*6*

2.3K 209 47
                                    


Ben geldimmmmmmmm 🥰
Herkese keyifli okumalar 🤍✨

Eve döndüğünde saat on iki olmak üzereydi. Yılbaşını ailesiyle kutlamak gibi bir derdi yoktu Hande'nin ancak annesini iyi tanıyordu. Yanlarında olmazsa endişelenecek ve ruh halini fazla sorgulamaya başlayacaktı. Kardeşinin karısına göz diken biri olarak ailede anılmak istemiyordu fakat elinde de değildi ya, onu unutamıyordu.

Yalpalayarak evlerinin bahçesine girdi. Hava eksideydi ama aldığı alkolden dolayı üşümüyordu. Kabanının yakası açıktı hatta elinde olsa onu da üzerinden çıkarıp sweat'iyle biraz bahçede temiz oksijen almak isterdi. Bu mümkün değildi tabi, eve geçmesi gerekiyordu çünkü yarım saat sonra yeni yıla merhaba diyeceklerdi. Onsuz gelecek ve geçecek olan bir yıla daha merhaba...

Elini kapı koluna attığında anahtarla açması gerektiğini fark edip gülümsedi. Onun geldiği yerde kapıları kilitlemek gibi bir dert yoktu ki.

Bir iki denemenin ardından kapıyı açamayacağını fark edip dudaklarını büktü. Biraz geri çekildi sendeleyerek. Başını kaldırıp camlara baktı. Üst katta kimse yoktu ama salonun da ışıkları yanmıyordu. Hayret bu millet neredeydi böyle?

Hande, bir kez daha anahtarı deliğe sokup çevirmeyi denedi fakat yine hüsrana uğrayınca kendisini ileri doğru kapıya çarptı ve o esnada açılan kapıyla beraber evin içine doğru düştü.

"Yavaş ol Hande, bu ne hâl?"

Biri onu kolundan tutmuş kendisine doğru çekmeye çalışıyordu. Hiç şüphesiz bu narin sesin sahibi onu bu hâle getiren kişiyle aynı kişiydi.

Hande başını kaldırarak tek gözünü kırpıp çarpık bir şekilde gülümsedi. Ardından ise kaşlarını çatarak yığıldığı yere oturdu. "O sonuncu kadehi içmeyecektim." Kendi söylediğine kendi kıkırdayınca Zehra şaşkın bir halde yanına oturup elini yanağına koydu. "Neden bu kadar içtin?"

"Hep öyle derler ya bende akıma uymaya çalıştım."

Zehra'nın farklı bir şey söylediğini anladığında sarhoş kafayla kaşlarını çatıp soluna döndü. Yeşil gözlerin sahibi ona endişeyle bakıyordu.

"Hı?"

"Neden bu kadar içtin diye sordum?"

Hande, bir cevap vermedi onun yerine dudaklarını yayarak sırıttı. Başını yan yatırıp Zehra'nın sağ omuzuna yaslandığında gözlerini kapatarak sevgili oldukları zamanlardaki şarkılarını mırıldanmaya başladı.

Hangi yönünü, çok seviyorum

Biliyor musun sevgilim?

Zehra'ya sözleri yabancı olmayan bu şarkının hissettirdiği duygu da bir o kadar yabancı gelmiyordu. Hande'nin uykulu ses tonuyla mırıldandığı kelimeleri dinlerken istemsizce gülümsedi.

Biraz içince

Başın dönünce

Anlatınca bana, o halini

Hande, birkaç hatalı denemenin ardından kolunu Zehra'nın sırtına dolayarak ne yaptığının pek de bilincinde olmadığı bir şekilde yüzünü gerdanına gömdü.

Sonra dalınca, derin bakışınca

Gözlerindeki, o sevinç

Bana sarılınca, sonra sorunca

Ne kadar seni sevdiğimi?

Gerisini söylemedi Hande, sessizce fırtınanın uğultusunu dinleyerek özlediği o tanıdık kokuyu soludu. Üzeri sırılsıklamdı. Hafifçe titriyordu fakat bunun farkında değildi. Zehra, fark etti bu durumu ve fark edince de anında ayağa kalkarak Hande'yi de koltuk altlarından kavrayıp onunla birlikte kalkmasını sağladı.

Gör Beni / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin