PAPATYASIZ İLKBAHAR MI OLURMUŞ?

16 1 0
                                    

1 Hafta Sonra
(İlahi bakış açısı)

Olayların üzerinden 1 hafta geçmiş ancak Selen ile Yağız neredeyse hiç görüşmemişlerdi Yağız Birsen'e hislerini anlatmamakta ısrar etmekte Birsen ise bu durumdan sıkılmaktaydı. Selen ne Birsen ile ne de Gökhan ile görüşmüyordu kendini eve kapatmıştı. Yağız babasını tek başına göndermiş ancak Selen'in gönlünü almayı başaramamıştı. Yağız oradan oraya geziyor eskisi gibi gününü gün ediyordu.

Selen'in Ağzından

Günlerdir evden dışarı çıkmamak için direniyordum evi bal Dök yala haline getirmiş deterjan kokusundan da az kalsın zehirleniyordum. Bugün ise laptop un başına oturmuş GOBLİN isimli Kore dizisini izlerken Buğra aramış şimdi ise onunla dışarı çıkıyordum kesinlikle kafayı üşütmüştüm zamanında bana deli gibi aşık olan çocukla şimdi dışarı çıkıyordum. Onu daha fazla bekletmeden aşağı inmiştim askıdan çantamı aldım ve kapıyı açtım gülümsüyordu beyaz bir tişört giymiş altına da siyah pantolon çekmişti gayet sade görünüyordu ne diye beni böylesine seven biri varken gidip o serseme aşıktım ki(!) Yanına giderek gülümsedim:
-Selam, nasılsın
-iyi seni sormalı günlerdir sesin soluğun çıkmıyor
-ben berbat diyim sen anla Buğra
-yapma şöyle be selen hadi inelim sahile de belki kendine gelirsin

Sahile doğru yavaş adımlarla yürüyorduk. Koskoca İzmir sanki tek bir sokakmış gibi dar geliyordu. Yürüdükçe geçer sanırken kalbim daha çok sancıyordu. Kocaman bir boşluk.. Olmayışın kocaman bir boşluktan ibaret. Belki çok önemli bir şey değil belki kaderim değilsin ama şu an'ı baz alırsak berbatım. Çünkü olmanı istediğim zamanda yoksun. Çünkü yalnızca sen varsın sanırken aslında sende yoksun. Uçurum kenarında gibiyim. Umutsuz.. Sanki ölecekmişim gibi her saniye bir adım atabilmeyi umudederek gelmeni bekliyorum ama gelmiyeceğini de çok iyi biliyorum.Ben mutlu sonsuz olsun isterken gidişinde fark ettim aslında mutsuz sonluymuşuz. Yani gerçekten de her şeyin bir sonu varmış. Senin gibi..Benim gibi..Bizim gibi. Bir gün gidebileceğini bilseydim inan daha çok sarılırdım sana, kokunu daha çok çekerdim içime ve biticekmiş gibi severdim seni. Ben seni sana sakladım, ben seni sana bıraktım.Ne istersen yap şimdi. Kimi istersen sev. Ben yokum senin için nasılsa.Öyle dedin ya giderken "Herkes kendi yoluna", kendi yolumdayım işte.Bak bu sana son veda.

2 saat sonra..

Buğra ile çok eğlenmiştik şimdi de Yağız'ın bana "Kır Papatyası" nı söylediği bardaydık saat daha erken olduğu için temizlik yapılıyordu tam çıkmak için geri dönmüştük ki içimin buz tutan kısımlarını eriten o ses durdurdu arkama bakamıyordum, bakmak istemiyordum çünkü eğer dönüp bakarsam gözlerimde daha fazla durmayan yaşlar akın edeceklerdi. 

-Selen dur!

Zaten mıh gibi sabitlendiğim yerde çivi çakılmış gibi kalmıştım.Buğra yüzüme bakıyor benden bir hareket bekliyordu ama bende ne hareket edecek güç ne de etmek isteyecek hislerim kalmıştı.Bana doğru yaklaştığını duyduğum adım sesleri geldikçe uzaklaşmak istiyordum fakat merak ediyordum bu sefer ne diyecekti? Bana iş ciddiye binmediği sürece Selen demeyen Yağız arkamdan Selen dur diye bağırmıştı. Durmalı mıydım cidden ? Onca şeye rağmen durmalı mıydım? Bu defa da ezdirmeli miydim kendimi ? O gel deyince gelecek git deyince gidecek miydim? Ben bir kez daha aşka yenilecek miydim? Hayır bu defa değil.Bu defa olmaz Buğra'ya doğru ilerledim destek istercesine koluna tutundum ve "gidelim mi" dedim yalandan gülümseyerek.'Gözüm kör olmuş aşkından yazık, beni acıtsanda suçlamadım,tek başına sevmek yetmiyormuş, biraz geç oldu ama anladım(İrem Derici)..'. 

Buğra ile sahile doğru ilerledik.Gidecektim üniversite için şu an öyle karar vermiştim belki böylece unuturdum buraları.Evet evet gitmeliydim neresi olursa.Buğra'ya dönerek heyecanla konuşmaya başladım;

ENGELLERLE AŞK (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin