LUNAPARK

28 1 2
                                    

Medya:Yağız

Selen'in Ağzından;

-sen iyi misin Yağız dediğin şeyin ne olduğunun farkında mısın?

-evet sende az önce bunu demiyor muydun zaten 

-sen beni sevmiyosun bile neden kendimi beni sevmeyen birine veriyim sen  benden beni istiyosun sen benden kendi benliğimi istiyosun Yağız hemde beni zerre sevmediğin hâlde.

-Abartıyosun Aptal Kır Papatyası hiç bişey demedim say ve yat zıbar

-sen nereye gidiyosun 

Yağız cevap bile vermeden balkona çıktı üzerinde hiç bir şey yoktu ve üşüyecekti.Umursamazlıktan gelip yatağa geri yattım aklıma annemler gelince kalkıp hızla balkona koştum giderken yanıma polar almayı da unutmadım. POları kafasından geçirdiğimde ilk önce irkilse de sonra onu giydirmeme izin verdi ben balkon demirliklerine dayanınca beni kendine döndürüp belime ellerini doladı ve demirliklere yaslanmaya devam ettim.Gece olduğu için hava çok soğuktu ensemde ki tüyler horon tepse de hiç bir şekilde kıpırdamamaya özen gösteriyordum.Bana usulca gülümsedi ama bu 1 saniyeden daha kısa sürdü belki de ben gülmesini istediğim için halüsinasyon da görmüş olabilirdim.Sonra neden buraya geldiğimi hatırlayınca panik halinde konuşmaya başladım.

-annemler beni deli gibi merak etmiştir onlara haber vermeliyim

-Birsen her şeyi halletti onlara Birsenlerde kaldığını söyledik ve annenler yarın tatile gidiyor sende benimle kalıcaksın kır papatyası çünkü ailen 5 aylık bir geziye gidiyor.

-nasıl yani bensiz bir tatil mi

-sen de şu an tatildesin.

-Az önce ki durumdan dolayı özür dilerim

-Adın üstünde işte aptal papatya bazen tutuyor işte napalım alışıcaz

-Hey sensin o aptal 

-senin çenen mi açıldı yoksa kır papatyası 

-tamam sustum

gecenin sessizliğinde Yağız ile bu şekilde durmak görseler sevgili ama bilseler hiç bişeyiz.. Yağız gözlerimin içine baktı utandım kafamı eğdim ondan önce sümsük eziktim şimdi onunla sarılmış vaziyette burdayım gözlükler yoktu saçlarım salıktı aslında her şey dış görünüşümden ibaretti içimde hala bendim eski ezik Selen.Yağız bir şey söylemek için ağzını açtı ama sonra susmayı tecih edip kafasını çevirdi deli gibi merak edince kolunu çimdikledim.

-ne oldu ya şiddete meraklı kır papatyası 

-ne söyliyeceksen söyle yoksa her yerin mosmor kalana kadar çimdiklerim

-yani illa morarsın istiyosan çimdiklemene gerek yok

deli gibi utandım ve bunu söylerken utanıcağımı bile bile yaptı onu gıdıklamaya başlayınca beni içeri soktu zaten hava da çok soğukmuş içeri girince anladım.İkimizde yere çömeldik yan yana oturduk gülerken nefes nefese kalmıştım.Elimi kalbime götürdüm çok hızlı atıyordu sonra Yağız'ın elini tuttum sadece kalp atışımı duysun diyeydi başka bi amacım yoktu.Elini kalbimi üstüne koydum aynı zamanda elini tutmaya devam da ediyodum. Yüzüme baktı elini geri çekip yüzüme koydu elini yanağımda gezdirmeye başladı bu hissettirmişti..Güzel bi histi... Gözümün altını baş parmağıyla okşadı ve fısıltı halinde konuşmaya başladı:

-ağlamandan nefret ediyorum en çok da benim yüzümden ağlamandan nefret ediyorum.Evet haklısın sana senin kadar güçlü hislerle bağlanamam belki senin beni sevdiğin kadar sevemem ama bişey var papatya çok değişik bişey

ENGELLERLE AŞK (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin