The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}

4.Bölüm

Önceki bölüm

Önce yap sonra haber ver...

Tam da Hong Ping'in yapacağı bir şeydi!
.
.
.
.
Zaman çok hızlı geçmişti. 1 ay bir çırpıda geçivermişti...

Hong Pinggao, elini yüzüne koymuş tahtında rahat ve sıkkın bir şekilde oturuyordu. Tahtını çoktan değiştirmişti. Daha sade ve daha rahat bir hale getirmişti. Ayrıca daha büyüktü. Rahatça uzanabiliyordu.

-Öf çok sıkıldımmm...

Hong Pinggao, bir süre daha sıkkın bir şekilde tahtında oturduktan sonra dışarı çıkmaya karar verdi. Boş boş oturmaktan nefret ediyordu. Tarikatta bulunan kitapların çoğunu okumuştu.

Okuma hızı aşırı yüksek olduğu için okuyacak kitap bulamamaktan endişe etmeye başlamıştı. Bu yüzden de adamlarına bulabildikleri tüm kitapları almaları için emir vermişti.

Hong Pinggao, dışarı çıktığında çalışan çocuklara baktı. Hepsi çok ciddi ve sert görünüyorlardı. Bir aylık çalışma bile onlar için harika sonuçlar elde etmelerini sağlamıştı.

Öncelikle boyları uzamış ve biraz kilo almışlardı. Kuyuda olduklarından 2 kat daha güçlülerdi!

Bu da Hong Pinggao'nun yüzünde hafif bir gülümsemenin oluşmasını sağlamıştı. Onlara verilen yemeğin miktarını da biraz arttırmıştı.

-Maymun, buraya gel.

Maymun, çocukların yanından ayrılıp Hong Pinggao'nun yanına geldi ve hafifçe selamladı.

-Buyrun liderim. Bir isteğiniz mi var?

Hong Pinggao, başını salladı ve konuştu.

-Maymun, çocuklar hakkında ne düşünüyorsun?

Maymun, biraz düşündükten sonra cevapladı.

-Eskisine göre 2 kat daha güçlüler. Fakat dayanamayıp ölenler de oldu. 1 ay önce 81 kişilerken şimdi 78 kişiler.

Hong Pinggao, başıyla onayladı. Ölüm oranını da azaltmayı başarmıştı. Üstelik bunu gizlice ve yavaşça gerçekleştirmiş ve şüphe çekmemişti. Sakince konuştu.

-Onlara Qi hapı ver. İlk 10'a 2 hap, ilk üçe 3 hap ve birinciye de 4 hap vermelisin. Geri kalanlar 1 hap alacak. Bu aralarında rekabet oluşturacaktır.

Normalde Qi hapları sadece yılda 3 kez verilirdi. Onlar da sadece ilk 10 sıradakilere verilirdi. Çünkü haplar şeytani tarikatta az bulunan hazinelerdi.

Maymun, endişeli bir sesle konuştu.

-Liderim, bu kadar hap fazla değil mi? Hap sayımız oldukça az.

Hong Pinggao, yüzünde hafif bir gülümseme ile konuştu. Aklında bir çok plan vardı. Tarikatlar arası mücadele de asla zayıf kalmamalılardı.

-Sen merak etme. O işi ben halledeceğim. Tarikatımızı yeni bir çağa sokacağım. Bu arada, size de eğitim programı hazırladım.

Maymunun tüm tüyleri diken diken olmuştu. Hong Pinggao'nun yüzünde ki hafif gülümseme hiç bu kadar korkunç görünmemişti.

Çocuklara verilen eğitimden onlara hazırlanan eğitimin daha korkunç olduğu çok belliydi.

-Liderim...bu..konuda emin misiniz? Reddetme şansım var mı?

Hong Pinggao'nun yüzünde ki gülümseme daha da genişledi. Zaten bir kaç günde halledeceğini sandığı güncelleştirme çok yavaş ilerliyordu ve yapamıyordu.

Bu yüzden de morali bozuktu. Ayrıca bu zodyak şeytanlarını da biraz daha adam etmek istiyordu. Bu harika bir fırsattı.

Hem sinirini geçirecek hem de onları daha güçlü hale getirecekti. Bir taşla iki kuş vuracaktı.