"Hey , dur bakalım ." diye bir ses işittim .
Kim olduğu açıkça ortadaydı . Osman' ın sesi olmadığına göre tabi ki Görkem 'di.
Durakladım ve hafifçe arkama baktım .
"Efendim." kelimesini üstüne basarak söyledim . Allahım ya şeytan diyor git dudağına yapış şunun. Çoluk çocuk var demeden .
"Üzerindeki şeyle mi girmeyi planlıyorsun? " diye sorup ters bir bakış attı. Yüzünde en ufak bir gülümseme yoktu.
"Evet ne olmuş yani sonuçta yüzeceğim. Birazdan Ebrar'la Ayşenur da bikinileri veya mayolarıyla girerler. " diyip gülücük atarak soğuk suya doğru ilerlemeye başladım.
Sonunda ikna olmuşlardı . Onlarda suya giriyorlardı. Arkama dönüp onların ne giydiğine bakmak istedim. Tam dönüyordum bir el zorla tutup beni kendine döndürdü . O hızla kafamı göğüs kafesine çarptım .
"Ahh . " dedim kafamı tutarak. "Ne yaptığını sanıyorsun ?"
"Asıl sen ne yapıyorsun ? Geldiğin yerde bu şekilde sokakta bile dolaşabilirsin. Burası Avrupa değil . Buradaki insanlar o kadar hoşgörülü değil . Seni biri böyle görse ne olur biliyor musun ha biliyor musun? " diye bağırdı . Gözleriyle dövüyordu .
"Ne olurmuş ? " diyerek bileğimi elinden kurtardım . Bileğimi o kadar çok sıkmıştı ki resmen kıpkırmızı olmuştu.
" Nenen alay konusu olur. O kadar övdü torununu manken gibi manken gibi diye gerçekten de manken gibiymiş . Orospu gibi dolanıyor ortalıkta . Çıplak çıplak geziyor köyde oğullarımızı kocalarımızı baştan çıkarıyor derler. İster misin böyle demelerini ?Ülkende istersen çıplak gez . Buraya geldiysen buraya uymak zorundasın. " dedi.
" Bak onlara senin gibi mi giyinmişler ? " diyerek işaret parmağıyla omzumu delecek bir şekilde dokundu.
"Neden bu kadar sinirleniyorsun ki. Bilmiyorum işte . Daha ilk defa geliyorum . Ne yapmamı bekliyorsun ? Kafamı örtüp o lanet şalvarı giyip mi gelecektim ? " diyerek elimle göğüs kafesine vurarak önümden çekilmesini sağladım. Adımlarımı hızla atarak kıyafetlerimi tekrardan giydim .
"Lanet olasıca suyunuz sizin olsun. Alın doya doya yüzün . Ne haliniz varsa görün ben gidiyorum . Kendim bulurum evi . Sakın peşimden gelmeyin . " diyerek yürümeye başladım. Gözlerimden akan yaşlara hakim olamıyordum . Artık onlar yoktu. Bayağı uzaklaşmıştım .
Falcı ne demişti ? Önüne ilk gelene güvenme . Kendime ne söz vermiştim ? Her erkeğe hemen ilgi duyma . İlla ki yakışıklı diye sevilmez ki . Bak işte böyle odun olur. Ah benim salak kafam. Ne sevmesi ya. Daha buraya geleli ne kadar oldu ki seviyor muşum ? Ona bakarsan yolda yakışıklı gördüğüm çocuğu da sevmiş mi oluyorum. Sadece ağzımın suyu aktı. Hepsi bu . Abartmak benim işim zaten . İki dakikada olan şeye ne denir . Asya 'nın mallığı denir. Hem ona ne ? Yok bana orospu derlermiş . Yok kocalarının çocuklarını baştan çıkarır mışım? Sen kendine bak giyinik olmana rağmen tüm köylü kadınları baştan çıkarmışsındır .
Bu arada ben nereye geldim. Yürüyorum yürüyorum köy yoluna varamıyorum . Lan niye peşimden gelmiyorsunuz dangalaklar. Köyü bilmeyen kız tek bırakılır mı ? Şu yoldan dönsem yola çıkarım galiba. Evet evet . Bu yol köye gidiyor. Allahım sonunda buldum. Gelmezseniz gelmeyin . Ben bulurum yolumu.
GÖRKEM ' İN BAKIŞ AÇISINDAN
Annem beni çağırıyordu.
Asya kim acaba? Bu kadar istekli çağırıyor beni.İçeri girdim ve karşımda bana aval aval bakan bir sarı yellozla karşılaştım. Anne Sümeyye' yi istemediğini bu kadar gözüme sokma . Yine kimin nesiydi Allah bilir.
Sümeyye ile kasabaya inecektik. İki saat sonra onlarda olmam gerekiyordu. Sümeyye benim sözlüm . Onunla nişan için birşeyler bakmaya gidecektik. Fırsat bulmuşken şehre gidip birazda gezdirecektim. Sümeyye benim çocukluk aşkımdı. Ondan başka kimseye bakmamıştım bu yaşıma kadar. Kendimi bildim bileli onu seviyordum. Bu sarı yellozda hiç ilgimi çekmemişti.
"Çabuk gidip gelelim. Sümeyye ablan beni bekliyor ." dedim Ebrar ' a . Ebrar benim 17 yaşındaki kız kardeşim. İki kardeşiz. Bu hayatta önem verdiğim 3 dişiden ikincisi. Annem, Ebrar, Sümeyye .
