birbirinden zarif birbirinden güzel giysiler almıştı. Bununla birlikte bir kaç şişede lavanta kokulu parfüm almıştı. Lavantayı benden daha çok seviyordu.

Bana karşı çok yumuşak ve şefkatli davranması vicdan azabı çekmeme, kendimi mahçup hissetmeme sebebiyet veriyordu. Geceleri gelip yanağıma yumuşak bir şekilde iyi geceler öpücüğü veriyordu. Onun hakkında hâlâ detaylı olarak bir şey bilmiyordum.

Ama şu sıralar yoğun olduğunu biliyordum. Geceleri eve geç geliyordu. Tavrımı ortaya koyduğum için banada mesafeli davranıyordu. Ondan bunu ben istemiştim. Ve böyle daha rahat hissediyordum.

Geceleri uyumayıp ister istemez onu bekliyordum. Kokusuna ve sıcak dudaklarını yanağıma bastırmasına alışmıştım. Bunu yapmadığı gece kendimi tuhaf bir şekilde boşlukta gibi hissediyordum.

Odama gelince derin uykudaymış gibi yapmak işime geliyordu. Önce yanağıma bir buse konduruyor sonra bir süre yanımda uzanıyor. Varlığını hissettiriyor bana. Uzandıktan sonra kendi odasına gidiyor.

Onu geceden geceye görüyordum. Beni gün içinde bir kaç defa arıyor ama yüz yüze konuşmak başka. Bu gecede geç gelecekti biliyordum. Ama bu gece onu gerçek anlamda bekleyecektim. Yani uyuyor gibi yapmayacaktım.

Biraz vakit geçtikten sonra hava iyice karardı. Üzerime siyah tayt beyaz geniş bir tişört giydikten sonra kahverengi dalgalı saçlarımı gelişi güzel bir at kuyruğu yaptım. Dudaklarıma çilekli nemlendiricimi sürüp aşağı indim.

Mervan Hanım yine müthiş bir sofra kurmuştu. Mervan Hanım bu evin aşçısıydı. Yaşı kırk üzeri gibi duruyordu. Tatlı mı tatlı bir hanımdı. Masaya yaklaşıp, "Ay Mervan Hanım teyzecim yine döktürmüşsün." Dedim. Bana bakıp manidar bir şekilde gülümsedi.

"Afiyet olsun kızım." Diye mırıldandı. Ama bir sürü çeşit vardı. Çok yapmıştı. Bunları tek başıma bitiremezdim. Masaya oturup, "Mervan teyzecim bu akşam benimle yemeğe eşlik eder misin?" Diye sordum.

Bana şaşkınca baktı. Düşünüyor gibiydi. "Düşünecek ne var canım! Gel otur işte ben bunları tek başıma bitiremem." Başını iki yana salladı. "Olmaz kızım ben buranın çalışanıyım. Patronumla oturup yemek yemek ne haddime. Hem Asaf Bey ne der sonra." Söylediği şeyle biraz kızmıştım. Ben buranın patronu değildim. Kaşlarımı çatarak, "Hiçte bir şey demez. Ayrıca beni senden daha yüce biriymişim gibi görmeni istemiyorum. Gel otur yiyelim."

ÇELİŞKİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin