AVRUPALI ASYA

AS/15

"Abla , abla, . Uyan abla."

Ne oluyor ya bu saatte bu kim?
Bu müzik sesi nerden geliyor?

"Saat daha gecenin ikisi git başımdan Eymen." diye bağırdım. Gecenin bu saatinde ne işi var ki odamda ?

"Abla ben Osman . Eymen kim? Saat iki fakat öğlen iki . Üstelik telefonun çalıyor . " diyerek elime telefonu tutuşturdu.

"Mom Sweet Mom" olarak kaydettiğim annem arıyordu.
Osman'a teşekkür ettim ve beni telefonla konuşana kadar salonda beklemesini istedim.

"Efendim anne."

Nereden aklına gelmiştim acaba . Günlerdir ne arıyor , ne soruyordu.

"İnsan bir anneciğim filan der kızım ya . Oraya iyice alışmışsın sanırım . Yoksa şimdiye kadar yüz kere ben gitmek istiyorum diye kıyametleri koparırdın. "

Buraya alışmıştım . Geleli iki hafta olmuştu . Görkem 'le aram düzelmişti.
Daha ne isteyecektim ki?

"Alıştım birtanem alıştım . Sen merak etme beni. " diyerek uzun ve dedikodulu bir konuşmaya daldık.
Annemle yaptığım uzun görüşmeden sonra Osman' ın yanına yani salona girdim.

Masum masum oturmuş ve beni bekliyordu.

Duvardaki saate de baktığımda saatin 2 olduğunu onaylamıştım.

"Günaydın Osmancık. " diyerek gülümsemeye başladım.

Bir yandanda saçımı topluyordum.

"Günaydın Asya abla. Ben şey için geldim. "

"Ne için geldin tatlım ? "

"Sümeyye abla gelmiş . Görkem abi seni çağırıyor . Tanıştıracakmış sizi. "
diyerek ayağa kalktı .

"Ee ben zaten gördüm o sürr... şey yani gördüm ben o Sümeyye'yi. "

Osman 'ın yanında ağzımı bozmaya gerek yok diye düşünerek Sümeyye demeyi tercih ettim.

"Sen beni iki dakika bekle . Ben hemen üzerimi giyinip geleyim. Ama sakın beni almadan gitme köpek filan kovalar." dedikten sonra adımlarımı odam sayılan kutu gibi minicik beton yığınına attım . Üzerime ise kızgınlık yaratmayacak birşey giymeye karar verdim. Sümeyye' nin yanında azarlanmaya niyetim yoktu.

Buz mavisi ispanyol paça bir kot pantolon. Üzerine de beyaz bir badi . Saçım şuan berbat olduğu için bir topuz . Son olarak elimi yüzümü yıkadıktan sonra ki gözlerimi ortaya çıkaracak ufak bir makyaj . İşte tamamdım. Telefonumu elime alıp saate baktığımda iki buçuğu geçiyordu . Ne ara geçmişti bu kadar vakit?
Elimde telefonla uğraşarak salona girdim. Kafamı kaldırmamla Görkem 'i karşımda bulmam bir olmuştu .

"Ne işin var burada ? " diye sordum. Osman nereye kaçıp gitti ki ? Ah bu çocuk ne yaramaz ya.

"Seni çağırdım ve bir saat boyunca ne Osman 'dan ne de senden haber alamayınca gelip bir bakmak istedim. Osman burada mal mal oturup seni bekliyordu . Bende onu gönderdim ve beklemeye koyuldum ." diyerek herşeyi açıkladı .

"Ah ne kadar centilmen bir erkek . Çok teşekkür ederiz beyefendi. Zahmet etmişsiniz . " diyerek güldüm . Gözleri gülüşümün üzerindeydi .

"Çok güzel olmuşsun . Oranı buranı açmadan da güzel olunuyormuş demek ki. Bak hanım hanım olmuşsun. Şimdi kimse sana bir laf etmez . " diyerek ayağa kalktı.

Ah canım benim ya. Beni beğendi . Beni beni . Bihterini.

Yanıma yaklaştı ve belime elini doladı . Beni kendine çekti .