00.09

442 39 11
                                    

" Haydi, uyan artık. "

Kulağıma fısıldayan sesin kime ait olduğunu kavradığımda istemeden de olsa gözlerimi araladım. Hâlâ buradaydım. Üstüm giyinikti. Uyku sersemi bir ona bir etrafa bakındım. Alnına düşen saçlarıyla karmakarışıktı  ama yine de iyi görünüyordu. Işık kapalıydı sadece pencereden yansıyan ay ışığı vardı. Demek bu kadar geç olmuştu ha? Hâlâ uyku sersemiydim iki kolunu belimin yanına joydu ve üzerime eğilip bana baktı.

" Saat sekiz. "

" Ah ne?! " Gözlerimi sonuna kadar açtım ve üstüme eğilmiş olan Jungkook'u ittirip yataktan fırladım, ışığı açtım.

" Niye daha önce uyandırmadın beni?! " Üstümdekilerin eksik olup olmadığını yokladım, telefonumu çantamdan çıkardım.

" Çok yorgundun. "

" Hah, " dedim kestirip atar gibi. Taehyung'dan 5 tane cevapsız arama vardı, Annemden 10 tane. Aman Tanrım!
Hemen annemi aradım.

" Alo anne? "

" Ah, Hana?! Cevap verdi Tanrıya şükür! Neredesin se- "

Ciyaklayışı kulağımı tırlamaladı. Alelacele bir şeyler geveldim hemen.

" Çok üzgünüm anne uyuyakalmışım hemen geliyorum. "

" Ne? Nerede uyudun, neredesin? "

Dediği şeyi tam anlayamadan kapattım. Soru yağmuruna tutulmak istemiyordum. Yataktan  aniden kalktığım için de vücudum felaket derecede ağrıyordu. Ayağı kalktım hırkamı giyindim. Yatağın köşesinde beni izleyen Jungkook'a baktım, siyah bir eşofman takımı giyinmişti. " Eve gittiğinde ne diyeceksin? "

" Bilmiyorum, bir şeyler uydurmaya çalışacağım. "

" Gerçeği söyle. "

" Ne? "

" Onlara gerçeği söyle, benle olduğunu. "

" Sen aklını mı kaçırdın? "

" Ben senin yararın için söylüyorum. Abin delirecek. "

" Abimin delirmesi benim yararıma değil. " Annem tekrar arıyor.
" Gitmeliyim, onlara senle olduğumu söylemeyeceğim. Ve sen de okulu susturacağını söylemiştin değil mi? Sözünü tut. "

Kapıdan çıkmaya davrandığımda önümü kesti. Gözlerini bana dikti. Boyunundaki kızarıklıkları yeni fark etmiştim. Kan yanaklarıma hücum etti adeta, onları ben yaptım. Yakasını çekiştirip omzunu gösterdi, hafif pembe çizgiler. Tırnak izleri...
Ne diyeceğimi bilemedim.

" Ben özür dilerim. "

" Üzgün ol diye göstermedim. Dediğimi kanıtladın Hana. " Yüzüme yaklaştı. Yutkundum. " Benden de betersin sen. " Küçük bir öpücük kondurdu yanağıma.

***

Keşke annemi hiç aramasaydım diye düşünüyordum. Bir saat boyunca konuştu, sorguya çekti beni.  Bıkkınlıkla sandalyeye yayıldım. Bahanler uydurdum, tabii ki gerçeği söylemedim. Mutfağın köşesindeki Tae sinsice bana bakıyor ne haltlar karıştırdığını biliyorum bakışı atıyordu. Ama hayır, bilmiyordu. Bilseydi pek de bir şey yapamazdı zaten.

Odama girdim çok uykum vardı. Bugün olanları hatırlamamaya çabalıyorum. Aklıma geldikçe utanıyorum. Nasıl bu kadar kontrolden çıkabildim, ilk kez böyle bir şey yapmama rağmen. Sarhoş gibiydim sanki biri içeceğime bir şeyler koymuş gibi. Ama böyle bir şey olmadı bu sarhoşluk saf bir öfkedendi biliyordum.

CLASSIC LOVE || BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin