Merhabalar :) Taze taze sıcacık bir bölüm getirdim sizlere . Umarım beğenirsiz. Beğenmediğiniz yerler olursa eleştiride bulunun lütfen. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Keyifli okumalar :)
Aşağıya inip babama anlatmam lazımdı. O iyi bilirdi rüyaların anlamını.
"Baba rüyamda öğretmenim bana yağ hediye ediyordu. Sence ne anlama geliyor?" diye sordum bir elimle saçımı karıştırarak.
"Bir yerlerin açıkta kalmış . Üzerini iyi ört uyurken." diyerek beni bir saçmalığın ortasına daha itekledi.
Açık uyuyunca böyle rüyalar göreceksem çöldeki insanlar, Afrikalılar ,Hindistanlılar ne yapıyordu? Rüyalarında kar topu filan oynuyorlardı büyük ihtimal.
Elime tonlarca para verdiğim telefonumu aldım ve Kristen' ın numarasını yazdım.Arıyordum arıyordum açmıyordu. Bu kız ne içiyordu ? Zahmet edip açana kadar saçma sapan bir şarkıyı dinlemek zorunda kalmıştım.
"Kristen artık şu şarkıyı iptal eder misin? Emin ol kulağımı delen o dıt dıt sesi bile daha melodik geliyor. Birde boşuna para döküyorsun şunlara."
"Kapa çeneni Angela. O şarkıyı duymak bana huzur veriyor."
Bu kızın akıl sağlığı bozuk olmalıydı. Şarkıyı kendisi değil ben duyuyordum. Ayrıca bırak kimin duyduğunu bu şekilde bir şarkı nasıl huzur verirdi ki bir insana ? Ancak çıldırtırdı.
"Tamam kalsın. Ne halin varsa gör. Ben seni bugün kız kıza tarota gitmek için aramıştım. Uzun süredir fal baktırmıyorum."
"Dream kafede buluşalım o zaman . Orada çok iyi bakıyorlarmış kızım. "
"Birazdan orada olurum . Sende çabuk hazırlan."
diyerek telefonu kapadım. O an arkamdan tikime dokunup bağıran kardeşimi parçalara ayırmak istedim. Onun telaşıyla önümde ki masanın üzerine uçtum desem yalan olmazdı. Uçmuştum resmen. Hazarfen Ahmet Çelebinin kanatlarla yaptığını kanatsız başarmıştım. Hani benim rekorlar kitabına girme ödülüm? Yine ne saçmalıyordum ben ya. İç sesimi susturarak ayağa kalkmaya uğraştım. Tekrar aldığım darbeyle masanın diğer tarafına düştüm. Kafamın pekmez değil ama balı akmıştı. O muhteşem güzellikteki kafamdan ekşi bir pekmez akacak hali yoktu ya. Tabii ki 3000 yıl bozulmayan tatlı mı tatlı bir bal akabilirdi. Tanrıya şükürler olsun ki bal bal derken kan akmamıştı.Telefonla konuşurken,
Arkamı döndüm birden.
Bal bal derken ,
Kan akacaktı aniden.Tamam iğrenç bir şiir oldu. Biliyorum. Beynim uyuşmuştu çapmanın etkisiyle . Ayağa kalkamıyordum. Oturdum ve " Allahın cezası , defol git şurdan. Bir daha sakın bana dokunayım bile deme. Ablanım ben senin ablan. Hadi beyin kaynaması geçirseydim. Beynimde ki kanlar düşmenin etkisiyle kaynasaydı ve beynim 100° olsaydı. Beynim patlasaydı etrafa. O zaman nolacaktı? Böyle gülebilecek miydin? " diyerek sinirle azarladım.
"Abla sen aptal mısın? Ben düşmene gülmüyorum. Düşmenin etkisiyle olmayan beynin tamamen yok olmuş. Beyin kanaması olmasın o dediğin. Beynin kaynadığı nerede görülmüş? " edi ve pis pis kahkahalar attı.
" Seni lanet olasıca. Tabii ki kaynar. Sen nereden bileceksin. " diyerek kendimi haklı konuma çıkarmaya uğraştım. Hem suçluydu hem güçlü. Beyin kaynardı. Ne kadar salak bir çocuktu bu böyle. Annem ve babam ilk denemelerinde tüm zekayı bana aktarmışlardı galiba. Sinirimden dolayı attığım çığlık o denli yüksekti ki matkapla kulağı delip içine sivrisinek doldursan daha az zarar verirdi kulaklara. Iyk düşünmesi bile iğrenç. Kendimi toparladım. Eymen bağırışımın etkisiyle kaçıp gitmişti. Bende kafamı tuta tuta odamın yolunu tuttum. Bu evde bir akıllı vardı onuda kafaya verdikleri darbe yüzünden kaybedeceklerdi. Odama gidip üzerime sade birşeyler geçirdim. Babama beni kafeye bırakmasını rica ettim. Beni ilk defa kırmamıştı. Kafeye geldiğimde Kristen çoktan gelmişti. Benim onu çağırmamı hazırlanmış bekliyordu galiba. Önce oturduk birşeyler atıştırdık. Daha sonra tarot bakan kadın yanımıza geldi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVRUPALI ASYA
HumorAngela Asya Cömert ; namı diğer Avrupalı Asya. O biraz egoist , biraz komik, biraz deli, biraz da Türk. Tamam tamam biraz değil baya baya Türk.O içinizden birisi.O komedi dolu hayatıyla size bazen kahkahalar attıracak bazen de üzülmenize neden olac...