Özel Bölüm Noel I'ci kısım

2.1K 159 33
                                    

Herkese musmutlu seneler dilerim. 2023 güzel gelsin, güzel geçsin minnoşlarım hepinize iyi okumalar olsun💕

Hava karlıydı. Haftalardır süren fırtına nihayet dinse de yollar henüz tam olarak kardan temizlenmemişti.

"Zehra, çok hevesli ama doğuma çok az kaldı. Hal böyleyken onu riske armak istemiyorum. Bu havada dışarı çıkmak mantıksız."

Hande, endişeyle camdan dışarı bakmaya devam etti. Ablası Leyla, hemen peşinden mutfağa girmişti dolayısıyla elinde tuttuğu meyve suyuyla dolu olan kadehlerden birini Hande'ye verdi. Sağ eli boşalınca şefkatle kız kardeşinin omuzunu sıvazladı.

"Bu kadar endişelenmeyi bırakmalısın Hande, onu sürekli kafes içinde tutamazsın."

Leyla, haklıydı. Hande, bunu biliyordu fakat geçmişinde kayıp adı altında yaşadığı bir travmatik olay vardı ve genç kadın bunu aşamıyordu.

"Ben onu bir trafik kazasında kaybettim Leyla ve o kayıp benim dört seneme mâl oldu."

Başını istemsizce önüne eğdi. Bakışlarını ablasının gözlerinden kaçırarak elindeki bardağın halkasına taktı.

"Geçmişi unutamayız ama geleceğimizi de geçmişin gölgesiyle kısıtlayamayız Hande. Zehra, hamile üstelik sana her şeyden daha bağlı. Her zamankinden daha hassas. Günlerdir gitmek istememeni anlayışla karşılıyor ama bu yıl başını kendi evinizde geçirmek istediğini sen de en az benim kadar iyi biliyorsun."

Hande, bir kez daha başını olumlu anlamda sallayarak yeniden camdan dışarı baktı. Arabayı olabildiğince yavaş kullanacaktı.

"Hey, meraklanma. Hiçbir şey olmayacak."

"Anne, geldik mi?"

Arabayı bahçenin garajına park ettiğinde arka koltukta oturan Masal heyecanla etrafına bakındı. Gelirken büyük bir bahçenin içine girmişlerdi ve Masal orada onun ilgisini çekecek geniş bir oyun alanı olduğunu fark etmişti. Bu yüzden de loş ışıkla aydınlatılan garajın içindeyken koltuğunda zıplayıp duruyordu.

Hande, ilk başta yüzünü sağında oturan eşine döndü ve Zehra'nın arabadaki kargaşaya rağmen hâlâ uyuduğunu fark etti.

"Evet, kızım" dedi, nihayet bakışlarını heyecanla ondan cevap bekleyen küçük kızına dönerken. Onun kendi gözlerini andıran kahvelerini gördüğü an şefkatle gülümsedi. Elini arka koltuğa uzatarak kızının arabadaki sıcaklıktan kızaran yanağını okşadı.

"Geldik anneciğim."

Karlı patika yolda yürürken Masal, Hande'nin kucağındaydı. Zehra ise karısının koluna girmiş düşmemeye gayret ederek heyecanla etrafına bakınıyordu.

"Hande, bahçe çok güzel olmuş."

Bahçenin düzenlenmesi kar yağmadan önce tam olarak bir hafta daha erkenden bitmişti. Hem Zehra'nın, hem Hande'nin katalogdan seçtikleri eşyalar ve süslenmelerle tamamlanmıştı. Her şey neredeyse resimde göründüğü gibi hatta kızlar açısından resimlerdekinden bile daha güzeldi, çünkü onu beraber tasarlamışlardı.

"Benim salıncağım hepsinden daha güzel."

Masal'ın heyecanlı sesi ger iki kadının da dikkatini çekince Hande dudaklarını kızının boyun kıvrımına bastırarak onu gıdıklayacak bir şevkle öptü.

"Oh ne güzel, bende varım burada."

Zehra, abartılı kıskançlığıyla hem kızı hem eşinin dikkatini çektiğinde kıkırdayarak birbirinden uzaklaşan ikili yüzünü diğer kadına döndü. Masal, kendisini diğer annesinin kollarına atmaya çalışsa da Hande ağırlığından dolayı onu annesine doğru uzattı ama kendi ellerinde tuttu. Masal, kollarını Zehra'nın boynuna dolarken hâlâ Hande'nin kucağında duruyordu.

