İlk derse girmiştik ancak ben ders dinlemiyor hâlâ Yağız'ı düşünüyordum ne yapıyordu nerdeydi acaba dalıp gitmiştim derken sınıfın kapısı çalındı ve işte beklenen o an o girdi içeri Yağız girdi pür dikkat onu izliyordum ne olmuştu ? Neden gelmişti ? Nefesimi tutmuş sadece ona bakıyordum hocanın yanına gitti ve
- sanırım sınıfta kalmışım ve yeni sınıfım burasıymış dedi
Hoca geç bir yere dercesine baktı Yağız sınıfta göz gezdirdi Birsen yanımdan kalkıp tek boş olan yere oturdu ne yapmaya çalıştığını anlamıştım çok fenaydı tek boş yer benim yanım kalınca o da yanıma geldi ve oturdu ben yüzümü çevirmiş camdan dışarı bakıyordum kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu inşallah kalbimin sesini duymuyordur heyecanlanmıştım hayallerimi süsleyen kusursuz yanımdaydı düşüncelerimden ayrıldım ve hocaya döndüm dinlemiyordum ama sadece onu düşünüyordum sonra yumuşak tonlu hafif bir sesle
-hey merhaba ben yağız dedi ve elini uzattı aman allahım bu bir mucizeydi bende elimi uzattım ve :
-me..merhaba bende Selen dedim gülümsüyordu elleri ne kadar da sıcaktı biraz sertti erkek olmasından kaynaklanıyordu muhtemelen ve burnuma dolan mocha kokusu ondandı azıcık çikolata azıcık krema ve kahve karışımı mükemmeldi elim elinde kalmıştı ellerimize bakınca güldü bende kendimi tutamadım ve güldüm hoca bize dönüp homurdanınca sustuk ama hâlâ gülümsüyorduk rüya mıydı bu eğer rüyaysa kimse beni uyandırmasın önce hayallerimde olan çocuk şimdi yanımdaydı benim olmasada yanımdaydı işte. Bir kaç dakika yüzüme baktıktan sonra lafa girdi :
- bence saçlarını salarsan çok güzel olabilirsin dedi aman allahım benimle ilgili düşünmüştü ne demeliydim ki her yerim titriyordu sonra zil çaldı hemen hızla "teşekkür ederim" dedim ve Birsen'in yanına koştum meraklı gözlerle bana bakıyordu tahminimce ne olduğunu anlatmalıydım bütün olanları anlattım o da gülümsüyordu sonra sınıfa bi kız girdi direk Yağız'a gidiyordu kime gidicekti ki başka sonra sarıldı ve öptü Yağız'da onun beline sarıldı rüyam kâbusa dönüşüyordu sonra kız konuştu
-kimle oturuyorsun sevgilim ?
Sevgilim mi ? Lanet olası kara cadı nerden çıkmıştı bu Yağız göz ucuyla beni gösterdi sonra kız bana baktı dudaklarını büzdü beni beğenmemişti sonra kahkaha atarak kulağına bir şeyler söyledi Yağız'da onayladı ne demişti acaba ? Zil çaldı ve kız sınıftan çıktı bende yerime geçtim kafamı pencereye dönüp yattım hayallerim yıkılmıştı sonra Yağız beni dürttü bakmadım umursamıyormuş gibi davrandım çok üzülmüştüm sonra eğilip kulağıma fısıldadı
- Uyudun mu ufaklık
Ufaklık mı ? Sensin ufaklık aramızda sadece bir yaş vardı hâlâ onu takmıyormuş gibi davranıyordum ama kalbim tuzla buz olmuştu biz imkânsızdık olamazdık. Hoca sınıfta "kitap kontrolü" diye bağırdı ben kafamı kaldırdım çantamdan kitabımı çıkardım Yağız pis pis yüzüme bakıyordu tahminimce kitabı yoktu hoca bir sıra önümüzdeydi ve kitabı olmayanlara koca kalın tahta cetvelle vuruyordu dayanamadım ve kitabı Yağızın ellerinin altına koydum hoca gelip baktığında benim kitabımın olmadığını gördü ve
-uzatın bakalım elinizi Selen Hanım dedi uzattım elime o kadar hızlı vurdu ki parmak uçlarıma kadar karıncalandım ellerimi hissetmiyordum gözlerimden yaş gelmişti ama belli etmemeye çalışıyordum hoca gittikten sonra Yağız bana döndü ve :
-iyi misin ?
-neden soruyosun umrunda mı ki ?
-neden yaptın ben alışkınım bir şey olmazdı
-boşver zaten önemli değildi
-neden boşvermemi söylüyorsun sana borçlandım söyle ne istersen yaparım
Gözlerim parlamıştı ne istersem mi ne isteyebilirdim ki aklımda bir sürü şey vardı ama bunları ondan isteyemezdim umursamaz davranmalıydım ellerim hala acıyordu vicdansız hoca yakmıştı resmen ellerimi sanırım cevap bekliyordu ayaklarını sabırsızca yere vurmaya başladı istemezcesine cevap verdim ;
-hiçbir şey istemiyorum gerek yok !
