Bölüm düzenlenmiştir bazı yorumlar kitabın eski halinde yazılmıştır.
Beğenerek okumanız dileğiyle.
***
Merdivenlere doğru sırtımda Defne ile yürümeye başladım.Merdivenler yukarı doğru çıkıyordu ama çıkışa gittiğinden emin değildim.
Kimse merdivenlerden çıkmayıp birbirlerine bakmaya başlayınca merdivenin ilk basamağına bastım. Kimse devam etmez ise eğer burada takılıp kalırdık. O yüzden tüm ihtimalleri göz önüne alarak bu hareketi yaptım.
Her hangi bir şey olmayınca çıkmaya devam ettim.
Arkamdan Simge, Eylül ,Beril , Çağla ve son olarak Berfin geldi.
Sırtımda Defne olduğu için yavaş çıkıyordum.Simge ve Beril önüme geçerek çıkmaya devam ettiler.
Simge arkasını dönmeden,
"Önde herhangi bir tehlike varsa senin arkada kalman lazım. Sen zaten ilk riski alıp ilk adımı attın. Şimdi sıra bizde."Görmeyeceğini bilsem de gülümsedim. İyi ki böyle arkadaşlarım vardı. İyi ki benim yanıma bunlar düşmüştü. Ne kadar başta sinir olsam da çok seviyordum onları.
Yani bana teşekkür etmen gereken yerde ne yapıyorsun?
Eylül'le Berfin de bana yardım ettiler.
Merdivenleri çıktıkça sanki hiç bitmeyecek bir yol gibi uzuyordu.
Simgenin,
"Burada kapı var."demesiyle olduğumuz yerde durduk.Eylül elindeki yükten dolayı sabırsızlanmış olacak ki,
"E hadi o zaman girsene içeri."Simge arkasını dönerek gözlerini devirdi.
"Ben burada beklemeye çok mu meraklıyım zannediyorsun? Kapı kilitli."Simge kilitle biraz daha oynayınca içinden bir kağıt parçası düştü.
"Hey! Burada bir şey yazıyor.'KURBAN VER.' yalnızca iki kelime kurban ver."
Çağla ellerini çırparak,
"O zaman Mina gitsin. Yaptıklarından sonra ona az bile."Kafamı Çağla'yı onaylarcasına salladım.
Herkes onaylayınca ,Defne'yi Eylül'le Berfi'ne verip Mina'nın yanına gittim."Hadi seni çağırıyorlar. Cehennem melekleri. Umarım gittiğin yerde hiç rahat vermezler sana."
Simge kağıdı ters çevirdi ve tekrar okudu.
"Onu aşağı indir.""Tamam ben indiririm. Siz Defne ye göz kulak olun. Ama kesinlikle gözünüzü ondan ayırmayın!"
Hepsi beni onaylanınca Mina'nın kolundan tutarak aşağı inmeye başladım.
Beril yavaşça elini koluma koyarak,
"Gece çok kötü hissediyorum. Kendine dikkat et tamam mı? Dikkat et!"
Kafamı salladım.Bak dikkat et diyorsa kesinlikle bir şey olacak dikkat et!
Merak etme. O sadece beni düşündüğü için öyle söyledi.
Öyle mi zannediyorsun? O gerçek hayatta ne sence?
Hiç bilmiyorum. Ve şu an bilmek de istemiyorum. İşim var.
Sen bilirsin. Ben sadece uyarmakla görevli bir yazarım.
Mina'yı aşağı indirdikten sonra kapıdan içeri soktum.
Ve kapıyı arkasından kapattım.
Tam arkamı dönüp merdivenlerden çıkacakken kafama sert birşeyle vurulduğunu hissettim.
Gerisi karanlık...
Ben haklıydım. Ben her zaman haklıyım. Ama hiçbiri beni dinlemedi. Ve kafalarına uyanı yaptılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Kat
Mystery / Thriller..."Sessiz olun!"diye bağırmak zorunda kaldım. "Eğer yaşamak istiyorsanız sessiz olun ve oyunu oynayın."diye ekledim...