Tamamlandı.
Adin Azad, çocukluğundan beri ölüleri görebilen bir çocuktur ve 6 yaşında para karşılığı laboratuvara satılmıştır. Laboratuvardan asla kaçamayacağını düşünüyordu.
Ta ki laboratuvar'da çıkan o felaket sayesinde kurtulana kadar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk kan ellerime değdiğinde 7 yaşındaydım.
Alkım'ın ölü bedeni ellerim arasındaydı.
Ruh olarak bana eşlik ediyordu ama her aşağılandığımda, dayak yediğimde yardım edemediği için ağlardı.
12 yaşında kan tekrar ellerime bulaşmıştı, beni aşağılan bir sarhoşun cesediydi.
Günlerce kendime gelememiştim ve Alkım'la bile konuşmamıştım.
O sarhoş gece 3.40'da öldü.
Azad ise 3.40'da doğdu.
Azad isminin anlamı özgür, kurtulmuş anlamına gelirdi.
O benim kurtuluşum olacaktı.
Adin olarak müzik çalmayı, Alkım ve Leo ile vakit geçirmeyi severdim ve garson olarak çalışıyordum fakat Azad olarak ise müziğimi sadece ölüm için çalardım ve intikamımı alana kadar durmayacaktım.
Ben Adin Azad'dım.
Dönen sandalyede iken elimde ki dosyaları incelemeye devam ettim.
"Buz gücü demek.. oldukça kullanışlı. Tek sorun agresifliğiymiş ama onu da çözerim bir şekilde." dedim beyaz saçlı adamın dosyasını bırakırken.
Şu anda ise başarılı deneylerin dosyalarını inceliyordum.
'Canım ailem' ise uyuyordu.
Minik bir uyku melodisi ile her şeyi halletmiştim, rahatça gizli deneylerin dosyalarının olduğu odaya sızmıştım.
O sırada gözüme çarpan dosyayı elime aldım, üzerinde yazan isim merak etmemi sağlamıştı.
Pars Sakman
Güç: Gölge ve Karanlık manipülasyonu.
Dosyayı açtığımda karşıma çıkan yakışıklı hoşuma giderken bakmaya devam ettim.
Okudukça gülümsemem artarken, dosyayı ayrı bir yere koydum ve diğerlerine bakmaya devam ettim.
İşim sonunda bittiğinde işime yarayacak insanların dosyalarını almıştım ve eve geri dönmüştüm.
Aman, umarım canım ailem buna kızmazdı(!)
Panoma seçtiğim kişilerin fotoğraflarını astım ve altlarına da onlar hakkında ki bilgi notlarını astım. Hepsinin bağlı olduğu ipler vardı ve bunlar ise ortada ki yazıydı.
Tam ortada ise yazan 'Alas'* yazısına bağlıydılar.
Sakince hepsinde göz gezdirdim ve düşünmeye devam ettim.
