Elleri hissediyordum.
Vücudumda gezinen elleri, yanaklarımı okşuyorlardı ve saçlarımla oynuyorlardı.
Birileri bağırıyordu.
Alkım ölüyordu yine önümde.
Eller daha çok vücudumu sarıyorlardı bu sefer boğazıma iniyordu, boğuyorlardı beni.
Çığlık çığlığa isteklerini, nasıl öldüklerini anlatıyorlardı, beni kıskanıyor boğazımı daha çok sıkıyorlardı.
Atan bir kalp istiyorlardı oysa ki ben onları daha çok kıskanıyor, onlar gibi ölmek istiyordum.
Alkım ölüyordu ellerimde, ben yine çığlık atıyordum.
Etrafı sessizlik kaplıyordu ama vücudumda eller varlığını koruyor ve ben hâlâ nefes alamıyorum.
Sonra bembeyaz bir yer burası aniden karşıma simsiyah bir silüet çıkıyor.
Bana bakıyor ve gülüyor alay edercesine.
"Aptal Adin sen gerçekten aptalsın. Potansiyelini sınırlandırıyorsun." dedi gülerek ben ise nefes almaya çalışıyorum.
Yaklaşıyor bana ve anlını anlıma dayıyor.
"Ben senin bir parçanım Adin, beni kabullen ve beni hatırla." dedi gülümseyerek.
Fısıltılar susmuyor, eller boğuyor beni.
"Adin, gerçek gücünü hatırla." dedi ve yok oldu son kez bana gülerek.
O gidince üşüdüğümü hissettim, sanki bir parçam kopmuş gibi hissettim.
Eller beni daha çok boğdu ve sonun geldiğini hissettim.
Aniden sıçrayarak kalktığımda nefes nefese bir şekilde boğazımı tuttum.
Boğulmuyordum, sakin ol Adin.
"İyi misin?" dedi Alkım endişeyle ve elleri ile yanağımı okşadı.
Hâlâ nefesim düzene girmese de endişelenmemesi için titrekçe gülümsedim ve elini tuttup avcunun içine minik bir öpücük kondurdum.
"İyiyim bebeğim, bir şey yok sadece kötü bir kabustu." dedim onu rahatlatmak için.
Ruhların olduğu yerde kabuslar eksik olmazdı ama ben Alkım ile uyumayı seviyordum.
Alkım ise bana gülümsedi ve yataktan aşağıya zıpladı.
"Hadi kalk kahvaltını yap hem Pars abi'de içeri de." dedi ve içeriye doğru koşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adin/Gerçek Ailem (Tamamlandı)
FantasíaTamamlandı. Adin Azad, çocukluğundan beri ölüleri görebilen bir çocuktur ve 6 yaşında para karşılığı laboratuvara satılmıştır. Laboratuvardan asla kaçamayacağını düşünüyordu. Ta ki laboratuvar'da çıkan o felaket sayesinde kurtulana kadar...