-hadi ama borçlu kalmak istemiyorum sana
-değilsin zaten
-bir yemeğe çıkarayım seni ne dersin
-sevgilin kızar gerek yok
Yüzü düşmüştü sanırım bozulmuştu haketmişti ama ben niye deli gibi atılıp kitabımı vermiştim ki. Niye olacak ne olursa olsun seviyordum onu ne yaparsa yapsın soğuyamıyordum döndüm ve
-akşam saat 8 de hazır olurum geç kalma sonra işim var
Dedim şaşırmışça yüzüme bakıyordu ama gülümsüyorduda sonra zil çaldı ve hışımla çantamı toplayıp çıktım nihayet sona ermişti okul Birsen'i yanıma alıp hızla eve koştum olanları anlattım deli gibi kahkahalarla gülüyorduk Birsen saatine baktı ve
-hazırlanmazsan geç kalacaksın dedi saatler çok çabuk geçiyordu saat 19.30 olmuştu yarım saatim vardı hemen dolabıma koştum ve nar çiçeği kısakollu t-shirt'ümü altına siyah dar pantolonumu giydim saçlarımı düzleştirdim ve serbest bıraktım altıma beyaz converse ayakkabı giydim aksesuar olarak beyaz saatimi taktım ve birde olmazsa olmaz siyah gözlüklerim tamamdım işte hazırdım aynaya baktığımda şaşırmıştım bu ben miydim yanıma Birsen geldi ve ellerini omzuma koydu sonra :
-işte bu sensin unutma çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır
-saol mükkemel arkadaşım sen olmasan olmazdı
-ne yaptım ki se.... (Zil çaldı) koş kapıya bak hadi
Annem kapıya gidiyordu ki durdurdum sonra içeri yolladım kapıyı açtığımda Yağız her zamanki mükemmelliğiyle karşımdaydı sportifti mavi dar bir t-shirt altına da lacivert dar kot pantolon giymişti siyah spor ayakkabıları kombinini tamamlamıştı gülerek bana bakıyordu siyah kol çantamı aldım ve çıktım hiç konuşmuyor ve yürüyorduk ama benim içim kıpır kıpırdı bir şey bulup lafa girmeliydim ve buldum!!
-nereye gidiyoruz ?
-lüks restorant sevmiyceğini söyledi Birsen bana bende sahilde deniz kenarında bi balıkçı buldum balık ekmeğe ne dersin ?
-Bayılırım dedim ve gülümsedim Birsen beni iyi tanımış sahile varmıştık bana böyle yakın davranması beni daha da umutlandırıyordu yapmamalıydı sonunda üzülecektim oturduk ve iki yarım balık ekmek söyledik sadece bana bakıyordu bende denize ona bakarsam daha çok isteyecektim onu biliyordum kendimi ama biz olamazdık onunla olsak olsak sadece o ve ben olurduk biz asla...
ekmekler gelmişti hiç aç değildim canım yemek istemiyordu zorla yiyordum oysa bitirmişti neredeyse ben zorlamak istemiyordum kendimi ve yanıma gelen kediye attım ekmeğin yarısını Yağız bana bakıp güldü ve
-yemeyeceksen bana verebilirsin zorlama
-büyük bir zevkle dedim ve uzattım ona yedikten sonra kalktık ve yürümeye başladık sonra durdu ve bana döndü bir şeyler söylemek istiyordu ama olmuyordu yine yürümeye başladı o ne yaparsa onu yapıyordum beş dakika sonra yine durdu ve konuştu :
-çok güzel olmuşsun sen harikasın çok tatlısın
-sakın deme değilim güzel yapma sana aşık olmak istemiyorum bağlanmak istemiyorum sana üzersin sen beni kalbimi kırarsın ağlatırsın ben safım inanırım sana her dediğine kanarım ağlatırsın beni şimdi gitmeliyim dedim ve koşmaya başladım ağlıyordum saçım başım dağılmıştı umrumda değildi arkamdan 'dur' demişti ama bakmamıştım sadece koşuyordum sonra eve vardım hızla kapıyı açtım ve odama koştum kapıyı kilitleyip yere duvara dayandım dizlerimi kendime doğru çektim ve daha çok ağlamaya başladım ben ona umut bağlamıştım oysa benim hayatıma düğüm atmıştı ileri gidemiyor olduğum yerde duruyordum onda tıkanmıştım ben...
Medya: Selen Duran

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENGELLERLE AŞK (askıda)
ChickLitBütün engellere rağmen aşık olabilir misin? Sevdiğin seni sevmezse ne yaparsın? Platonik bir kızın aşkı karşılıklı aşka dönüşebilir mi? -Üşüdün mü? -Papatyalar üşümez. -Sen ayrıcalıklı bir Papatya'sın. -O zaman üşüdüm 🌼