O sarı yellozu da aldık ve yola çıktık. Hiç ısınamamıştım. Sürekli bana bakıp duruyordu. Onun yüzünden kaza yapabilirdim. Onun bakışlarından dikkatimi uzaklaştıran şey bacaklarıydı. Çünkü dikkatimi bacaklarına kaymıştı. Bakmazdım, bakamazdım. Sümeyye 'ye ihanet etmiş olurdum. O beni beklerken ben burada keyfime bakamazdım.
Sonunda ırmağa gelmiştim. Oda neydi öyle ? Bir anda koştu ve iç çamaşırına kadar soyup ırmağa doğru ilerlemeye başladı. Sinirlenmiştim. Ne yapmaya çalışıyordu. İngiltere'den geldi diye bizi tahrik mi etmek zorundaydı. Buna izin vermezdim.
Peşinden koştum ve elini sıkıca tutum kendime çektim . Sarsılmıştı. O sarsıntı ile kafasını göğsüme çarptı . Lanet olsun kemiklerimi kıracaktı.
"Ah ." diyerek kafasını tuttu."Ne yaptığını sanıyorsun " diyerek çemkirmeye başladı .
"Asıl sen ne yapıyorsun ? Geldiğin yerde bu şekilde sokakta bile dolaşabilirsin. Burası Avrupa değil . Buradaki insanlar o kadar hoşgörülü değil . Seni biri böyle görse ne olur biliyor musun ha biliyor musun? " diye kendime yırtmaya başladım.
"Ne olurmuş?" diye sordu hırçın bir şekilde.
Ebeninki olurmuş diyecektim ama kendimi zor tuttum.
" Nenen alay konusu olur. O kadar övdü torununu manken gibi manken gibi diye gerçekten de manken gibiymiş . Orospu gibi dolanıyor ortalıkta . Çıplak çıplak geziyor köyde oğullarımızı kocalarımızı baştan çıkarıyor derler. İster misin böyle demelerini . Ülkende istersen çıplak gez . Buraya geldiysen buraya uymak zorundasın. " dedim . Haklıydım . Tek benim tahrik olmam değildi söz konusu olan. Nenesine saygı duyuyordum . Oda benim bir nenem gibiydi.
" Bak onlara senin gibi mi giyinmişler ? " diyerek parmağımla omzuna vurdum onları gösterip.
"Neden bu kadar sinirleniyorsun ki. Bilmiyorum işte . Daha ilk defa geliyorum . Ne yapmamı bekliyorsun ? Kafamı örtüp o lanet şalvarı giyip mi gelecektim ? " diyerek eliyle göğüs kafesime vurarak önünden çekilmemi sağladı. Adımlarını hızla atarak kıyafetlerini tekrardan giydi . Bu kıyafetler bile bir erkeği tahrik etmek için yeterliydi . "Sarı yelloz. " diye söylendim içimden .
Giyindikten sonra bana doğru döndü .
"Lanet olasıca suyunuz sizin olsun. Alın doya doya yüzün . Ne haliniz varsa görün ben gidiyorum . Kendim bulurum evi . Sakın peşimden gelmeyin . " diyerek yürümeye başladı."Sakin gitmeyin peşinden . Kendini ne sanıyor. Kraliçe falan mı ? Ne hali varsa görsün . Bu kadar ağzı laf yapıyorsa kafası da yolu bulabilecek kadar iyi çalışıyordur . " diye bağırdım.
"Çabuk suya girin. Eğer biriniz peşinden gidin çok kötü olur. Sende gitmeyeceksin Ayşenur. Kuzeninse kuzenliğini bilsin. Adam akıllı konuşsun . Hanımefendi gibi giyinsin. Giydiği kıyafetleri hanginiz giyer burada ? " diye sordum.
Üçünden de ses çıkmıyordu . Özellikle Osman geldiğimizden beri bir kelime bile söylememişti.
Bir saat sonra artık gitme vakti gelmişti. Daha eve gidip hazırlanıp Sümeyye 'nin yanına gidecektim.
Suyun içinden çıktım ve " Hadi gidiyoruz." diye bağırdım
Korkuyorlardı benden. Hemen çıktılar ve ıslak ıslak traktöre atladılar.
"Eve gidince sileceksiniz bunu haberiniz olsun. "
"Tamam abi . "dediler hepsi koro gibi.
Traktörü durdurdum. Anahtarı aldım ve eve doğru çıktım. Üzerimden sular akıyordu. Önce salona gelip Asya burda mı diye bakmak istedim.
Nenesi ve annem oturuyordu .
"Asya eve mi gitti ? "diye sordum kapıdan .
" Eve gitmiştir buraya çıkmadıysa arkandan. " diye lafa atıldı Fındık nene.
Arkamdan derken ? Daha gelmemiş miydi bu sarı yelloz ? Şimdi naneyi yemiştim .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVRUPALI ASYA
HumorAngela Asya Cömert ; namı diğer Avrupalı Asya. O biraz egoist , biraz komik, biraz deli, biraz da Türk. Tamam tamam biraz değil baya baya Türk.O içinizden birisi.O komedi dolu hayatıyla size bazen kahkahalar attıracak bazen de üzülmenize neden olac...