KATİL

73 34 6
                                    

Bölüm düzenlenmiştir bazı yorumlar kitabın eski halinde yazılmıştır.)
Beğenerek okumanız dileğiyle.
***
Kızların odasının önüne geldim ve kapıyı çaldım.

İçeriden ses gelmeyince gireyim dedim.
Niye belki uyuyorlar?
...
Neyse ben bu kısımda çok karışmıyım.
Kesinlikle okuyucularla birlikte katılıyorum.
...
İçeri girdiğimde hepsinin hala uyuduğunu gördüm.

Ama bu kadar sesten gürültüden  sonra hala nasıl uyuyorlardı?
Bir bebek bile (gene bebekten örnek verdim ama olsun:)
bu kadar sese uyuyamaz. Hadi bebeği geçtim normal bir insan bile.

Hızlıca odaya göz baktığımda anlamıştım.

Hepsinin yatağının yan kısmında bardaklar vardı. Ki burdan ne olduğu az çok anlaşılıyor.

Mina onların suyuna büyük bir ihtimal uyku hapı gibi bir şey katmıştı.

Ve bu yüzden saatlerdir uyuyorlardı. Ve bu kadar sese uyanmıyorlardı.

Odadan çıkıp benim kaldığım yan odaya geçtim.

Neyse ki oradakiler uyanmak üzerelerdi.

Berfin gözlerini ovuşturarak bana baktı. Ve her ne gördüyse bana gözlerini kocaman açarak bakmaya başladı.
Kaşlarımı hafifçe çatarak sorarcasına ona baktım.
Eliyle üstümü işaret etti.

Üstüme baktığımda ellerimin ve tişörtümün bir kısmının kan olduğunu gördüm. Yani aynı bir katil gibi görünüyordum. Bu düşünceyle birlikte hızlıca kafamı iki yana sallamaya başladım. Beril'in de uyanmaya başladığını görünce ellerimi de kafamla birlikte sağa sola sallamaya başladım. Var gücümle sallıyordum ve artık kontrolüm kalmamıştı. Gözlerimi sıkıca kapatarak hem başımı sallıyor hem de açıklamaya çalışıyordum.

Ah be... Ben bile burda acıdım...

"Gerçekten. Gerçekten açıklayabilirim. Ben... Ben... Mina içeride... Defne..."

"Sakin ol! Sakin ol! GECE! Sakin olur musun? Tamam olayı bize başından anlatır mısın?"

Cevap vermeden sadece kafamı salladım ve beni takip edeceklerini düşünerek ana alana yani Mina'nın Defne'yi öldürdüğü yere gittim ve sanki bir eseri izliyormuşçasına Defnenin baş ucuna oturup onu izlemeye başladım.

Beril'le Berfin yanıma geldiklerinde şaşkınlıkla cesede bakmaya başladılar.

"Bu... Bu gerçek olmaz değil mi? Kim... Kim yaptı bunu Defne'ye?"

"Ben söz vermiştim ona...  Hepinize... Böyle bir şey olmasını istemedim. Ama geç kaldım. Geç kaldım sadece bir kaç dakikayla belki. Belki biraz daha erken gelseydim tedavi edebilirdik. Sözümü tutamadım. Yapamadım. Kurtaramadım."

Kafamı kaldırdığım da Beril'le Berfin'in bana baktığını gördüm.

"Cidden benden şüphelenmiyorsunuz? Değil mi? Gerçekten ben yapmadım. Hem böyle bir şey yapacak olsam neden size baştan söz veriyim ya da neden sizinle takım olmayı onaylayayım ki?"

Üzgünüm Gececim.

"Sen bir susar mısın ama artık?!"
Ben... Ben bunu sesli mi söyledim?

Evet ama merak etme herkese konuştuğum için seni şizofren zannetmiyecekler.

İkisi de hiçbir şey söylemeyince,
Dışarıdan sesli bağırma olayımın unutulmasını umarak konuyu değiştirme çabasına giriştim.

"Hadi ama. Uyandım ve Minayla birisinin konuştuğunu gördüm..."

O sırada arkamdan birisi,

"Benden mi bahsediyorsunuz kızlar?" dedi.

Şaşkınlıkla arkamı döndüğümde Minayı gördüm. Bu imkansız bir şeydi. Daha az önce ağzı burnu kan olan kız şimdi gelmiş bize selam veriyor ya.

Gözlerimi kocaman açarak elimle koltuğa tutunmaya çalıştım. Koltuğu bulduğumda sendeleyerek oturdum. Kalbim hızlı bir şekilde atıyordu.

Bir kaç saat önce silahla birini vuran soğukkanlı Gece gitmiş, yerine arkadaşlarının onu katil sanmasından korkan Gece gelmişti.

Benim katil olduğumu düşünüyorlardı. Berfin yanıma gelerek sırtımı sıvazladı. Sadece sırtımı sıvazladı.
Kim, Neden, Nasıl diye sormadı. Bir tek sırtımı sıvazladı ve yüzüme güldü.

Bir tek o bana inandı... Bir tek o.

Belki de sadece teselli etmek istedi.

Hayır. Hayır o bana inandı değil mi?

İnan kişi senden başka senden başka...

Dalga geçmeyi bırak artık ciddi bir olayın içindeyiz.

Ne kadar ciddi? Franz Kafka nın Dönüşüm kitabındaki böceğe dönüşen adamın hayatı kadar ciddi mi?

Saçmalama!

Beril korkudan olduğu yerde donakalmıştı.

Hızlıca ayağa kalkarak Mina'nın yanına gittim.

"Sen... Nasıl? Bir kaç saat önce tiksinecek haldeydin nasıl böyle bir şey yapabildin."

"Görüyorsun ya Gece tatlım çok bilmişlik o kadar da kötü bir şey değil. Yani bilge insanlardan korkmalısın çünkü çok sinsi olurlar ve bilge. Dediğim gibi..." 

O konuştukça sinirlerim daha çok geriliyordu.

Sabrım kalmamıştı boğazını sıkarak,

" Söyle kim o konuştuğun adam, biz neden buradayız, ne istiyor bizden? SÖYLE!"

Nefes alamamaya başlamıştı ama yinede yüzünden o iğrenç gülümsemesi gitmiyordu.

Berfin araya girip bizi ayırdı.

"Gece sakin ol. Bu sefer adın katil olacak ama gerçekten." dedi arkasında duran Beril'i gözleriyle işaret ederek.

Beril'in yanına gittim. Ama ben gittikçe o benden kaçıyordu.

"Özür dilerim. Ama şunu söylemeliyim ki Defne yi ben öldürmedim. Uyandığımda ve buraya geldiğimde Defne zaten çoktan ölmüştü ve bu pislik tarafından."

Beril hiçbir şey demeden kafasını önüne eğdi.

Berfin" Ben diğerlerini uyandırıyım." deyip ayaklanınca,

"Boşuna kalkma onları uyutmuş Defneyi sessizce almak için. Mecbur beklicez."

***
Uzun bir aradan sonra yeni bir bölüm.
Uzun ara olmasının sebebi sınavlarım vs. çünkü gerçekten bu yıl yani tabiki sadece bu yıl değil ama sınav notlarım üniversite sınavlarımı yükseltebileceği gibi düşürebiliyorda.
Umarım bu bölümü severek okursunuz.

Seviliyorsunuz Canlar ❤️❤️❤️☺️

Bodrum Kat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin