"7de köke attıkta çıkan sonucu 89un kare köküne çarpıyoruz sonuç kabak gibi prtada zaten. Sırf bunun için beni tuttuğunuza inanamıyorum!"
Hızla sırasına gidip çantasını aldı ve her zaman olduğu gibi camdan kendini yere bıraktı. Dışarda bir çok işi vardı. Büyük antrenmandan sonra sınıf mecburen matamatik sınavına kalmıştı. Çok yorucu olsa bile bir şekilde idare etmişlerdi ama son soruyu sensei illa Katsukiye çözdürmek istediği için şimdi birazdan kapanacak olan bankaya yetişmek için şehri patlamalara boğmak zorundaydı.
Annesi ona dersten döndükten sonra bankaya girip birkaç kağıt işi halletmesini söylemişti. Bu iş niye hep ona kalıyordu ki? Yaşlı karı bir banka işini bile hall edemiyordu. Artı olarak bu gün Shounun yanına gitmeyi düşünyüyordu.
Normalde başkası olsa gitmezdi ama o çocuğu görme hissi ile dolup taşıyordu. İçinden bir ses o çocuğun bir çok sorunun çözümü olduğuna onu inandırmıştı bile. Zaten söz vermişti geleceğine dair. 4 gündür bu sözünü ertelese de artık gitme kararı almıştı. Gitmeliydi. Onun da kendini iyi hiss etmeye ihtiyacı vardı.
Bankanın önüne vardığında kapalı olduğunu görüp ağır bir küfür etti bankanın temelini koymak için hazırlanan betonu satan adama.
Telefonu çıkarıp annesini aradı. Açar açmaz konuştu sarışın.
"Yaşlı karı dersten şimdi çıktım ve bankaların hepsi kapalı. Şu zımbırtıyı başka zaman hall ederiz benim işim var. Geç gelebilirim." Diyip kapadı telefonu hemen.
Şimdi geldiği bankanın aksi yönde kalan çocuğun evine gitmeliydi. Geç olmadan gitse iyi olurdu. Yoksa yaşlı kadını rahatsız etmiş ola bilirdi.
#####
Derin bir nefes alıp kapıya baktı. Her defa bu kapının önünde durduğunda girdiği duygu değişimleri psikolojisine zarardı.
Bir nefes daha alıp çaldı kapıyı ve beklemeye başladı. Kapı açılınca beklediği görüntü yaşlı bir teyze ya da küçük mavi saçlı bir çocuktu. Ama sezgileri onu çok az yanıltmasına rağmen bu sefer yanıltmıştı ve karşısında çok uzun boylu beyaz saçlı bir adam çıkarmıştı.
Saniyelik bu adamın kim olduğunu düşündü sarışın. Sonra çocuğun babası olabileceğine kanaat getirdi. Adama baktığında gözlerinin Shou gibi sarı olduğunu gördü. O da yılana benziyordu. Hatta bu adam bir yılandan bile daha çok yılandı sanki. Öyle ki beyaz saçlarının bir kısmını arkadan toplamıştı. Üstü çıplaktı ve altında bir pantolon vardı. Vücudu sarışınınkinden kat kat iyiydi.
Adam ona kısık gözlerle baktı ve ağzını hafifce aralayıp sivri dişlerinin ardından uzun çatal bilini çıkardı. Eş zamanlı duyulan 'tıss' sesiyle bir adım geriye gitme hissiyle dolup taştı sarışın.
Adamın gözleri anbean nefertle dolarken bu sefer gerçekten geriye gitmişti Katsuki. Niye bu adam öyle bakıyordu ona?
"Sen? Nasıl?" Dedi adam dişlerinin arasından.
Her an atlayıp sarışını öldürücekmiş gibi dursa da bunu yapmadı. Sanki görünmez bir kuvvet onu sıkıca tutmuştu.
"Ben Shouyu görmeye geldim. Sözüm vardı." Dedi sonunda derinliklerinden bulduğu sesiyle. Takılmamaya özün gösterdi sarışın.
"Ne işin var kardeşimle." Adam resmen konuştuğunda bir yılan gibi tıslıyordu.
"Katsuki abi!!" Bağırarak onlara doğru gelen çocuğa döndüler.
Shou elinde bir poşetle geliyordu. Koşarak ikisinin ortasında durdu ilk abisine sonra sarışına bakıp kocaman gülümsedi ve minik kollarını Katsukinin karnına doladı. Boyu anca oraya yetmişti.
"Geliceğini biliyordum!!"
Sarışın elini çocuğun başına koysada gözlerini adamdan ayıramamıştı. Yakışıklı yüzündeki çatal dili bile kusur gibi durmuyordu. Sanki bu adam yılan olmak için doğmuştu. Ama bir sorun vardı. Sanki Katsukiyi tanıyordu. Evet evet onu tanıyordu ve gördüğüne şaşırmış bir hali vardı.
"Karşılaştık mı?" Diye sordu sarışın dayanamayarak. Bu adamı görmediğine emindi.
"Seninle karşılaşmak mı? İsteyeceğimi sanıyorum." Gözlerindeki duygu nefret miydi? Yoksa korku mu seçemiyordu sarışın.
Neden öyle bakıyordu?
"Tanıyor gibi bakıyorsun." Her zaman çatık kaşlarını biraz daha çattı. Bu adama dair hiç iyi hiss etmiyordu. Katsuki iyi hiss etmediğinde genelde o şeyi patlatırdı.
Burnunu kırıştırdı adam. Hiç bir şey söylemedi ama gözlerini de çekmedi kırmızılardan. Sivri dişlerinj gösterdi ve çatal dilini.
"Şaçmalık." Tekrar tıslayıp arkasını döndü ve içeri girdi.
Arkasından olayı anlmaya çalışan bir sarışın bırakarak.
Hijijji yeni karaktererrr.
Böyle bir şeye benziyor adam. Gözleri sarı tabi ki.
Her hangi bir manganın karakteri falan mı bilmiyorum ama aklımdakı tamamen buydu ve Pintereste yazdığımda böyle bir şey çıkınca çok sevindim. Çok iyi!!
Bu da Shou nun büyümüş hali. Daha 9 yaşında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalık (DekuBaku)
Random"Ölümümü ilk isteyen sendin, Kacchan. Beni suçlayamazssın..."