Baskın

60 14 32
                                    




3. BÖLÜM

     Gecenin karanlığında ilerlerken onları yönlendirip bir mağaraya girmelerini sağladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gecenin karanlığında ilerlerken onları yönlendirip bir mağaraya girmelerini sağladım. Bir çocukla bu kadar engebeli ve dik bir yolu çıkamayacağımı düşünmelerini umut etmekten başka şansım yoktu. Birkaç dakika sonra yaklaşık beş tane arazi aracı mağaranın biraz uzağından geçip gittiğinde rahatlamış bir nefes alarak yaratıcıya teşekkür ettim. Aşağı arazide birkaç avcı geziyordu ancak bizi göremeyecekleri kadar karanlıktaydık. Büyük ihtimalle bizim birkaç saat önce çıktığımızı sanmış ve şansımıza, en azından çoğu, bize yetişmek için uzaklaşmıştı. Sadece birkaçı evin çevresini geziyordu. Onları kandırabilmenin bu kadar kolay olmasının sadece bir hayal olduğunu düşünmüştüm ancak belli ki o kadar da zeki değillerdi. Onlar da insandı ancak topluma lanse edilişleri ve bizim gözümüzdeki konumları o kadar yükseklerdeydi ki, onların da hata yapabileceği aklıma gelmiyordu. İlginçtir, onlar da bizim sürekli hata yapmamızı bekliyordu. Yanıldıkları noktaysa bizim sürekli hata yapmadığımızdı. En azından bazılarımızın. Sabahı beklemedik çünkü zaten uyumuştuk ve burası dinlenmek için fazlasıyla riskli bir yerdi. Avcılara görünmeden yola çıktık ve saatlerce süren bir yürüyüşe başlamış olduk.

Ayaklarım çok yorulmuştu ancak üçümüzün şikâyetini dile getiren Elina oldu,

"Yeter artık, ayaklarım koptu, lütfen biraz dinlenelim." Lia ile göz göze geldiğimizde gözlerinin ne yapacağımızı sorduğunu görebiliyordum. Evden fazlasıyla uzaklaşmıştık, ıssız bir yerdeydik ve hava henüz aydınlanmamıştı. Sanırım, biraz dinlenebilirdik. Elina'yı onayladığımda sevinçle gülümsedi. Lia ile yolun yarıdan fazlasını Elina'yı kucağımızda taşıyarak geçirmiştik. O kadar küçük bir çocuğun bu kadar ağır olabileceğini hesaba katmamıştım ancak yine de o bir çocuktu ve tek seferde yürüyebileceği mesafenin çokça üstüne çıkmıştı. Yürüdükçe ağaçlar seyrekleşmişti. Etraf düzlüktü, ağaç olmaması bizim için iyi değildi, bu fark edilmemizi kolaylaştırıyordu. Yine de bugün şans bizden yana gibi görünüyordu. Üçümüzün de kolayca sığabileceği ve yeterince kapalı olan bir oyuk bulmuştuk ve geceyi burada geçirebilirdik. Bir süre dinlendikten sonra etrafı kolaçan etmeye başladım eğer buralarda bir avcı varsa başımız belaya girecek demekti.

Her yere göz atamayacağımı biliyordum ancak elimden geldiğince fazla yeri kolaçan ettim ve sonunda avcı olmadığına ikna olarak kamp alanına döndüm. Yolda yürürken topladığım kuru odunları yere koyup etrafını taşla çevirdim, görülmeyeceğimize nerdeyse emindim. Eğer bir avcı tesadüfen buradan geçmezse yakalanma ihtimalimiz çok zordu ancak ateş yakmazsak geceyi titreyerek geçireceğimizi biliyordum. En azından Elina hastalanabilirdi ve bunu riske atamazdım. Çantamdan çakmak çıkartıp dal parçasını tutuşturdum.

"Geceyi burada geçirelim." dedim Lia'ya hitaben, "Etraf güvenli görünüyor. Bence sabaha kadar kimse gelmez. Nöbetleşelim." dediğimde Lia onayladı ve.

RAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin