*25*

2.4K 212 129
                                    

Okumadan önce Şakira kemerlerimizi bağlayalım lütfen😂 Türbülansa kapılmanızı ve savrulmanızı istemiyorum, okurken relax gençler 😂
Bu bölüm Hande biraz geçmişten bazı anılar anımsıyor ve okuduklarınız henüz geçmişin tamamı değil :) Sadece küçük bir kısmı görebileceksiniz. Umarım bu bazılarınızın kafasındaki büyük soru işaretlerini kaldırır ama tüm sorular final bölümünde çözülecek 🤪
Şimdi herkese keyifli okumalar ♥️

———


Bu eve gelmeyeli yıllar oluyordu. Hande, ellerindeki market poşetlerini Leyla'ya verdikten sonra holden kıvrılarak ikinci kata çıkan merdivenlerin önünde öylece kalakalmıştı.

Salonda Zehra'nın ikizlere koşup, aldığı abur cuburları onlarla paylaşmasının neşeli gülüşleri duyulurken, mutfaktan Leyla'nın, Hatice ve Havin hanımla yaptığı sohbetleri duyuluyordu.

Hande, tüm bu sesleri uğultuyla duymasına rağmen, bakışlarının kilitlendiği merdivenin önünde canlanan sahnenin hatırasına dalmıştı. Gözleri basamakların üzerinden yukarı kayarken gülümsüyordu.

Flashback

"Hande, yakala."

Zehra, okul çantasını merdivenlerin en üst basamağından, en alt basamağında duran Hande'ye doğru fırlattı.

Sevgilisi güçlük çekmeden çantayı havada kapıp ona çatık kaşlarının ardından en sevdiği gamzelerini sunarken, "Şimdi de beni yakala" diye kahkaha atarak, korkulukların üzerinden en alt basamağa kadar kayıp Hande'nin kucağına atladı.

Kollarını uzun boylu kızın boynuna dolayıp, burnunu burnuna sürdüğünde, Hande, yüzündeki en canlı tebessümüyle yeşil gözlerini izlemeye dalmıştı.

Elleri, saçlarının arasından kayıp, alnının üzerine düşen küçük bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırdığında, Zehra'nın göğsü tarif edemeyeceği duygu yoğunluğuyla kabardı. Ona her baktığında duygusunun biraz daha artması, aşkının kabarması kesinlikle normal olmayacak kadar sıra dışıydı. Ancak Zehra bu durumdan korkmuyordu.

Sevgilisinin dünyanın en güzel gözlerine sahip olan badem gözlerine bakarken, dikkatli ve yoğun bakışlarıyla Hande'nin de dikkatini çekmesi fazla uzun sürmedi.

"Öp beni!"

"Annenler?"

Zehra, annesine Hande'ye olan duygularından bahsetmişti, bu yüzden de rahattı. Annesi, babasıyla da konuşup onu ikna etmenin bir yolunu bulacaklarını söylediği için Zehra'nın çekineceği bir durum yoktu ortada. Ancak Hande için aynısı geçerli değildi. Hâlâ Zehra'nın ailesinden utanıyordu. Bakışları etrafı tararken Zehra sağ elini ensesinden çekerek çenesine yerleştirdi ve Hande'nin yüzünü gözlerini gözlerine kilitleyebileceği bir şekilde yüzüne yaklaştırdı.

"Öp beni" diye fısıldadı tekrar, istekli sesiyle Hande'ye dudaklarına uzanmaktan başka bir seçim bırakmadı...

Dokunuşu her zamanki gibi tarifsiz ve farklıydı. Bazen şehvetli, bazen arzulu, bazen nahif, bazen de özlem dolu oluyordu öpüşleri. Ancak bu seferki içinde, tatlı bir kaçamağın alelacele, tedirginlikle buluşması gibi bir duyguyu barındırıyordu.

İlk ayrılan kişi Zehra oldu. Alnını Hande'nin alnına bıraktığında Hande'yi şaşırtacak olan o sözleri fısıldadı.

"Kesinlikle bazen senin için doğduğumu düşünüyorum!"

"Bende senin için" diye itiraf etti Hande ve tekrardan, dudaklarının çok da uzağında durmayan, hâlâ öpüşünden parlayan dolgun dudaklara uzandı...

Gör Beni / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin