ENGELLERLE AŞK (askıda)

BAK BANA BEN ACININ TA KENDİSİYİM

Hazırlanmış aşağıda Yağız'ı bekliyordum bunun tam tersi olması gerekmez miydi? Sonuçta kız olan bendim değil mi? Sabırsızca ayağımı yere vuruyor aynı zamanda ellerimle oynuyordum. En sonunda merdivende ayak sesi duyunca başımı kaldırıp ona baktım ağzım açık kalmıştı bu kadar yakışıklılık bana mıydı yoksa lunaparkta tavlayabileceği kızlara mı? Eliyle çenemi yukarı ittirerek ağzımı kapattı ve güldü, ona "komik mi gerizekalı?" dememek için kendimi zor tuttum saçma sapan sırıtmaya devam ediyordu bozma sırası bendeydi :)

-dön bakayım 

-neden

-yahu dönsene nasıl olduğuna bakıcam

her  şeyden habersiz etrafında yavaşça bir tur döndü kıkırdıyordum

-ne güzel olmuşsun kız beklediğime değdi vallahi 

kıkırdamam yerini kahkahaya bırakınca Yağız kulağımdan tutarak beni dışarı sürükledi o çektikçe ben bağırıyordum "bıraksana be canım acıyor", onu kızdırmıştım ama o da beni çok bekletmişti ne yapayım? Lunaparka motoruyla gelmiştik kaskı çıkarıp ona uzattığımda elimden alıp motorun üzerine bıraktı. İçeri girdiğimizde her yer cıvıl cıvıldı gülüşüp koşuşturan çocuklar bindiği oyuncak hızlanınca çığlık atan ergenler ve tabi olmazsa olmaz atışlardan sevgilisine oyuncak kazanmaya çalışan artist erkekler. Etrafı incelemeye dalmış olmalıyım ki Yağız'ın dürtmesiyle kendime geldim.

-hangisine öncelik vermek istersin ?

-bilmiyorum çok fazla oyuncak var

-seç hadi birini bütün gece ayakta seni bekleyemem

-silahla atış yapabilir misin?

-ne yani sana oyuncak mı kazanayım

-boşver sen seç

-gel buraya tripli kır papatyası ben atış yaparken sende oyuncağını seç

-o kadar eminsin yani başarılı olacağından

-izle ve gör , dedi ve meşhur Yağız göz kırpması..

Yağız üç atışlık için ücreti ödedi ve silahı alıp yanıma geldi ben ise oyuncağımı çoktan seçmiştim elinde papatya olan siyah ayıyı istiyordum.Yağız atışların yalnızca birini kaçırınca oyuncaktan umudumu kesmiştim ancak bir el daha atış yapacağını söyleyince şaşırdım bu sefer hepsini isabet ettirmişti sonra bana döndü;

-hangisini istiyorsun seç bakalım

-elinde papatya olan ayıyı istiyorum

oyuncağı stand da duran adam bana uzattı ve gülümsedi oyuncağı alıp bende gülümsedim ama benimkisi daha çok Yağız'aydı. Sırasıyla bütün oyuncaklara binmiştik sıra aynalı tüneldeydi. Sırayla tek tek aynalarda oyun oynuyor birbirimizle dalga geçiyorduk. Yağız şişman olduğu bi aynaya geçince kendimi tutamayıp kahkaha attım o da bana bakıp güldü;

-ne diye gülüyorsun be

-senin göbekli atlet ve şortla evde oturduğunun hayalini kurdum da

-şort değildir o boxer dır

-pislik , deyip ayıyı ona fırlattım o da tuttu tabi ki 

-ne diye mülayim'i fırlatıyorsun öyle

-Mülayim mi ? ben daha çok gülmeye başlayınca o da dayanamayıp kahkaha attı.Bütün oyuncakları bitirmiş çıkışa gidiyorduk ben Yağız'a bakarken karşıdan gelen çocuk koluma çok hızlı bir şekilde omzuma çarptı ve haliyle Mülayim de yere düştü eğildim onu yerden almak için pislenmişti üzüldüm Yağız çocuğa çocukta eğilmiş halde ki bana bakıyordu hemen aceleyle alıp toparlandım gerginlik kol geziyordu aramızda Yağız'ın koluna tutunsam da kol kaslarının ortamdan daha gergin olduğunu görünce irkildim ilk olarak karşı taraf laf atınca Yağız delirdi tabii;