TEKRAR

81 35 9
                                    

(Bölüm düzenlenmiştir bazı yorumlar kitabın eski halinde yazılmıştır.)
Beğenerek okumanız dileğiyle.
***
Gözlerimi yavaşça araladığım da ellerimin ve ayaklarımın bir sandalyeye bağlı olduğunu gördüm.

Ben sana dedim Gece. Seni uyardım. Ama beni dinlemedin.

Ne halt oluyor burada bana söyler misin?

Oyun bitecekti ama yeniden başlama kararı alındı.

Nasıl ya! Böyle bir şey olamaz!

Oldu ya Gece hala neyin lafını yapıyorsun. Neyin inkarı bu? Olan bir şeyden sonra pişman olsan bile yapacak bir şeyin olamaz malesef.

Hayır hayır hayır!

Ve yanımda bir kaç kişinin daha bağlı olduğunu gördüm kafamı çevirince.

Neyse ki hafızam yerindeydi.
Ve yanımdaki kişilerde tanıdık bir sima aramaya çalıştım ama hiçbirini tanımıyordum.

Ve hepsi erkekti.

Bana bir şey yapacaklar korkusuyla ellerimi çözmeye çalıştım.

Biz ilk geldiğimizde ellerimiz kendiliğinden açılmıştı şimdi neden öyle olmadı?

Oyunlar değişir Gece. Her bölümde yeni bir güncelleme yüklenir.

Benden önce ellerini açan bir çocuk ellerimi açmaya çalıştığımı görünce ilk benim ellerimi açarak sonrasında sırasıyla diğerlerini çözdü.

"Neredeyiz biz?"dedi ellerimi çözen çocuk.

Onlara baktığımda cidden bir şey hatırlamadıklarını gözlerinden  fark ettim.
Onların da hafızaları yerinde değildi.
Bizim ilk başta hafızamızı yitirdiğimiz gibi.

Ama sonrasında onlarda hatırlarlayacakladı. İllaki onlarda hatırlayacaklar. Aynı bizim gibi. Yani tabi ki biz şu an sadece belli kısımları hatırlıyor olsak da gerisi de illa ki gelir. Değil mi ses. Tıpkı her şeye yeni bölüm geldiği gibi.

Aferin yavaştan bana benziyorsun.

"Bir oyunun içinde."dedim.

Hepsi şaşkınlıkla bana döndü.

"Ciddi misin?"dedi, sarışın olan bir çocuk.
Kafamı evet der gibi salladım.

Diğerleri ile uğultu oluşturmaya başlayınca,

"Sessiz olun!"diye bağırmak zorunda kaldım.
"Eğer yaşamak istiyorsanız sessiz olun ve oyunu oynayın."diye ekledim.

Hepsi bir anda sus pus olup benim ne diyeceğimi merakla beklemeye başladı.

"Tamam. Şimdi hiç biriniz bir şey hatırlamıyorsunuz, değil mi?"

Hepsi kafasıyla onayladı.
"Şimdi buralarda bir yerde kapı olması gerekiyordu. Yani açılacak herhalde birazdan."dediğim an karşımdaki duvar hareketlenmeye başladı.

Tamamen açıldığında içeri girdim. Diğerleri de peşimden geldi.
Bu sefer farklı bir odaya girdik.
Ne ceset vardı ne de kanlar.

O sırada kumral olan çocuk öne geçerek yere dizilen çantaları gösterdi.

"Bakın bunlar bizim için konulmuş olmalı."

"Evet"dedim.
"Çantaların içinde size lazım olan her şey var. Savunma ve saldırı için silahlar da."bir an da ne söylediğimi fark edince şaşkınlıkla donakaldım.

Erkeklerden biri çantasını alırken, "Galiba oyun hakkında çok bilgilisin ha. Yoksa bizi buraya sen mi getirdin?"

"Getirseydim sizi getirceğimi mi düşünüyorsunuz? Yapsaydım böyle bir oyun yapacağımı mı?"

Sinirle bağırmaya başlayınca içlerinden siyah saçlı olan yanıma yaklaşarak,

"Hey... Hey. Sakin ol tamam mı? Söylediği her şeyi unut. Kimse seni suçlamıyor."

O an aklıma Berfin geldi.
Ve diğerleri acaba onlar neredeler? Kafamı sallayıp sakin olmaya çalıştım.

Benim için orada çanta yoktu ama belimde zaten bir silahım vardı.

Hepsi çantalarını karıştırırken teker teker isimlerini söylemeye başladı. Zaten benim dışımda üç kişilerdi.

Sarışın olan ukala çocuk,
"Adım Utku Demirel."

Kumral olan çocuk,"Semih Kaya."

En son siyah saçlı olan çocuk
"Umut Derin."diyince hızla ona döndüm.

" Ne dedin sen?"

"Umut Derin."

Elimi başıma koyarak hafızamı zorlamaya çalıştım.

Umutun yüzüne tekrar baktığımda aklıma sadece bir anı geldi...
-----
"Abicim neden orada duruyorsun gelsene yanıma tek kalma orada."

Burnumu çekerek abime yaklaştım.

"Abi babam bana vurdu. Ve bak... kolum mor oldu."

Sinirle yerinden kalkarak babamın yanına gitti.

Korkuyla yerime iyice sinerken içeriden bağırış sesleri geliyordu. Abim ve babam kavga ediyordu.

Sonra babamın onu sürükleyerek önümden geçirip kapıya koyduğu. Yüzünde bir kırış bile acıma ve merhamet yoktu.

Olduğum yere iyice sindim beni görmesin diye.
Sinirden görmemişti iyi ki.

Hızlıca dışarı çıkarak abimin yanına gittim.

"Abi lütfen eve geri gel sen olmadan ben çok korkarım lütfen abi geri gel."diye sokağa doğru bağırdım.

Ama ne abim geri döndü ne de umudum.
----------
"Sen... Sen benim abimsin."

Zortt. İshsisjsk. Neyse büyük şok oldu ama değil mi sayın seyirciler. Bu arada bakıyorum hiç ne bir yorum ne bir oy. Sadece okuyup geçiyorsunuz. İnsan bir düşüncesini söyler yav! Nasıl olmuş, neresi güzel, neresi kötü, en çok nereyi beğendin?

Lütfen ama lütfen burada emek var emek!!
Düşünceler yoruma
Beğeniler oylara!

Bodrum Kat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin