Önceki bölüm
Gizlice bariyeri aştı ve içeri girdi. Şu anda görünmez olduğu için etrafı biraz gezmesi sorun olmamalıydı. O yokken neler olduğunu öğrenmek için iyi bir fırsattı.
.
.
.
.
Hong Pinggao, tarikata girdiğinde içerisinin çok ağır ve kasvetli olduğunu fark etti. Anlaşılan herkesin modu düşüktü. Sessizce yerden bir kaç adım yükseklikte ilerliyordu.Görünmez olabilirdi ama adım sesleri duyulabilirdi. Bu yüzden yükselmişti. Yavaşça ilerlemeye devam etti. Biraz ilerlediğinde şeytani öğrencilerin eğitimini gördü.
Herkes programa göre eğitim yapıyordu. Hareketleri oldukça düzenliydi. Hepsinin de çok güçlü olduğu belliydi. Fakat...
Hong Pinggao, sinirden titremeye başlamıştı...
-Lanet olası bebeler..program her 3 ayda bir değişmeliydi! Beklediğim kadar güçlenmemişler!
Kasları programlarının ağırlığına çoktan alışmıştı. Haliyle de daha da güçlenmek için daha ağır eğitim yapmaları ve kaslarının sınırlarını zorlamalı hatta sınırlardan kurtulmalılardı.
Fakat bu yoktu!
Hong Pinggao, sinirini bastırdı. Az daha öfkeyle cırlayacaktı. Başka birisinin bakış açısından bu çocuklar çok çalışıyor veya çok güçlü görünebilirdi.
Fakat onun bakış açısından her hareketleri ezberlenmişti! Bıkmışlık vardı. Kendilerini vererek eğitim yapmıyorlardı. Aksine sadece yapmak için yapıyorlarmış gibiydi.
-Tch, bu veletleri elimden geçirmediğim sürece bir işe yaramazlar!
Hong Pinggao, kaşlarını çattı ve ilerlemeye devam etti. Doğrucu tarikatların öğrencileri ve Chun Lanji'yi arıyordu.
Biraz daha ilerkedikten sonra bir grup daha gördü. Hepsi de yerlerde oturmuş boş boş duruyorlardı. Kasvetli görünüyorlardı.
Bir köşede durup içenler de vardı. Fakat kimse konuşmuyordu. Buradan hemen ayrılmak istediklerine dair bir ifadeye sahiplerdi.
-İşe Yaramaz piçler..hiç güçlenmiş görünmüyorlar. Ne hayal kırıklığı ama!
Hong Pinggao'nun gözü Chun Lanji'yi aramıştı ama bulamamıştı. Yan Jin'i de görememişti. Lin Yong da ortada yoktu.
Lin Yong, büyük ihtimalle Hong Pinggao'nun özel çalışma odasında veya odasında olmalıydı. Bu yüzden de Chun Lanji'yi aramaya başladı.
Biraz daha ilerlediğinde bir çok kişiyi gördü. Fakat aradığı kişileri bulamadı. En sonunda binaların içine sızdı.
-Sis sanatı-kamuflaj-sisli örtü!
Bu teknik sayesinde tıpkı bir hayalet gibi duvarların içinden geçebiliyordu. Binalarda diğer insanları gördü ama yine de aradıkları ortada yoktu. Alnında bir kaç damar belirdi.
Bir süre daha etrafı gezdikten sonra tarikatın derinliklerinde yalnız başına çalışan bir adamı gördü. Uzun boylu, kaslı ve oldukça da yakışıklıydı. Üst kıyafetleri bir köşeye koyulmuştu.
Teni, güneşten koyulaşmıştı. Tüm vücudu terlediği için güneşten parlıyordu. Koyu mavi saçları toplanmıştı. Yine mavi gözlerinde sert ve inatçı bir bakış vardı.
Boynunda ise sade bir kolye vardı. Elinde ki kılıcı sürekli sallıyordu. Dişlerini sıkıyor ve antrenmana devam ediyordu.
Hong Pinggao'nun yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Bu adam, Chun Lanji idi!
-Sonunda işe yarar birisi! Eskisine kıyasla çok güçlenmiş. Tekniğini daha pürüzsüz hale getirmiş. Harika! Hahahah...
Hong Pinggao'nun siniri biraz yatışmıştı. Sonunda gerçekten de çaba harcayan birisini görmüştü. Ayrıca o aptal kolyeyi takıyor olması onu duygulandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}
FantasíaBen neyin içine düştüm?! Şimdi bütün bu sorunlarla tek başıma mı yüzleşeceğim? Benim lanet olası suçum neydi!? Doğru, bir suçum var. O da lanet olası manhwa'yı okumaktı. Siz, siz olun. Asla şiddet içeren kitapları okumayın. Bir gün sizin de başınız...