AS/19

94 18 15
                                    


"Sen, sen şey sen söylediklerinden emin misin? Şaka filan yapmıyorsun değil mi? " diyerek titrek bir sesle sordu.

"Tabi ki şaka filan değil. Sen beni o gözle gördün değil mi? Nasıl olsa İngiltere'den geldim. Birinin ilişkisini bozmak benim için çocuk oyuncağı filan diye düşündün sanırım. İlk geldiğimde biraz göze batacak derece açık giyinmem de seni buna itmiş olabilir. Onu elinden alacağımı sandın değil mi? Ama yanıldın. Ben o kadar taş kalpli birisi değilim. "

Bugün amma çok konuşuyordum.

Sümeyye oturduğu sandalyeden kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. Bana yaklaştığında beni tuttu ve bana sıkıca sarıldı.

"Asya sana çok teşekkür ederim. Senden ne kadar özür dilesem az kalır. Sana kendimi nasıl affettireceğim bilmiyorum. Söylediklerinde çok haklısın. Ve evet ben Görkem 'e çok aşığım. O benim sevgiliden çok alışkanlığım oldu artık. Ya bilmiyorum şuan konuşamıyorum. İnan içime su serptin. Görkem 'e ne kadar çok öfkelenmiştim. Oysa hata yapmışım. " diyerek hıçkırmaya başladı.

"Hop hop noldu? Ne öyle hemen ağlamak. Çocuk musun sen ? Kendine gel. Bak ağlarsan alırım elinden ona göre.

"Tamam ağlamıyorum. " diyerek gözlerini sildi ve ufacık bir tebessüm oluşturdu suratında.

"Heh şöyle. Aferin. " dedim ve Ebrar 'a baktım. Ebrar şaşkın şaşkın bize bakıyordu.

"Kız, abini ara. Hemen dama çıkmasını söyle. Birde belli etme Sümeyye burda diye. "

Hemen eline telefonu aldı ve abisini aradı. Görkem buraya gelecekti.

"Şimdi gülümse ve şu kapının arkasına geç. Görkem içeriye girince çıkıp atlarsın boynuna. "

Kim derdi Asya bunca şeyi yapacak diye. Kırk yıl düşünsem bile inanmazdım. Ama oluyormuş. Ben ve beğendiğim çocuğu sevgiliyle barıştırmak. Çok ilginç bir insan olmaya başlamıştım.

Görkem kapıyı açıp içeri geçecekti ki Sümeyye Görkem 'in boynuna atladı. Görkem 'in ruh hali yüzünden okunuyordu. Şaşkın, ürkek, heyecanlı...

"Görkem. Aşkım, canım ,birtanem ,herşeyim. Sakın beni bir daha asla ama asla sensiz bırakma. Ben sensiz yapamam yaşayamam. Sen benim hayatımın anlamıyken anlamsız yaşamak nasıl mümkün olabilir? " diyerek tekrar ağlamaya başladı.

Görkem dilini yutmuştu büyük ihtimalle.

" Tamam. " diyebildi. Bir insan ne kadar odun olabilir sorusunun canlı kanıtı.

Ebrar 'a bir işaret yaptım ve odadan çıktım. O da peşimden geldi.

"Asya ne yaptın sen? "

"Yapmam gereken tek şeyi. "

~~~~

Eve geldiğimde beynimin içinde sarılma anları tekrar edip duruyordu. Doğru olan buydu .
Ama ben ne olacaktım?

Hayır bana birşey olmayacak ülkeme döndüğüm zaman bulurum birini.

Peki bulamazsam?

Neden bulamayacakmışım? Elbette bulurum.

Ya aşkımı burda bulmak kaderimde varsa?

Burda bulsam bile burda kalabilecek miyim? O zaman daha çok acı çekeceğim.

Kafamda bir sürü soru vardı. Cevap veremediğim onca soru . Bir yanım iyi yaptığımı düşünüyor diğeri ise aptal olup bunu yapmamam gerektiğini.

AVRUPALI ASYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin