*28 / || kısım*

2.8K 207 109
                                    

Merhabalar efendim :)
Bu da ikinci kısımımız, biraz geç attım çünkü yarın yolculuğa çıkacağım yapmam gereken tonla iş var 😛
Keyifli okumalar :)

Bu bölümü yazarken arka planda bu şarkı çalıyordu. En sevdiğim şarkıdır, en özel bölümde onsuz olmazdı. Sizde onu dinlerken okuyun 😈

Zehra, mutfağa indiğinde Hande'yi tezgâha yaslanmış pofur pofur kaynayan tencerenin başında buldu. Daldığı o kadar belliydi ki, Zehra arkasından yaklaşıp kollarını beline sardığında geldiğini fark etmemişti bile. Derin bir nefes aldığında sırtına yasladığı yüzünün altındaki göğsün genişlediğini hissetti. Nefes alış verişini duymak Zehra için dünyanın en güzel duygusuydu.

"Ne o tenceredeki suyun kaynayıp buharlaşmasını mı izliyorsun?"

Sorusuyla kıkırdadı Hande. Kollarını sırtından çözmeye uğraşmadan eliyle ocağın altını kısıp kolları arasından yavaşça ona döndü ve elleri anında duştan sonra kızaran dolgun yanaklarını buldu.

Gözlerine bu şekilde uzun uzun baktığı anları seviyordu Zehra. Hande'nin bakışları yüzünün her santiminde dolaştıktan sonra ıslak, dalgalı saçlarında durduğunda alt dudağının dişlerinin arasına alıp ısırdı. Hande'den neden saçlarını iyice kurulamadan banyodan çıktığıyla ilgili azar işiteceğini düşündü ancak beklediği olmadı. Genç kadın biraz daha yüzüne doğru eğilip burun ucundan hafif bir şekilde öptü ve yeniden kafasını doğrultarak gözlerine bakıp gülümsedi.

"Ben şömineye birkaç odun daha atayım. Üşütme!"

Hande, yanından uzaklaşıncaya dek soğuğu hissetmemişti aslında. Genç kadının gidişinin ardından holde gözden kaybolan siluetinin peşinden bakarken kollarını bedenine doladı ve günlerdir içini yakıp kavuran duyguyla nasıl baş edeceğini düşündü...

--

Hande, mutfağa geri döndüğünde Zehra, makarnayı tencereye dökmüş, dolaptan sebzeleri çıkarmıştı. Doğrama tahtasına uzanırken Hande'nin omuzuyla mutfak kapısının pervazına yaslanarak kollarını önünde birleştirdiğinin ve tebessüm ederek onu izlediğinin farkında değildi. Hande, bakışlarını sevdiği kadının üzerinde dolaştırırken Zehra'yla aynı odayı paylaştıkları birkaç gün öncesinde ondan aldığı tişörtü hâlâ giydiğini fark etti. Banyo yapıp çıktığı zaman ona kendi kıyafetlerinin içinde sıkıldığını ve ondan bol bir şeyler istediğini hatırlıyordu. O gün kendi tişörtlerinden birini ona verirken Zehra'yı bir daha aynı görüntü içerisinde izleyeceğini düşünmemişti. Kesinlikle onun tişörtlerinin içinde dolanan Zehra Güneş'i görmeyi seviyordu, bu manzarayı özlemişti.

"Seyir zevkini bölmek istemem ama acaba bana yardım etmeyi düşünür müsün?"

Zehra'dan üstü kapalı, sevimli bir azar işittiğinde alt dudağını ısırarak gülümsedi. Onu fark etmediğini düşünerek yanılmıştı anlaşılan. Yavaş adımlarla sevdiği kadına doğru yürürken bir elini göğsüne bir diğerini ise beline yerleştirerek sahte bir reveransla önünde eğildi ve kafasını tekrar kaldırdığında Zehra'nın onu izleyen alaycı gözleriyle karşılaştı.

"Emrinizdeyim hanımefendi."

"Güzel" dedi Zehra ve hanımefendinin bir uşağa yaklaştığı gibi abartı bir göz devirmeyle önüne dönüp Hande için çıkardığı bir diğer doğrama tahtasını gösterdi.

Gör Beni / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin