AVRUPALI ASYA

AS/10

O an kapıda donup kalmıştım . O lanet olası kızı biran önce bulup getirmeliydim. Nereye kaybolup gitmişti . Benim salak kafam. Girseydi işte . Sanane . Lafı ona söyleyecekler . Gider öteki tarafta yüzerdin bakmazdın.

Yüzümdeki telaşlı ifadeyi yok etmeye uğraşarak "Fındık nene bugün bizde yemeğe kalın . Hem torununa hoşgeldin hediyemiz olur. Onlar aşağıdalardır. Biraz konuşup kaynaşsınlar. Sende annemle dedikodu yap biraz. Ben yanlarına iniyorum." dedim. Fakat o sarı yelloza hediye olsun filan diye değildi .

Üzerimin ıslak olması bile umrumda değildi . O kıza birşey olursa amcası anamdan emdiğim sütü burnumdan getirirdi.

Traktörün yanına usulca yaklaştım . Sesi mi incelttim.

"Asya geldi mi hiç yanınıza ? " diye uysalca sordum.

Ebrar silmeye devam ederek cevapladı .

"Abi en son ırmakta gördük işte . Evlerine gitmiştir . Kızı yerin dibine soktun birde buraya gelip gelmediğini mi soruyorsun ? Yapma Allah aşkına . Ben olsam sırf bir kıyafet yüzünden bu kelimeleri işitsem bende gelmem. Kıza küfür bile ettin. Sümeyye abladan utan bari. Elin kızına denir mi öyle ? Biz zamanla öğretirdik nasıl giyinmesi gerektiğini . " diyerek sert bir çıkış yaptı.

Anlaşılan kızlar bu tavrıma pek sıcak bakmamışlardı. Elimle başımı tuttum .Başımı kaşımaya başladım .

"Allahım sen yardım et."

Bu kızdan bu yaz çekeceğim vardı. Uzun bir süreliğine evden kaçmanın iyi bir fikir olabileceğini düşündüm . Daha sonra ise biraz daha oyalanırsam o aptalın başına bir bela açabileceğini aklıma getirerek yerimden kımıldadım.

"Kızlar tamam bu kadar temizlik yeter. Hadi siz yukarıya çıkıp akşam için yemeği hazırlayın. Bende Asya'nın gönlünü alıp onu getireyim. " diyerek olanları saklamaya çalıştım.

Onları yukarı çıkıp eve girene kadar izledim ve ilerde kilitli olan motorumun yanına gittim.

Kahretsin ! Anahtarlar yukarıda kalmıştı . Koşar adımlarla tekrar yukarı çıktım .

Anahtarlar yerinde yoktu.

"Annee , motosikletimin anahtarları nerede ? " diye bağırdım.

Ayşenur " Görkem abi sen Asya 'nın yanına gidiyordun hani ? " dedi.

Aferin Ayşenur . Bravo. Tebrik ederim seni. Şuan ellerimi açtım ve alkışlıyorum içimden .

"Biraz gezdirip gönlünü almak istedim." diye bir yalan söyleyiverdim. Yalan söylemek pek yaptığım birşey değildi. Şu dünyada en nefret ettiğin şey ne deseniz yalan derim. Malesef ki yalana mecbur kalmıştım.

Annem ise herzaman ki bilmiş tavırlarıyla konuştu.

"Elalem ne der oğlum ?"

Elalemden banane ? Zaten kız kayıp elalem nerde görecek bizi.

Şöyle bir düşündü ve " Ya da tamam . Hadi git git. Bol bol gezin. " dedi. İçinden geçeni adım kadar biliyordum. Birileri görecek ve Sümeyye ile aram bozulacaktı.

"Anne yerini söyleyecek misin ? " diye üzerine bastırarak sinirli bir şekilde sordum.

"Çamaşır makinasının üzerinde olacaktı." diye cevapladı. Eliyle ileriyi göstererek.

Cevap vermeden koştum aldım. Sonra aklıma geldi . Zaten bu kadar zaman geçmiş . Şu ıslak kıyafetlerden kurtulayım diye düşündüm .

Aceleyle üzerime lacivert bir t-shirt ve siyah bir keten pantolon geçirdim . Tekrar anahtarları elime aldım ve gayet normal bir şekilde kapıya kadar yürüdüm. Kapıyı açmamla jet hızıyla hareket etmem bir oldu.