(Bölüm düzenlenmiştir bazı yorumlar kitabın eski halinde yazılmıştır.)
Beğenerek okumanız dileğiyle.
***
Merhabalar. Yeni bir bölümle.
Keyifli okumalar😊❤️Berfin'in ağzından...
Gözlerimi yavaşça açtığımda oyunun başında ki gibi sandalyeye bağlıydım.
Her şey başa sarıyordu.En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Geceye bakmaya giden Eylül'le Beril'in arkasından gitmiştik.
Ama gerisini hatırlamıyorum.
Karanlık... Tamamen karanlık. Ama en azından bunu hatırlıyordum. Hafızam tamamen gitmemiş demek ki.Yan tarafıma baktığımda Simge'yi gördüm. Daha uyanmamıştı.
Önüme dönerek kafamı arkaya sandalyeye doğru arkaya yasladım.
Bir süre sonra diğer tarafımdan ses gelince o tarafa doğru döndüm.
Bir tane çocuk bağlarını açıp sandalyeden kalkmıştı.
Ve sırayla hepimizin bağlarıno açıyordu.Simge de dahil olmak üzere, yalnızca dört kişiydik.
Biz -Simge'yle ben- birde yanımızda olan iki çocuk.Birisi kumral saçlı bembeyaz tenli, diğeri ise esmerdi.
Hem de esmer bir doğal afet.Simsiyah saçları havaya doğru kalkıktı. Gözleri çok güzel bir kestane rengindeydi. Esmer teni o kadar pürüzsüz duruyordu ki bir an yüzünde kullandığı ürünü sormak istedim. Ama bir şey kullanıyor mudur ki?
Pek emin değildim. Burnu ise çok düzgün ve hafif kalkıktı. Belki de gerçek hayatında bir mankendi. Bilemezdim? Artık zamanla tanıyacaktık birbirimizi. Ve bağlarımızı çözen de oydu.Kumral olan çocuğun da saçları dağınıktı ama gayet düzgün duruyordu. Dağınıktı ama dağınık saç erkeklere yakışıyordu. Dudakları ise pembe kırmızı karışımı bir ruj sürmüş gibi çok tatlı bir tondaydı.
Benim eski sevgilimin de saçları dağınık olurdu hep. Ama bu erkeklerde çok tatlı ve cool duruken bizim -kızların saçı- ne zaman dağınık olsa çirkin ev halli kabarık saçlı kız oluyoruz.Birden ne dediğimi fark ederek çığlık attım.
"Hatırlıyorum. Hatırlıyorum Simge. Herşeyi hemde... Herşeyi."
Hepsi şaşkınlıkla bana baktı.
Mahcup bir şekilde gülümseyerek Simgeye döndüm."Hatırlıyor musun cidden herşeyi?"
Başımı yavaşça aşağı yukarı salladım.
"Peki biz önceden birbirimizi tanıyormuymuşuz? Yani Eylül'ün dediği gibi okuldan falan?"
"Evet biz çok yakın arkadaşız Simge. Ben, sen ,Defne, Eylül, Beril ve Gece. Hepimiz çok yakın arkadaşız."
Simge tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken önümüzdeki duvar yavaşça açılmaya başladı.
Tıpkı en başta olduğu gibi.
Oyunun başındaki gibi. Hepimizin -kızların- bir arada olduğu zamanda ki gibi...Kapıdan gelen kan ve çürümüş ceset kokusunu alıyordum ama bozuntuya vermemeye çalıştım.
Diğer iki çocuğa da burada olan durumu kısa bir şekilde özet geçip kapıdan girdik.
Kapıdan girmemizle burnuma dolan kan ve çürümüş ceset kokusu ağırlaştı. Burnumu tutarak cesede doğru yaklaştım. Kokudan dolayı gözlerimi de kısmıştım çünkü odada farklı bir şeyin kokusu daha vardı.
Cesede yaklaştıkça sanki tanıdık birinin cesediymiş gibime gelmeye başladı. Cesedin üzerinde çok fazla kan olduğu için pek tanınmıyordu.
Birden ufak bir çığlık atarak geriledim.
Simge yanıma gelerek cesede baktı. O da benim durduğum yerden bakmıştı."Beril... Hayır... Bu o olamaz. Gece onun ölmesini istemezdi. Beril'in sonu böyle bitmemeli... Defne gibi..."
Sessizce hıçkırıklara boğulurken Simge yanıma gelerek bana sarıldı.
Nedenini bilmem ama yanımızdaki diğer çocuklar da sarıldı.
Birden gülme krizi geldi. Hem gülüp hem ağlıyordum.(Bu sahne sanki bir yerden tanıdık ha? İki deli yuvarlanıp birbirini bulmuş.
Neyse keyfinizi daha bölmiyim.
İyi okumalar...😊)Hepsi geriye çekilerek sanki aklımı kaybetmişim gibi bakmaya başladılar.
Susmayı başarana kadar hepsi bana sanki tuhaf bir yaratığa bakıyormuş gibi bakmaya devam ettiler.
Bu durumda bile gülmeyi başarıyordum ya ben ona çok şaşırıyorum.
Ben susunca üstümüzden ses gelmeye başladı.
"Sevgili Simge bu sana yöneltilmiş bir soru. İhanet ettiğin arkadaşının adını sayılara dök ve cesedin arkasındaki kapıda bulunan asma kilide gir."
"Ben mi?... İyi de ben hiçbir şey hatırlamıyorum... Ve ben kimseye ihanet etmem. Hadi ama..."
***
Yeni bir bölümle merhabalar hepinize.Nasılsınız? Keyifler nasıl?
Beni soracak olursanız bu deprem olayından sonra pek iyi değil. Bir de bunun üstüne anneannem beyin felci geçirdi. Ölmedi ama yoğun bakım da hala. Bu arada deprem için gönderebildiğim imkanlar da yardım göndermeye çalışıyorum. Lütfen sizlerde gönderebildiğiniz imkanlarınız çerçevesinde yardım gönderin. Haberler bitmiş olabilir ama oradaki insanların çoğu hala sokaklarda. O yüzden lütfen.
Ve evet. Umarım bu bölümü severek okursunuz. Biliyorum gene kısa ama düzenlemeye ve yeni şeyler ekleyerek tamamlamaya çalışacağım.
Umarım beğenmişsinizdir.😊
Düşüncelerinizi yorumlara beğenilerinizi oylara bekliyorum ❤️
Seviliyorsunuz Canlar ❤️❤️😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Kat
Misterio / Suspenso..."Sessiz olun!"diye bağırmak zorunda kaldım. "Eğer yaşamak istiyorsanız sessiz olun ve oyunu oynayın."diye ekledim...