İyi okumalar♡︎
"Abi! Nasıl olmuşum?" Diye elbise giyen ve kendi etrafında dönen Alkım'a gülümsedim ve minik elini tuttup üstüne bir öpücük kondurdum
"Çok güzel olmuşsunuz prenses." Diye mırıldandım ve onun kıkırdamasını gülümseyerek izledim.
Onu göremeyeceklerini bildiği halde süslenmesi ağlamak istememe sebep oluyordu yine de onu üzmek istemiyordum o yüzden ona ayak uyduruyordum.
İçeriye giren gömlek ve pantolon giyen Leo ile gülümsemem büyüdü. Sırf Alkım istiyor ve onun yanına yakışmak için böyle giyiniyodu.
Oysa ki ben sadece bir pantolon ve bol tişört giymiş üzerine de ceketimi almıştım.
Leo'nun koluna giren Alkımla onlara baktım ve konuştum.
"Hadi çıkalım."
Beni heyecanla onaylayan Alkım'la ayakabımı giyip evin kapısını kilitledim.
Az önce attıkları konuma gitmeden önce elim boş gitmeyeyim diye çiçek almaya gittim. O sırada Alkım'a gülümseyerek bakan Leo'nun kimse fark etmeden hafifçe kafasını okşadım.
Çiçekçiye girdikten sonra bir buket zambak yapılmasını istedim. Buket hazırlanırken onları izledim ve bir yandan şarkı dinlemeye başladım.
TNK- Ölelim mi beraber?
"Ya sev beni ya hemen burada öldürüver.
Anla artık bilemem ki nasıl derler?
Ölelim mi beraber?"Alkım'a papatyalardan taç yapan Leoyla gözlerim doldu. Leo'nun kafasında ise kasımpatı'dan yapılan bir taç vardı ve büyük ihtimalle Alkım yapmıştı.
Büyük bir dikkatle yaptığı tacı bitiren Leo, Alkım'ın kafasına taktıktan sonra hafifçe saçlarını okşadı.
"Çok güzel oldun gökkuşağı'm." Diye fısıldadı gülümserken Alkım ise parlayan gözleriyle ona sıkıca sarılıp yanağından öptü.
"Beyefendi? İyi misiniz?"
Bana seslenen çiçekçi ile irkilerek ona döndüm ve gerginlikle dudağımı dişledim. Elimi enseme attıp mırıldandım.
"Kusura bakmayın."
Bana uzatılan buketi alıp parasını aldım ve çiçekçiden çıktım. Bulduğum taksiyle bindim ve konumu gösterdim. Alkım ve Leo sohbet ederken ben ise şarkı dinledim.
Vardığım lüks villa ile taksinin parasını ödedim ve gerginlikle eve baktım. Gerilmiş ve hoşlanmamıştım.
Gerginlikle saatte baktım ve cebimden sigaramı çıkardım.
Her gerildiğimde içerdim ve Alkım bunu asla sevmezdi şu an bile sinirle bana bakıyordu.
"İçme şunu." Dedi bacaüıma hafifçe yumruk atarken ben ise gülümseyip saçını okşadım.
"Sadece bir kereliğine bebeğim." Dedim ve sigaramı yaktım eve bakarken.
Evde hiç insana ait bir ruh gezmiyor gibi görünüyordu sadece ölen kedilerin ruhları vardı. Alkım onları okşarken Leo ise yanıma geldi ve elini omzuma koydu.
"Biz yanındayız Adin, bunu unutma."
Ona tebessüm edip biten sigaramı yere attıp söndürdüm sonra ise çöpe attım. Karşımda ki evin kapısına doğru yürüdüm ve gerginlikle yutkundum.
Kulaklıklarımı çıkardım ve kapıyı çaldım. Kapının ardından gelen ayak sesleri beni iyice gerirken kapı açıldı ve beni Ebrar Hanım karşıladı gülümseyerek.
"Hoş geldin oğlum benim." Dedi sarılarak bense hafifçe sırtına dokundum. Ayrıldığımızda ise elimde ki zambakları uzattım.
"Bunlar size efendim."
"Ne zahmet ettin, bak gör Tuna Bey oğlum bana çiçek alıyor sense hiç bir şey yapmıyorsun." Dedi sitemle Tuna Bey'e bakarken.
Tuna Bey ise bana bakarak kafasını iki yana salladı ve hafifçe mırıldandı "Yaktın beni sıpa."
Boğazını temizleyen Ebrar Hanımla Tuna Bey yaklaştı ve bana sıkıca sarıldı ben de ona kısaca karşılık verdikten sonra geri çekildi ve gülümsedi.
"Hoş geldin evine oğlum, gel sofraya geçelim acıkmışsındır." Dedi bir yanımdan sırtımı sıvazlarken.
Tam o sırada gözüm Alkım ve Leo'ya takıldı. Alkım Ebru Hanım'ın etrafında onu göremeyeceği halde bir şeyler anlattıyor ve cevap almasa da konuşmaya devam ediyordu. Leo ise kucağında ki kedi ruhlarından birini tuttup seviyor ve üzgün gözlerle Alkım'a bakıyordu.
İçimdeki burkulma hissiyle gözlerimi yumarken "Peki efendim." Diye mırıldandım.
Tanrım, ne çok isterdim şimdi Alkım'ı 19 yaşında ikizim diye tanıtmayı.. Leo ve Alkım'ın yaşayan hallerini ne çok isterdim.. Hele ki insanların onları tanımasını, görmesini. Bunu düşündükçe çocuk gibi ağlayasım geliyordu.
En sonunda Ebrar Hanım'ı bırakan Alkım asık bir suratla elimi tutan minik kızıma baktım. Bakışlarımı hissetmiş olmalı ki kafasını kaldırıp bana küçük bir tebbesüm sundu.
Yemek odasına girdikten sonra bize bakan insanlarla kaşlarımı çattım. Büyük ihtimalle bunlar abilerimdi ve aralarında ki kız da ablam ya da kardeşim olmalıydı.
Aniden elimin sıkıca kavranmasıyla şokla ve kızgınlıkla kıza bakan Alkım'a şaşkınlıkla baktım ve bunu boşverip konuşan Tuna Bey'e baktım.
"Bunlar abilerin ve ikizin Aden. Çocuklar bu da kardeşiniz Adin." Diye beni tanıttı. Aden adlı kız hariç hepsi bana normal bakarken Aden nefretle ve sinirle bana bakıyordu.
Banane amına koyayım diye düşünüp gözlerimi devirdim zira şu an kıskançlıkla Aden'e bakan Alkımla ilgilenmem lazımdı.
✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵
Bugünlük bu kadar, diğer bölüm kaos var.
Eğer yetiştirebilirsem bugün diğer kitaplarada bölüm atacağım.
Ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınız neler?
Yorum ve oy verin lütfen <33
Takip etmeyi unutmayın.
İyi günlerꨄ︎
-Ares
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adin/Gerçek Ailem (Tamamlandı)
FantasyTamamlandı. Adin Azad, çocukluğundan beri ölüleri görebilen bir çocuktur ve 6 yaşında para karşılığı laboratuvara satılmıştır. Laboratuvardan asla kaçamayacağını düşünüyordu. Ta ki laboratuvar'da çıkan o felaket sayesinde kurtulana kadar...