Yorum atmayı ve yıldıza basmayı unutmayalım lütfen..
🎭
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: RUHA EKİLEN TOHUM
Sahilde oturuyorduk. Dalgaların sesi kulaklarımıza dolarken biz çimlerin üzerinde oturup içiyorduk ve tek yaptığımız buydu sohbet etmek dışında.
Burada beş kişiydik. Ben, Dicle, Metin, Demir ve Eren. İlkem partisinde kalıp iyice yoldan çıkmak istediğinden Caner ona göz kulak olmak için orada kalmıştı ve diğerleri de bizimle gelmişti.
Onlarla sohbet ettikçe aslında daha samimi ve farklı olduklarını anlamıştım. Bir yanım artık onlara alışmaya başlamıştı ve gecenin bu saatinde burada onlarla konuşurken çekinmiyordum.
Eren gerçek bir serserinin tekiydi. Her ne kadar bana sarkıyor gibi gözükse de ciddi değildi, bu anlaşılırdı. Gerçekten iyi kalpli ve korumacı bir yanı vardı ve bunu bana hissettiriyordu. Çok enerjikti, komikti aynı zamanda. Yakışıklıydı da.
Metin ise herkes gibiydi. Biraz komik, biraz ciddi... Bazen bazı konuları konuşurken bize hiç katılmazken bazıları çok dikkatini çekiyordu ve anında dahil oluyordu. Sık sık elleriyle oynuyor ama bunu gerginlikte yapmıyordu. Belki bir alışkanlıktı.
Demir... Burada bana en çok benzeyen kişi Demir'di. Soğuk nevalenin tekiydi tıpkı benim gibi ama aynı zamanda öyle olmak istemeyen, ara sıra parlayan bir yanı da vardı. Burada bu kadar rahat olmasının, en azından birkaç cümle de olsa kuruyor olmasının sebebi kardeşi gibi gördüğü çocuklar olsa gerekti.
Bu benzerliği o da fark etmiş olmalıydı çünkü bana baktığında gecenin başında olduğunun aksine merhametle parlıyordu gözleri. Anlıyor gibiydi ya da ben her şeyi yanlış anlayan bir zır deliydim.
" Annem ve babam İtalya'da yaşıyor, " dedi Eren sigarasından bir nefes daha çekerek. " Ben neden burada olduğumu bilmiyorum zaten. İstesem her an gidebilirim ama beni burada tutan bir şeyler var sanki, buradan başka bir yerde yaşayamam. "
" Aşık oldum birine demiyor da, " diyerek burnundan sert bir nefes verip güldü Metin.
Eren başını iki yana salladı. " Ne aşkı Metin? Aşık olacak adam mıyım ben? "
Demir bile güldü buna. " İtiraf et kardeşim, burada konuştuklarımız burada kalacak işte, rahat ol. "
Eren'in gözleri ben ve Dicle üzerinde gezindiğinde Dicle ellerini teslim olurcasına kaldırdı. " Bana ne bakıyorsun oğlum? Bu gece tanıdım ben seni zaten, bana ne aşk hikayenden? Dinleyip kederlenicem ve bir şişe daha içicem, hepsi bu. "
Eren ona gözlerini kısarak baktığında Dicle burnunu kırıştırdı. Aralarında çok tatlı bir çekim oluşmuştu ve bence çift olsalar çok yakışırlardı.
" Geçen yıldı işte, " dedi Eren derin bir nefes alarak. " Her zamanki gibi Eren'lik yapıyordum, her gece partideydim. Anlayacağınız şu klasik çapkın erkek modelleri olur ya dizilerde falan... onun aynısıydım. " Gülümsedi. " Gerçi hala öyle sayılırım ama işte... Bir yakın arkadaşımın partisine gittim bir gece ve orada bir kız gördüm. İlk görüşte aşk gerçekmiş dostlar, aşık oldum çünkü. Kızla tanışmaya çalıştım ama öyle kolay yüz verecek gibi görünmüyordu. Zoru oynuyordu, üstüne gittim ben de. İşe yaramadı, sevgilisi varmış zaten ve duyduğuma göre evleneceklermiş bu bahar. "
Dicle göz devirdi. " Hiç etkilemedi bu hikaye beni, " dedi. Eren ona kaşlarını çattı. " Daha duygusal bir şeyler bekliyordum, ağlatmadı yani beni hiç şu an. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULANTI | +18
Actionİnsanlar ölüyordu, insanlar yaşamayı hiç öğrenememişti. Maskelerden kimse kimseyi tanıyamıyordu artık, bu devir böyle bir devirdi. İnsanlar birbirlerinin yüzlerini değil, maskelerini ezberlemeye çalışıyordu. Dünya artık yaşanacak değil, ölünecek bir...