AVRUPALI ASYA

AS/8

Karşımda ki banyoyu görünce olduğum yerde kaldım. Nereye geldim ben böyle? İnek tepiyor , ahıra götürüyorlar , kuduz köpek dolu , banyoları desen bir değişik . Eve gidip küvetin içine yayılmak istiyorum. Sadece bir ay . Daha sonra bir şekilde babamı ikna edip gidebilirim. Hasta olmuş takliti filan yaparım . Bir aylık bir geziye çıkmış gibi düşünmeliyim.

"Derin nefes al Asya. Derin derin nefes al." diyerek adımımı banyoya attım.

Çıktığımda salonda Ayşenur, Osman ve bir kız beni bekliyorlardı.

Salonun kapısına geldim.

"Bu kız kim? Hangi kuzenim ?" diye sordum.

Kız konuşmaya başladı.
"Yok ben kuzenin değilim. Komşularıyım. Karşı evde oturuyoruz. Ayşenur benim çocukluk arkadaşım. Sende şu meşhur İngiltere'de olan kızsın. Burada senden hep bahsediyorlar. Nenen seni öve öve bitiremiyor. Sizden her gelişinde manken gibi torunum var diye hava atıyor köylüye. "

Ben bu kadını sevmeye başladım. Şuan başladım yani. Kız ben seni yerim tontiş babaannem.

"Ne mankeni? Utandırıyorsun beni. Ben anca anca boklu manken olurum bu gidişle . Şu halime bak inek tepti . Pisliğin içine düştüm. Bu arada senin adın ne tatlım? "

"Ebrar benim adım. Sende Asya'sın galiba. Tek ismin Asya mı? İngilizce bir ismin var mı? diye sordu . Geldiğimden beri gördüğüm en düzgün kızdı.

"Angela . Orada bana böyle seslenirler. Angela Asya Cömert. "

Seslenemez olsunlar . Cehennemin dibine giresiceler. Asya diyin bana canımsınız . Bari burada kendimi farklı hissedeyim.

"Asya abla mı desem Asya mı desem bilemedim de. Sen benden büyüksün heralde . " diyerek gülümsemeye başladı.

"Abla demeyin . Sakın. Osman sende abla deme. Ona göre. Bozuşuruz yoksa. " diye çemkirdim.

"Tamam tamam demeyiz Asyacım. Biraz çabuk olda ırmağa gidip gelelim. Gecikirsem babamla abim çok kızarlar. "

Cevap vermeden hızla bavulumun yanına gittim. Aldığım bikiniyi çıkardım. Kapıyı kapadım ve hemen altıma bikinimi giydim. Söylersem izin vermezler adım kadar biliyordum. Küçük bez çantamın içine yedek kıyafet aldım ve salona geri döndüm.

"Hadi ben hazırım gidebiliriz . Bu arada babaannem nerede? "

Daha banyoya girerken buradaydı. Nereye kayboldu bu kadın.

"Ha iyi oldu hatırlattığın . Ebrar size uğrayıp neneme haber verip öyle gidelim . " dedi Ayşenur . Ben daha yeni geldim kadın hemen kaçıp gitmiş . Bu defa yine soğudum kadından. Ne dönek bir insanım tanrım .

Beraber kalktık ve karşıda bulunan buranın en son moda evine doğru yürümeye başladık. En son moda dediğimde bizim oradaki en eski ev kadar son moda. Baya sonda yani.

Yaz geldiği için etraf küçük otlardan dolayı birazcık yeşildi. Burası sıcak olduğundan ahım şahım bir yeşil renk yoktu ortalıkta.

Dışarıda bulunan merdivenden ikinci kata çıktık . Bunlarında alt katı ahırdı sanırım. Bir koridordan geçtik ve sağ taraftaki ilk kapıya girdik. Babaannem yayılmış oturuyordu. Yanında oturan büyük ihtimal Ebrar' ın annesiydi.

"Kızım gel seni bir öpeyim. Ne güzelsin . Maşallah. " diyip 30 sene hapishanede kalmış ve ilk defa kadın gören bir adam gibi yanağıma yapıştı.

"Merhaba teyzecim . Ben Asya. "

"Biliyorum biliyorum. Görkem oğlum bak Asya gelmiş. Gel sende gör. " diye bağırdı .

Kapıdan esmer ,uzun boylu ,Allahın bir mucizesi ,özenerek yarattığı , bizden alıp ona verdiği , yüzünden nur akan bir taş girdi.

Allahım sana geliyorum. Bu ne yakışıklılık? Kapıya doğru bakarken Ayşenur' un elini gözümün önünde sallayıp Asya diye bağırmasıyla kendime geldim.

" Hah noluyor ya? Dalmışım pardon . Bende öyle oluyor ara sıra oda şimdi denk geldi. Kusura bakmayın. "

Allahım beni buraya yapıştır. Ben ülkeme dönmek istemiyorum .

"Hadi Ebrar çabuk olun hemen yüzün geri gelelim. Sümeyye ablan beni bekliyor. "

Sümeyye kim ya? Heralde kardeşi . Başka kim olabilir ki? Kardeşidir kardeşi .

"Tamam abi sen traktörü çalıştır biz geliyoruz. " dedi Ebrar.

"Babaanne hadi görüşürüz . " diyerek peşlerinden aşağıya indim.

Ne çok sıcak burası böyle. Hem traktör ne ki? Yine salak saçma birşeydir şalvar gibi.
Traktör denen ilkel alete bindik ve taşlı yollardan geçerek ırmağa vardık. İki yanına ikişer ikişer oturmuştuk. Ortada da esmer bomba oturup aracımızı kullanıyordu.

Denizin yüzde biri kadar küçüklükte bir su birikintisine gelmiştik . Bu defa şikayet etmeyecektim. Bu çocuğun yanında egolu görünmemem lazımdı.

İlkel araçtan indik ve koşarak suyun başına geldim. Üzerimdeki kıyafetleri çıkardım. Osman birden oha diye bağırdı. Ee tabi çocuk benim gibisini görmüş. Bunların tombik vücutlarını görmekten bıktı sanırım.

Kimseyi dinlemeden suya girdim.Biraz soğuktu ama alışırdım.

Asya yı değiştirdim. Bakalım bu kızı sevecek misiniz.Kapaklarımızıda biricik gamzeli yazarımız Ebrar yaptı. Bu bolumu ona ithaf ediyorum. Birkaç kapak koydum multilere en begendiginizi kapak yapacagım görüşlerinizi bekliyorum :)