"Seni unutmamız mümkün değil hayatım."

Kızının ardından Hande de dudaklarını karısının yanağına bastırdı ancak bununla yetinmeyerek hamile karısının hormonlarını coşturacak bir şekilde öpüşlerine boynuna doğru çizdiği yolda devam etti. Boşta kalan eliyle önce Zehra'nın yanağını avuçlarken sonrasında elini yuvarlak karnına doğru indirdi. Anında avucuna atılan tekme darbesiyle Hande'nin yüzüne dakikalar boyunca oradan silinmeyecek bir tebessüm yerleşti.

"Onları da unutmam mümkün değil."

Bir an için eğilerek dudaklarını Zehra'nın tamamen belirginleşmiş karnına bastırdı.

"Merhaba küçük yaramazlarım."

"Evlatlarınızla sevgi şöleninizi bölmek istemem ama dayın Baladın küçük yaramazların artık üşümeden bizi içeri götürsen iyi olur."

Hande, karısının tatlı sitemini duyduğu an kafasını geriye yatırarak kahkaha attı.

"Emriniz olur hanımefendi" diye mırıldandı ve ayağa kalkıp yürümeden önce bir kere daha dudaklarını karısının dudaklarına bastırdı.

"Keşke gece gelmiş olsaydık biliyor musun, aşırı uykum var."

Gözlerindeki garip pırıltıyı yakalayan Zehra bakışlarını karısının gözlerinden kucağındaki kızına kaydırdı ve alt dudağını ısırırken belli belirsiz bir şekilde ağzının içinden homurdandı.

"Hormonlarımı azdırma Hande, zaten yeterince zorlanıyorum."

Hande, daha fazla onu zorlayacak bir davranışta bulunmadan yavaş adımlarla karlı yolu yürüyerek evin kapısının önüne vardı ve heyecanla kucağında kıpırdaşan küçük kızı kapının eşiğinde yere bıraktı.

"Hadi bakalım, inşAllah mutlu bir şekilde yaşayıp, anılar biriktireceğimiz bir yuva olur bize."

Bu dilekle kapıyı açtığında Zehra kafasını omuzuna bırakarak önlerine açılan manzaraya baktı. Masal ise kapı açılır açılmaz geniş, ferah hole doğru koştu.

"Çok heyecanlı" dedi Zehra, Hande küçük kızını izlerken tembel bir şekilde gülümsedi.

"Bende öyleyim."

Bakışlarını salona geçerek gözden kaybolan ufaklığın peşinden çekti. Kucağına sokulan karısına döndü.

"Haklısın, bazen iki çocuk büyüttüğümü unutuyorum."

Hande'nin yüzüne sinsi bir sırıtış yerleşirken bakışları karısının yüzünden önündeki yuvarlıklarına kaydı. Alt dudağı dişlerinin arasına yerleşirken Zehra omuzuna alaycı bir şaplak atarak kıkırdamaya başladı.

"Hande, beni kışkırtmaktan vazgeçmelisin. Kızımıza daha evi gezdirmemiz gerek, artı hâlâ yerleştirmemiz gereken eşyalarımız var."

Hande, üşümesin diye Zehra'yı evin içine alıp kapıyı arkalarından kapatırken tekrar aynı kurnazlıkla sırıttı.

"Önce yatak odamızı yerleştirmeye başlayalım."

"Hayır Baladın, akşama kadar bekleyeceksin."

Zehra, da küçük kızının peşinden salona geçtiğinde Hande dudağını bükerek küskün bir şekilde kolların omuzunda birleştirdi.

"Bu evin neden hep ertelenen çocuğu ben oluyorum acaba?"

Çok geçmeden salonun içinden neşeli bir yanıt geldi.

"Seni duyuyorum Hande haksızlık yapma bu evin en iyi ilgi gören çocuğu sensin. Yedi yirmi dört emrinizdeyim bayan hatırlatırım."

Hande, yediği fırçayla kıkırdadı. Haksız olduğunu biliyordu ancak hamilelik karısına fazlasıyla yakışan bir durumdu. Yine de Zehra haklıydı, önce evlerinin son kalan işlerini de halletmeli, küçük kızlarını memnun etmekiydiler. Daha sonrasında Hande bu kargaşada ona düşen ödülü fazlasıyla alacaktı.

Bu düşünceler eşliğinde yüzünde tehlikeli bir sırıtışla karısı ve kızının ardından o da salona geçti. Bu ev onlara iyi gelecekti...

Gör Beni / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin