Vninboku beni takip eder misiniz ?++++++
____
Hana: Kızlar geliyorum
$ana: Neh
Min@: Ne
Min@: NEEEEEEEE
Hana: geliyorum diyorum
$ana: İnanmıyorm
$ana: snein abin sna izn vrmedi
$ana: sn taehyng oppanin sözündn çikamazsın
Hana: Bu kız niye böyle yazıyor Mina
Min@: sarhoş oldu ehehehe
Min@: birazdan ırzına geçeceğim
Min@: cidden geliyor musun Hana
Min@: abin izin vermemişti hani
Hana: bir yolunu buldum işte az kaldı oradayım
Min@: İNANMIYORUM TANRIM ŞÜKÜRLER OLSUN
Min@: siktir
Hana: Ne oldu
Min@: Sana kustu
Min@: Lanet olsun Sana senden nefret ediyorum ayılınca bu mesajları okursun umarım
Telefonumu cebime koyup duran otobüsten indim. Üzerime alel acele bir şeyler geçirmiştim. Saçlarım için zaten bir şey yapamazdım kısaydı, açık bıraktım. Pek de umrumda değildi zaten. Eğlenmek için gidiyordum bu partiye.
Parti için küçük bir bar kiralanmıştı. Oraya birkaç metre uzaktaydım. Karşı kaldırımdan parlak gri kapılarını görebiliyordum. Yıldızların esir aldığı koyu mavi gökyüzünün altında karşı tarafa geçtim. Görevlilerle karşılaştığımda içerdekilerle aynı okuldan olduğumu söyledim. Ama hâlâ ikna olmamışa benziyorlardı.
Masumca iki adama bakarken sesimin anıldığını duydum. " Hana, Hana! " İçerideki kalabalığın arasında Mina belirince gülümseyip el salladım.
" O da bizim okuldan, " diyerek orta yaşlı iki adam başını salladı. İçeri girdim. Tanrım felaketti. İnsanlar bu gürültüye nasıl dayanıyordu böyle ses o kadar yüksekti ki düşüncelerimi bile duyamıyordum neredeyse. .Kulaklarımı kapatmak zorunda kaldım. Mina da benim anlamam için dudaklarını yavaşça oynatıyordu.
" Şu taraftan. " Başımı salladım anladığımı gösterir gibi. Kırmızı ve mor renkler insanların tenlerine nüfuz etmişti. Aralarından sıvışıp oturmak için bir masaya yöneldik.
Umarım beni görmez.
Mina'nın kulağına yaklaştım duyması için. " Abim burada olduğumu bilmiyor dikkatli olalım. " Mina bana şaşkınca baktı. Bir şey demedi ama içinde sakladığı cümleleri biliyordum.
Görürse işin biter der gibiydi. Masaya tam olarak yaklaştığımızda bir oraya bir buraya bakan Sana gülümseyerek bize baktı. Başını masaya yasalmış uykulu bir hali var gibiydi. El salladı başını kaldırmayarak.
" Ne kadar? " Tekrar kulağına yaklaşarak bağırdım Mina'nın. O da bağırarak karşılık verdi.
" İnanmayacaksın ama sadece yarım şişe eheh! "
Şaşkınlıkla Sana'ya baktım. Hâlâ salak salak gülüyordu. Bir kahkaha patlattım ardından Mina da bana eşlik etti.
" Bebeksin sen bebek haha! " Sana kaşlarını çattı ama konuşamadı başını masaya koyduğu kollarının arasına alarak bize küstüğünü dile getirdi. Mina elindeki bardağı bana uzattı. Başımı sallayıp aldım. Sadece birkaç bardak içecektim. Zaten içkiyle aram pek iyi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CLASSIC LOVE || BTS
Fiksi Penggemar" 𝐶̧𝑢̈𝑛𝑘𝑢̈ 𝚤𝑠̧𝚤𝑘𝑙𝑎𝑟𝚤 𝑘𝑎𝑝𝑎𝑡𝑎𝑐𝑎𝑔̆𝚤𝑧 𝑣𝑒 𝑘𝑖𝑚𝑖 ℎ𝑎𝑦𝑎𝑙 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟𝑠𝑒𝑘 𝑜𝑛𝑢𝑛𝑙𝑎 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑠̧𝑒𝑐𝑒𝑔̆𝑖𝑧. " 🔞 • KUZU NO HONKAI animesinden esinlenilmiştir.