(Bölüm düzenlenmiştir bazı yorumlar kitabın eski halinde yazılmıştır.)
***
"Tamam bence şimdi tanışmamız dan daha önemli sorunlarımız var sanıyorum."dedi Simge.Ve haklıydı da.
Simge bunu dedikten sonra Defne iç çekmeye başladı. Hani bebekler ağlamadan önce böyle sanki hıçkırık tutmaya başlamış gibi olurlar ya. Heh işte o şekilde iç çekmeye başladı.
Zaten sen de herşeye bebeklerden örnek ver. Nesin sen gün görmüş geçirmiş, sanki on tane çocuğu olan anne felan mı?
Ya sen niye susmuyorsun ki senin yüzünden doğru dürüst düşünemiyorum.
Eylül dışında hepsi çaresizlikle birbirlerine bakmaya başladı. Eylül bakmadı diyorum çünkü o tam önündeki duvara bakıyordu. Ve galiba oraya kafa geçirmemek için kendini zor tutuyordu.
Belki de öyle düşünüyor şuan. Hesaplama felan yapıyordur herhalde. Şu açıdan geçirsem bir tane yok çok sert gelir bina yıkılır. Bu açıdan... Yok oradan da olmaz. Tam şu kısım evet.
Ya aynen aynen biraz daha kıza bu şekilde bakmaya devam edersen birazdan o kafa tam yüzüne hatta o burnuna gelecek sonra estetiktir botoksdur dolaşıp durursun artık.Sus bence.
Tamam tamam sustum.
Eylüle bakmayı bırakarak önüme döndüm.
Galiba içimizde en mantıklı düşünüp duygularını -şu durumda bile- dışa vurmadan içinde tutabilen bir tek Simgeydi.
"Bence de."diye onayladı Berfin.
Neden tanışmak kötü bir şey değil ki. Tanışma faslını çok hızlı geçtiniz.
Evet evet farkındayım ama ne yapalım onlar böyle istedi.
Defne ağlamaklı bir sesle,
"Ben o cesedi her gördüğümde bayılacak gibi oluyorum. Ya da böyle sanki cehenneme bakıyormuş gibi hissediyorum."dedi.
Bize de zaten cennet gibi gözüküyor ya.
"Merak etme tatlım. Öyle hisseden tek sen değilsin."diye onayladı Beril'de.
Bu kızda cidden asil bir şeyler var.
Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.
Çok derin aldın ya. Bize de bırak tüm oksijeni bitirdin.
"Tamam,tamam! Sakin olalım. Lütfen! Gerçekten tek ihtiyacımız olan şey biraz oturup düşünmek."
Şuan gerçektende mantıklı konuşmuştum.
Simge kadar mantıklı değil bence. O olsa direk çözümü verir. Sen hala çözüm arıyorsun.
Gayet mantıklı konuştum şekerim. Tamam mı? Hem sen kim oluyorsun da beni eleştirme hakkına sahip oluyorsun?
Senin iç sesin gibi bir şeyim. Ama iç ses değil daha çok yazarken ara sıra okurlara düşünceleri belirtmek için buradayım.
Hee yani yazar gibi bir şeysin.
İnşallah.
Amin.
"Aynen..."diye beni onaylayarak konuşmasına devam etti Simge.
Bak Simge bile mantıklı buldu düşüncemi.
"İlk olarak biz neden buradayız ve bizi kim buraya getirdi? Ya da ne yapmalıyız? Ve hafızası yerinde olan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Kat
Mystery / Thriller..."Sessiz olun!"diye bağırmak zorunda kaldım. "Eğer yaşamak istiyorsanız sessiz olun ve oyunu oynayın."diye ekledim...