Medya:Berk'in yeni sevgilisi Kıvılcım
Ve yeni bir sabaha başlarken ben yine sensiz ben yine çaresizim...
Sabah Berk beni yüzümü ıslayarak uyandırmıştı ancak ben bugün pek keyifli sayılmazdım bugün çok işim vardı ilk olarak okula gitmeliydim sonra Çılgın Piliçler'in yeni takım kaptanı olarak takımımı çalıştırmalıyım sonra Birsen ile alışverişe çıkmalıyım ve daha bir sürü şey ancak şimdi ki işim Berk ile sahilde spor yapmaktı geldikten sonra o beni çalıştırmaya karar vermişti uyandıktan sonra rutin işlerimi halledip hazırlandım formalarımı yanıma aldım ne kadar isteksiz olsamda bunu yapmak zorundaydım ben aşağıya indiğimde Berk çoktan hazırlanmış beni bekliyordu onu görünce adımlarımı hızlandırdım ve yanağına minik bir buse kondurdum onu çok seviyordum o benim için kuzenden öteydi belki bi arkadaş belki kardeş ne derse desin hep haklı çıkardı çünkü o erkekti benim için neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilirdi. Koluna girdikten sonra sahile doğru yürümeye başladık onun da canı sıkkındı nedenini sormak için ağzımı açmıştım ki elini kaldırdı ve :
-sakın bir şey sorma zamanı geldiğinde ben zaten anlatırım, dedi
Bende bir şey sormamaya karar verdim. Bir süre koştuktan sonra spor aletlerine geldik ve onlarla çalışmaya başladık ikimizde somurtuyorduk en sonunda Berk konuşmaya başladı:
-biri var okulda benimle tanışmak istiyormuş Melike'yi unutmak için onunla konuşmaya karar verdim
Melike onun yıllarca aşık olduğu kızdı ancak kız onu istemiyordu en sonunda Berk dayanamadı ve buraya geldi yani gelme sebeplerinden sadece biriydi ancak okulda ki kızı Melike'yi unutmak için kullanamazdı buna hakkı yoktu sesimi çıkarmadığımı görünce sinirle aletten indi ve banka oturdu sonra bağırdı:
-saol çok iyi moral veriyosun
-ne diyebilirim ki Berk sanki beni dinleyeceksin ben ne dersem boş sana sanki kendini tanımıyosun
-en azından evet ya da hayır diyebilirsin
-hayır o zaman kimseyle çıkma
-neyse Selen boşver kapatalım konuyu
Uzun zaman sonra Berk'in bana Selen dediğini duymuştum bu beni ne kadar incitse de sesimi çıkarmadım sinirliydi ve bu susmam için yeterliydi Berk beni Birsen'lere bıraktıktan sonra eve gitti o da okul için hazırlanacaktı ben de Birsen'lerde hazırlanmaya başladım yüzümün hâlâ düşük olduğunu gören Birsen boş durmadı ve konuştu :
-neyin var platonik Selen yine niye somurtuyorsun
-bişeyim yok sadece yorgunum
-kaç sene oldu Selen hala beni kandıramayacağını öğrenemedin mi ?
-gerçekten sonra konuşsak
Böyle dememle birlikte Birsen'in yanıma gelip bana sarılması bir oldu beni anlıyordu tek istediğimin birine sarılmak olduğunu da anlamıştı onu bu yüzden bırakamıyordum çok seviyordum o olmazsa ben hiçtim boş bir teneke gibi oluyordum o yokken. Hazırlanıp evden çıktık yine sessizlik hüküm sürüyordu ve bu canımı daha çok sıkıyordu. Okula geldiğimizde Birsen ile sınıfa çıktık Yağız çoktan oturmuştu bile ancak yanında yine kara cadı vardı Birsen oraya gitmem konusunda ısrarcı bakışlarını yolladı bana ancak şu an canımın sıkkınlığından aldığım cesaretle yönelmiştim oraya yanlarına vardığımda kızın Yağız'a barışmak için yalvardığını duydum ancak Yağız itiraz ediyordu yanlarına vardığımda ikisi de bana döndü o an ki sinirle bağırdım:
-kalkmayı düşünüyorsunuz herhalde yerime oturmak istiyorum
-aaa şuna bak büyümüşte küçülmüş nasılda bağırıyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENGELLERLE AŞK (askıda)
ChickLitBütün engellere rağmen aşık olabilir misin? Sevdiğin seni sevmezse ne yaparsın? Platonik bir kızın aşkı karşılıklı aşka dönüşebilir mi? -Üşüdün mü? -Papatyalar üşümez. -Sen ayrıcalıklı bir Papatya'sın. -O zaman üşüdüm 🌼