1|Asla Büyümeyecek Çocuklar

8.1K 448 60
                                    

Merhaba!
Yeni serimiz hayırlı olsun♡︎
Adin bebeğimi umarım seversiniz :")
İyi okumalar dilerim.

"Mama, I don't wanna die."

Dinlediğim şarkıya bir yandan mırıldanırken sigaramı söndürdüm ve yanımda ki kısa bedene döndüm.

"Hadi ama Adin onlar senin ailen ve onlara bir şans vermelisin." diyen Alkımla derin bir nefes bıraktım ve kafamı duvara yasladım.

Alkım, benim 7 yaşında ölen ve üvey olduğunu öğrendiğim ikizimdi..

Her zaman 7 yaşında kalacak olan ikizimdi.

"İstemiyorum, siz varsınız onlara ihtiyacım yok." dediğimde gözlerini devirdi ve ayaklarını yere vurdu, ona gülümseyerek baktım ve kıvırcık saçlarını elimle okşadım.

"Biz her zaman yanındayız zaten aptal." diyen Leo ile omuz silktim.

Leo, 10 yaşında olan ve ilk ölen deney çocuğuydu.

Konumuz ise sadece 2 saat önce ortaya çıkan 'gerçek ailemdi' ve aslında umursamıyordum.

Çünkü bu iki büyümeyen çocuğum her zaman benim ailemdi.

Bizler "Mükemmel çocuklar" adlı bir proje'nin kurbanlarıydık. Sadece 5-10 yaş arası deneyler kullanılan ve amaçlarının mükemmel, zeki ve doğa üstü güçlere sahip çocuklar yaratmaktı. Tüm deneyler bir şeyde başarılı olmalıydı ve neredeyse başarmışlardı ta ki ben laboratuvarda kriz geçirene kadar..

Alkım ve ben fakir bir aileye ikiz olarak doğmuştuk ve 6 yaşına kadar asla iyi bir hayattımız olmamıştı ta ki bizi laboratuvara satana kadar.

İlk yıl cennet gibiydi, yeterli oyuncak ve yemek vardı ah, bir de her zaman sizinle ilgilenen yetişkinler.

Ve yetişkinlerin tek istediği bize verilen iğneleri ve hapları kullanmamızdı.

Leoyla ise kavgayla tanışmıştık, o Alkım'dan hoşlanmıştı ve bu durum hoşuma gitmediği için habire onunla kavga ederdim fakat bir süre sonra başkaları Alkım'a zorbalık yapınca onunla birlikte karşı çıkmıştım.

O zamanlar hayattım boyunca Leo ve Alkım'ın elini tutacağımı ve mutlu olacağımı düşünmüştüm ta ki

Leo ölene kadar..

Leo'nun ruhunu gördüğümde bana her şeyi ve planları anlatmıştı ve ona inanmıştım.

"Kaçmalısınız."
"Peki ya sen?" Dedim elimi şeffaf Leo'ya uzattırken.
Dolu gözlerle elimi tuttu ve fısıldadı;
"Ben her zaman yanındayım zaten."

Kaçmak için çocukları ikna etmek zordu, kim sevildiği bir yerden ayrılmak isterdi ki?
Yine de bana inanlarla Alkım'ın elini tutarken kaçmıştım ya da öyle sanmıştım..

Bizi yakalayıp öldürüyorlardı ve sıra Alkım'a geldiğinde, onun soğuk cesedini gördüğümde hiç bir şey beni tutamamıştı.

Bir çığlık atmıştım, öyle bir çığlıktı ki ses tellerimin koptuğunu sanmıştım, acısını hâlâ hissettiğim bir çığlıktı.

Benim gücüm sesti fakat o zamana kadar kimse bilmiyordu ve bu yüzden çığlığıma karşı önlem almayan herkesin kafası patlamıştı fakat Alkım her zaman o çığlığa bir melodiye benziyor derdi.

Gücüm bile Alkım'a zarar vermemişti..

"Onlarla gitmeyeceğim bitti bu kadar." Diye konuyu kapatmış ve oturduğum yerden kalkıp mutfağa girmiştim.

Dünkü makarnayı ısıtırken Leo'ya bir tane çikolata vermiştim.

Bu artık alışılmış bir rutindi, ben yemek yapmadan ya da bir şeylerle uğraşırmadan önce Leo'ya bir çikolata verirdim ve o da Alkım'la paylaşırdı.

Isınan makarnayla tabağa koydum ve üstüne sosunu koydum. Yemeğe tam başlayacakken çalan telefonumla durdum.

/Ebrar hanım arıyor/

Biyolojik annemdi..

Telefonumu açtım ve hoparlöre aldım.

"Buyrun Ebrar Hanım, bir sorun mu var?"
"H-Hayır yok sadece oğlum biliyorum bizimle yaşamak istemiyorsun ama bu yarın akşam yemeğine gelsen."

Dediğiyle bana onaylamam için kafa salayan iki minik bedenle dudağımı ısırdım ve derin bir nefes verdim.

"Peki Ebrar Hanım, siz yarın bana konumu atarsınız ben de gelirim."

"Çok teşekkür ederim oğlum benim."

"Şimdi size iyi günler."

"Sana da oğlum."

Dudağımı daha sert ısırıken dolan gözlerimle telefonu kapattım ve bana sarılan bedenlerle ben de onlarla sarıldım.

Okuduğunuz için teşekkürler
Yorumlarınızı bekliyorum♡︎
İyi günler.
-Ares

Adin/Gerçek Ailem (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin