AS/17

353 36 84
                                    

Multi sırasıyla Asya, Sümeyye , Ebrar .
Keyifli okumalar. Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin :)

" Umut' la evleceğiz Ebrar. " diyerek ağlamaya başladı.




" Ne Umut mu ?"


"O nasıl bir tepki Asya? Duyanda 40 yıldır tanıyorsun sanacak. "


Tabii ki tanıyorum. 40 yıl olmasada , 40 saattir tanıyorum . O pis sapıkla benim kadar güzel olmasada idare eder güzellikte ki kuzenimi evlendireceklerdi.

"Hayatta olabilmez. " diye ani bir çıkış yaptım.

"Bu defa da Azebaycan' a mı merak sardın Asya? Doğru tabii adında kıtalarının adı unutmuşum."

"Ya sen bana ne bakıyorsun ? İzlediklerimin etkisinde kalıyorum. Bu kız o pis sapık , şeref fakiri , namussuz herifle evlenemez . O kadar. "

Yani evlenmemeliydi . Sonuçta gördük nasıl biri olduğunu.

"Niyeymiş?" diye diklendi Ayşe.
"O kadar da değil Asya. "

Bence bu kız aptal takliti filan da yapmıyordu . Direk aptallaşmış olmalıydı .

"Ne kadar peki ? Yoksa bir anda evlenesin mi tuttu ?" Şuan tamamen saçmalıyordu.

"Ben zaten evlenecektim. Ağlamamın sebebi Umut'u istememem değildi. Sebebi ben düğünümü şehirde bir salonda istiyordum. Fakat burada yapacaklarmış. Bende ne yapıyım ? Ağlamaktan başka elimden gelen yok. Bu arada duymadım sanma . Sen kime hakaret ettin az önce anlayamadımda ? " diyerek cebinde ki lastikten tokayı aldı ve koyu renkli, gür, kabarık saçlarına özensizce doladı.

Yani bu Umut' u seviyor muydu ? Benim de adım Angela Asya ise ben o oğlana kuzenimi yar etmem.

" Aha aha aha. Kız , yok sen yanlış anladın. Ben kişileri karıştırdım. Başka Umut o . Neyse hayırlı uğurlu olsun. Allah iki yastıkta kocatsın. "
O iki yastıkta Umut'un kafasına çöksün de boğulsun.

"Sağol canım sağol. Kocatsın inşallah. Bu arada keşke düğünde sende burada olabilsen . Mağlum okulun başlayacak ya . "

"Sahi bunların düğünü benin tatilime denk gelecek mi acaba ? Ne diyorum ben ne düğünü ? Olmayacak düğünü hangi tatile gelecek diye neden hesaplıyorsam ?

Ağzımın kenarıyla "Olursa tabii gelirim. " dedim. Yalnız canım tatil olursa değil düğün olursa.

Gözlerimi devirdim ve kafamı başka yöne çevirdim. Baymıştı beni bu konu. Konuyla beraber havanın sıcaklığı da etkiliydi. Kavuran bir sıcak vardı . Ter damlacıklarının belimden aşağıya doğru süzüldüğünü hissedebiliyordum. Şuraya bir "Welcome to Cehennem " yazısı assalar hiç fena olmazdı . Etrafıma bakarak sıcaklığı azatıcı bir ev aleti aradım ama olumsuz sonuçla geri onlara döndüm.

"Bu evde klima veya vantilatör yok mu ? Eridim resmen oturduğum yerde. Baban fakir filan olsa anlarımda adam fakir değil. Dönüm dönüm tarlaları var. Kendi tarlaya bile gitmiyor. Eve ise Allah'ın klimasını bile taktırmıyor. " diye söyledim İçimden ne kadar pinti olduğunu da geçirmeyi ihmal etmedim . Biraz daha erirsem ortadan kaybolacaktım çünkü .

" Ah unutmuşum . Konuşmaya daldık ya . Yatak odasında olacaktı vantilatör . Bir koşu getiriyim . Kusura bakma sarı civcivim . " diyerek hızla yatak odasına doğru yöneltti adımlarını.

Pintilikte madalya filan almış olmalıydı . Yatak odasına da sırf kendisi için alıp koymuştur .

Gelen vantilatörün verdiği serinlik ile birazda olsa sakinleşmiş ve kendime gelmiştim.

AVRUPALI ASYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin