Tamamlandı.
Adin Azad, çocukluğundan beri ölüleri görebilen bir çocuktur ve 6 yaşında para karşılığı laboratuvara satılmıştır. Laboratuvardan asla kaçamayacağını düşünüyordu.
Ta ki laboratuvar'da çıkan o felaket sayesinde kurtulana kadar...
İyi okumalar dilerim, oy ve yorum atmayı unutmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hadi, size gücümü göstereceğim." dedim eldiveni ellerimden sıyırırken diğerleri ise endişeyle ve merakla bana baktı.
Duygu patlamasının üzerinden bir gün geçmişti ve kendimi oldukça enerjik ve mutlu hissediyordum.
Artık daha iyiyidim, içimde biriken her şeyi dışarıya vurmuştum.
Soğuk bahçeye geçtim, diğerleri de peşimden gelirken gördüğüm kırmızı güllerden birini eldivenli elimle aldım.
Herkese gösterdikten sonra eldiveni olmayan elim ile gülün yapraklarını okşadım ve o an gül yavaş yavaş kırmızılığını kaybetmeye, kurumaya başladı.
Parmak uçlarımda hissettiğim hayat soldu, ben de solmuş gülden geriye kalan tozları yere attım.
Eldivenimi geri giyerken diğerleri ise bana şok içinde bakıyordu.
"Oha.." dedi Çağlar şok içinde gül ile bana bakarken.
Laçin yaklaşıp güle hafifçe sihir uyguladığında bile değişmedi, bunun üzerine Laçin şaşkın bir biçimde bana döndü.
"Onu tekrar canlandıramazsın, içinde hiç yaşam kalmadı çünkü." dedim kafamı iki yana sallayarak ve sonrasında Pars'ın yanına gittim.
"Benden korkuyor musun?" dedim fısıltıyla.
"Senden asla korkmam." dedi eldivenli ellerime dokunarak.
Korkmuyordu, hiç birinin gözünde korku görmemiştim.
"Oğlum sen basbaya dokunarak can alıyorsun lan!" dedi Aden heyecanla.
"Her neyse küçük gösteri bittiğine göre, artık kurtarmamız gereken aşıklar var." dedi Dicle gülerek.
Onu onayladım ve son kez planı onlara anlattım.
Plan basitti, Dicle, Çağan, Çağlar korumaları oyalayacaktı ve Aktuğ, Pars ve Laçin ise asıl kapıda duran özel nitelikli askerleri öldürecek ya da oyalayacaktı.
Ben ise içeriye sızacaktım, Akın hava ile oynayarak bize yardımcı olacaktı ve Aden ise Alaz'ın korumasında olacaktı.
Gücünü fazla kullanması ölümüne kadar yol açabilirdi bu yüzden Alaz onu koruyacaktı, bunun için ne kadar Aden'le tartışsamda inada bindirmişti.
"O benimde babam, onu görmeye hakkım var." dediğinde hiçbir şey diyemeyerek izin vermiştim.
"Hazırsanız çıkalım." dediğimde herkes onaylamıştı ve yine Alaz'ın arabasına bindik.
