*14*

2.4K 253 167
                                    


Keyifli Okumalar 🌸

Bu edit çok hoşmuş okumadan önce izlemenizi tavsiye ederim tam bu hikayedeki Hande karakterini anımsattı bana :) hem komik hem hırslı hem güçlü ♥️

*

Hayır!

Dikkat et!

Hande...!

Zehra, bağırarak yatakta sıçradığında Hande de onunla aynı anda kalkarak dizlerinin üzerinde doğruldu. Ellerini Zehra'nın terden sırılsıklam olmuş yanağına bıraktı. Zehra, onu ve aynı zamanda da karanlık odadaki etrafa izliyordu. Sanki hâlâ gördüğü kabusun etkisindeydi. Gözbebekleri sürekli hareket halindeydi, yeşilleri büyümüştü.

Hande, korkudan yutkundu. Daha sıkı tuttu yanağını ve gözlerinin odağını yakalamaya çalıştı. Zehra ona baksa da hiçbir şey söylemiyordu.

"Yanındayım" dedi Hande, başparmağıyla avuçladığı yanağını okşarken. Başını öne eğip alnını soluk soluğa nefes alan kızın alnına bastırdı.

Zehra, tam bu esnada dudağından belli belirsiz ismini çıkarabildi.

"H..Hande!"

Ağlamaya başladı. Hande, kollarını omuzlarına sararak onu kucağına çekti ve sımsıkı sarıldı.

Öyle korkmuştu ki, yine eskiden gördüğü o kabusu görmeye başlamıştı. Fren sesi, korna sesleri, öndeki tırın büyük farlarından çıkan o ışık vede bağırışlar. Kendi sesini net hatırlıyordu ama o arabada tek değildi. Oysaki hastanede gözlerini açtığında Kerim ona arabayı onun kullandığını söylemişti. Öyleyse neden gördüğü her kabusta birine bağırıyor ve yanındakine tutunmaya çalışıyordu?

"Ben yanındayım" dedi Hande tekrar ve bebek sırtı okşar gibi okşadı sırtını. Sesi rahatlatıyordu onu, kokusu da öyle. Yine uyuyamadığı için gecenin bir vakti yanına gelmişti. Kabuslardan ve yalnızlığından kaçmaya çalışıyordu ama görünüşe bakılırsa o nereye giderse sıkıntıları da peşinden onu takip ediyordu.

"Yine o kazayı gördüm" dedi Zehra, yüzünü iyice Hande'nin omuzuna bastırıp, kollarıyla beline sıkıca sarıldı. Sanki onu saran kollar bütün korkularından kurtaracak güce sahipti, kabuslardan çekip çıkartacaktı onu. Öyle çok güveniyordu sığındığı kadına.

"İsmimi söyledin?" dedi Hande daha çok soru sorar gibiydi. Yadırgayarak, biraz da tedirginlikle sormuştu bu soruyu zira Zehra'nın o anısında o da vardı ve Zehra kabustan uyanmadan önce adını bağırmıştı.

Birkaç saniye sessizlik oldu ve sonrasında Zehra, "Garip ama galiba uykumda bile sana güveniyorum" dedi. Yüzünü Hande'nin gerdanına gömdü.

"Herhalde kabustan beni çekip çıkarasın diye ismini seslenmişimdir. Çünkü o karanlıkta gördüğüm tek şey tırdan gelen farların kör edici ışığı.... Geri kalan her şey karanlık ve sonrasında tümüyle karanlığa hapsoluyorum zaten."

"Geçti" dedi Hande, tekrardan sırtını okşayarak. Derin bir nefes attı dudaklarının arasından isyan edercesine. Alışmak çok zordu ama eninde sonunda bu gerçeği kabullenmesi gerekecekti. Artık Zehra'nın anılarında bile ona yer yoktu, hatırlamayacaktı...

Sadece kaderin ona verdikleriyle yetinmesi gerekiyordu. Onunla olan arkadaşlığı ve doğuracağı minik varlığın şefkati. Bunun dışında Zehra'dan başka bir beklenti içine girmemeliydi fakat neden umut ediyordu? Niye umut dedikleri bu illet kalbinde yeşermekten hiç vazgeçmiyordu?

Gör Beni / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin