ᴡᴏʀᴋᴀʜᴏʟɪᴄ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓

20-(f)asulyemiz

şu ana kadar sadece bu kitaba da değil genel olarak yazdığım en uzun bolum..
__________
heeseung: sen ciddi misin?

sunghoon: salak mısın zorluyor musun lee heeseung-shi?

heeseung sessiz kalmış elimdekine bakıyordu.

jake: amca oluyoruuuuz diyip rikiye elini uzattığında çak yapmışlardı.

jay: en taşşaklı dayı ben oluyorum herhalde?

jayin attığı havalı bakışlarla ona gülümseyip kafamı sallamıştım.

sunoo: alfalık şeylerine girme derdim de haklısın maalesef biz woniemle dünyanın en tatlı dayıları oluyoruz çünküğğğ~

jay: siz biliyor muydunuz yoksa?

jungwon: eveeet~~~ bugün hastaneye gittikten sonra bizimle buluşacaktı söyledi.

jake: demek geldiğimde evin hali o yüzden curcunaydı.

sunoo: biraz öyle evet.

riki: haa sütleri de-

sunoo: bu kadar erken aşermesi normal mi bilmiyorum ama..

jungwon: aması maması filan yok çok tatlıydııı~

beşli mutlu bir şekilde konuşurlarken sunghoon alfasına dikkat kesilmişti. hala tepki vermeyen alfa ile gözleri dolmuş bir şekilde onu izliyordu.

sunghoon: heeseung sen sevinmedin mi?

hemen gözleri dolmuş ve ne zaman kabullendiğini bilmediği bebeğinin sanki cevabı duyabilecekmiş de duymasını istemiyormuş gibi ellerini karnına götürmüştü.
__________
(haha tam yerinde kestim)
__________
taejoon: ne demek heeseung odasında değil gelemez? bakmıştım ben bir işi yok onun şu an. bana açıklar mısın ne oluyor?

soomin: efendim bir aydır sadece toplantılara gelip geri gidiyor hatta bazılarına online bazılarına ise bay sim onun yerine girdi. işi yokken onu şirkette bulmak imkansız.

taejoon: tamam teşekkürler sekreter shin.

çalışma masasında oturan başkan sinirle ellerini şakaklarına atmıştı. oğlunun neredeyse onun kadar sevdiği başka bir evladı gibi gördüğü omegayı üzdüğünü biliyordu ama ona asla ulaşamıyordu. resmen her şeyi kendi başına yapıyordu.

sunhee: ne oldu ulaşamıyor musun?

merakla ona bakan eşine bakıp dediğini onaylaşmış ardından telefonunu alıp aklına gelen ilk kişiyi yani eşinin yeğenini aramıştı.

jake: efendim bay lee?

taejoon: jake heeseung nerede?

jake: evinde olması lazım ne oldu ki?

sunhee: jake'im bir şey olmadı bebeğim nasılsın?

jake: ah teyzee iyiyim sen nasılsın seni beklemiyordum eniştemi işte sanıyordum.

sunhee: iyiyim ben de ama bugünlük işimiz heeseung'un kulağından çekmek.

jake: neden ne oldu ki birden?

taejoon: yurt dışına iş gezisine gittim ki onun da öncesi vardı yani bir aydır ulaşamıyoruz da öyle bir şey yaptı jake. birden değil yani.

jake: ha o konu-

sunhee: hangi konu?

jake: siz hyungun evine gidin isterseniz o sizinle konuşur benim açıklamam doğru olmaz diyip telefonu kapamıştı.

sunhee: yoksa gerçekten sunghoon gitti mi?
__________
heeseung: hoonie~

sunghoon: hım? elindeki hamilelikle ilgili dergiyi kenarıya bırakıp kapıya bakmıştı.